DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) DAVA TARİHİ : 30/10/2020 KARAR TARİHİ : 03/12/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili, davacı banka ile davalı arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi uyarınca davalının kullandığı kredi borcunun ödenmemesi üzerine tüm krediler yönünden hesap kat edilerek davalıya ihtarname gönderildiğini, ödenmeyen kredi borcu için Ankara .... İcra Dairesinin 2019/7324 sayılı icra dosyası ile icra takibi yapıldığını, takibin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı adına dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davaya yanıt vermemiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2020/21 Esas KARAR NO :2022/176 DAVA:İtirazın İptali DAVA TARİHİ:09/01/2020 KARAR TARİHİ:21/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Dava dosyasının tarafların duruşmaya gelmemeleri nedeni ile 08/12/2021 tarihinde davanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve bu tarihten itibaren 3 AYLIK yasal süresi içinde davanın yenilenmediği anlaşılmakla HMK'nun 150/5 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 06/10/2021 NUMARASI: 2019/332 Esas - 2021/1086 Karar DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/10/2022 Taraflar arasında görülen dava neticesinde; hükmün davalılar vekili tarafından istinafı üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü; GEREKÇE: Davalılar vekilince adli yardım talepli istinaf dilekçesi sunulması üzerine Dairemizce adli yardım talebinin reddine karar verildiği, kararın davalılar vekiline 10/10/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalılar vekilinin, dairemizin 03/10/2022 tarihli ara kararına istinaden süresinde 14/10/2022 tarihinde itirazı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13....
DAVANIN KONUSU : İtrazın İptali KARAR TARİHİ : 16.06.2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 16.06.2023 Taraflar arasındaki davadan dolayı Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16.06.2022 gün ve 2021/623 E. - 2022/432 K. sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği düşünüldü: Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 349. maddesinde“(1) Taraflar, ilamın kendilerine tebliğinden önce, istinaf yoluna başvurma hakkından feragat edemez.(2) Başvuru yapıldıktan sonra feragat edilirse, dosya bölge adliye mahkemesine gönderilmez ve kararı veren mahkemece başvurunun reddine karar verilir. Dosya, bölge adliye mahkemesine gönderilmiş ve henüz karara bağlanmamış ise başvuru feragat nedeniyle reddolunur.” hususu düzenlenmiştir. Feragat, HMK’nun 307. maddesi ve genel hükümler uyarınca istemde bulunanın talep sonucundan vazgeçmesidir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 06/04/2022 NUMARASI: 2021/250 Esas - 2022/292 Karar DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/02/2023 GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili ve davalı vekili istinaf yoluna başvurduktan sonra dosya Dairemizde ön inceleme safhasında bulunduğu sırada; davalı vekili 03/02/2023 tarihli dilekçe ile, davacı vekili ise 16/02/2023 tarihli dilekçe ile istinaf talebinden feragat ettiğini bildirmesi üzerine dosya re'sen ele alındı.Feragata ilişkin; HMK 349/2 maddesinde, ''Dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş ve henüz karara bağlanmamış ise başvuru feragat nedeniyle reddolunacağı'' düzenlenmiştir. Davacı vekilinin ve davalı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde vekillerin kanun yoluna başvurudan feragata yetkili olduğu saptanmaktadır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itrazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıya aralarında olan anlaşma gereğince emanet olarak meşrubat kasa ve şişeleri verdiğini, davalının iadesi gereken kasa ve şişelerden 222 adet kasayı hiç iade etmediğini, 766 adedini ise şişesiz olarak iade ettiğini, bundan kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin bahse konu kasa ve şişeleri iade ettiğini, iadeden kaynaklanan nakliye alacaklarının davacı tarafça ödenmediğini belirterek, davanın reddini istemiştir....
Bilindiği üzere, İİK'nun 67. maddesinde, "talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat etmek suretiyle itrazın iptalini dava edebilir." hükmü düzenlenmiştir. Anılan düzenlemeye göre, alacaklının bu yönde dava açma süresi, borçlu itirazının kendisine tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar. Bu süre, yasadan kaynaklanan hak düşürücü süre olup, mahkemece, re'sen gözetilmelidir. Dosya kapsamında borçlunun takibe itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ olunduğuna dair bir belge bulunmamaktadır. Mahkemece, itirazın davacıya tebliğine ilişkin belge olup olmadığı araştırılarak, olmadığı sonucuna varılacak olursa, sürenin tebliğle başlayacağı gözetilmek suretiyle işin esasına girip sonucuna göre karar vermek gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
KARAR Davacı,929.13 YTL asıl alacağı fer'ileri ile birlikte tahsili için icra takibi yapmış,davalı borcunun olmadığını ileri sürerek takibe itirazi üzerine açılan ... bu dava ile, itrazın iptali ve takibin devamı istenmiş;mahkemece yazılı şekilde davanın kabülüne dair karar, davalı tarafça temyiz edilmiştir 14.7.2004 günlü ve 5219 sayılı yasa ile HUMK nun 427/2 maddesindeki temyiz ile ilgili parasal sınır 1.000.000.000 TL, 5236 sayılı yasanın 19. maddesi uyarınca 1.1.2007 tarihinden itibaren 1.170.00 YTL.ye çıkarılmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itrazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkiline ait araçla, davalının sürücüsü olduğu aracın çarpışması sonucu müvekkiline ait araçta 16.000,00 TL hasarın meydana geldiğini,davalının kusurlu olduğunu, hasar bedeli için ... takibi yaptıklarını; davalının haksız bir itirazla takibi durdurduğunu belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına ve ... inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne, davalının ... 1.... Müdürlüğünün (... 18. ......
Bilindiği üzere, İİK'nun 67. maddesinde, "talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat etmek suretiyle itrazın iptalini dava edebilir." hükmü düzenlenmiştir. Anılan düzenlemeye göre, alacaklının bu yönde dava açma süresi, borçlu itirazının kendisine tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar. Bu süre, yasadan kaynaklanan hak düşürücü süre olup, mahkemece, re'sen gözetilmelidir. Dosya kapsamında borçlunun takibe itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ olunduğuna dair bir belge bulunmamaktadır. Mahkemece, itirazın davacıya tebliğine ilişkin belge olup olmadığı araştırılarak, olmadığı sonucuna varılacak olursa, sürenin tebliğle başlayacağı gözetilmek suretiyle işin esasına girip sonucuna göre karar vermek gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....