"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra Takibine Gecikmiş İtiraz DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 12.01.2016 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe ilişkindir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 29.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhinde cari hesap dökümüne istinaden başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine karşı borçlu vekilinin icra müdürlüğünde yetkiye, faize ve KDV'ye itiraz ettiği, takibin durdurulması üzerine alacaklı vekilinin icra mahkemesine başvurarak yetki itirazının kaldırılmasını talep ettiği; mahkemece, talebin kabulü ile yetki itirazının kaldırılmasına ve takibin devamına karar verildiği anlaşılmıştır....
İş mahkemesinin yetkisi kamu düzeni ile ilgili olduğundan, davalı tarafça süresinde yetki itirazı yapılmamış olsa bile, mahkeme tarafından bu husus kendiliğinden göz önünde bulundurmalıdır. Bir başka anlatımla hâkim, davanın her aşamasında yetki itirazını dikkate alabileceği gibi, kendisi de resen yetkisizlik kararı verebilir. İtirazın iptali davaları, icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardandır. İcra takip dosyasında icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemesi iş hukukundaki kesin yetki kuralı karşısında mahkemenin yetkisini etkilemez. İtirazın iptali davası yetkisiz olan icra dairelerinin bulunduğu yer mahkemesinde açılamaz. İcra takibinde yetki itirazında bulunulmuşsa, öncelikle icra takibindeki yetki itirazının incelenmesi dava ön şartıdır....
Esas sayılı ilamsız icra takip yapıldığını ve borçluya ödeme emrinin gönderildiğini, icra takibine itiraz edilmesi neticesinde ise itirazın iptalini dava yoluyla sağlamak ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmek gerektiğini, borçlunun borca itiraz ederek takibi durdurmuş ise de itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, davalının her ne kadar ödeme emrine itirazında, abonelik sözleşmesinin tarafı olmamakla icra takibine konu ve abonelik sözleşmesinden kaynaklı olarak tahakkuk edilen normal dönem fatura bedellerinden ötürü borcunun bulunmadığından bahisle borca itiraz etmiş ise de ekte ibraz edeceğimiz abonelik sözleşmesi ile açıkça görüleceği üzere, davalı abonelik sözleşmesinin tarafı olup işbu abonelik sözleşmesine istinaden, davalı adına tahakkuk edilen normal dönem faturalarından muhtevi dava konusu icra takibine dayanak teşkil eden alacaktan sorumlu olduğunu, borçlunun itirazı ile icra takibinindurdurulmasının akabinde iş...
Somut uyuşmazlıkta, davalı borçlu, aleyhindeki icra takibine icra dairesinin yetkisi ile işlemiş faiz ile işleyecek faiz oranları ve tutarları yönünden itiraz etmiş, alacaklı tarafından açılan itirazın iptali davasında davalı borçlu sadece icra dairesinin yetkisine vaki itirazı yönünden haksız çıkmıştır. Asıl alacak yönünden icra takibine itiraz edilmemesi, işlemiş faiz ve oranları yönünden de borçlunun itirazında haklı çıkması karşısında, yetki itirazındaki haksızlığı nedeniyle borçlu yönünden İİK 67. maddesinde düzenlenen tazminat koşulları gerçekleşmemiştir. Bu durumda, davacı alacaklının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde bu talebin kabulü doğru değil, bozmayı gerektirmekte ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK Geçici 3/2 maddesi delaletiyle mülga 1086 sayılı HUMK 438/7 maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre de, borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmesi halinde, itirazın iptali davasının dinlenebilmesi için, yetkili icra dairesinde mevcut bir takip bulunmalıdır. Dolayısıyla, mahkemenin önce icra dairesinin yetkili olup olmadığını incelemesi, icra dairesinin yetkili olmadığını tespit etmesi halinde, borcun esasına ilişkin itirazın incelemesine geçilmeksizin takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığı ve geçerli bir icra takibi bulunmadığı gözetilerek itirazın iptali davasının da salt bu nedenle reddine karar vermesi gerekmektedir. Borçlunun icra takibine ilişkin borca itiraz etmesi fakat icra dairesinin yetkisine itiraz etmemesi halinde ise icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinin itiraz iptali davasında da yetkili olduğunu söylemek usulen mümkün değildir....
İcra Dairesinde yapıldığı, ne var ki davalının taraf icra takibine itiraz ederken yetkili mahkemeyi kesin ve açık olarak bildirmediği, HMK nın 19/2 maddesine göre birden fazla yetkili mahkeme varsa seçilen mahkemenin bildirilmesi gerektiği, aksi takdirde yetki itirazının dikkate alınamayacağı, kaldı ki davalı tarafın icra dairesinin yetkisine itiraz ederken aynı icra dosyasında kısmen ödeme de yaptığı, bu şekilde icra dairesinin itirazın iptali davalarında takibin yapıldığı yer mahkemesinin de yetkili olduğu gerekçesiyle yetki itirazı reddedilerek davanın esası hakkında karar verilmiştir. Yukarıda belirtildiği üzere iş mahkemesinin yetkisi kamu düzeni ile ilgili olduğundan, davalı tarafça usulüne uygun yetki itirazında bulunulmamış olsa bile, mahkeme tarafından bu husus kendiliğinden göz önünde bulundurmalıdır. Bir başka anlatımla hâkim, davanın her aşamasında yetki itirazını dikkate alabileceği gibi, kendisi de resen yetkisizlik kararı verebilir....
İcra Hukuk Mahkemesinin hukuka aykırı kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını, müvekkil şirketi münferiden temsile yetkili Aqil İbrahmov'un pasaport kayıtlarıyla sabit olduğu üzere 08.04.2022 tarihinde Türkiye'ye giriş yapması nedeniyle 15.04.2022 tarihinde öğrenmiş olup, bu kapsamda 15.04.2022 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi suretiyle süresinde yetkiye, borca ve tüm ferilerine itirazlarının kabulüne, Gebze İcra Dairesinin 021/31358 esas sayılı icra takibinde Usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin iptali ile icra dosyasının öğrenme tarihimiz olan 15.04.2022 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine, Gebze İcra Dairesinin 2021/31358 esas sayılı icra takibinde yetkiye, icra takibine konu borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini belirterek itirazlarının kabulü ile icra takibinin durdurulmasına, mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, ... sözleşmesinden kaynaklanan ve ödenmeyen bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan ilamsız icra takibine itiraz üzerine, itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece dava dilekçesinin yetki yönünden reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı borçlu vekili, ... İcra Müdürlüğü’nde yapılan takibe karşı borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz ederek, yetkili icra müdürlüğünün İzmir olduğunu ileri sürmüş, ... takip üzerine açılan bu davada mahkemenin yetkisiz olduğunu ileri sürerek mahkemenin yetkisine de itiraz etmiştir....
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde birden fazla takip borçlusu bulunması halinde, her borçlunun yetkiye ve borca itirazları ayrı ayrı incelenir. Bir borçlunun yetki itirazının kabulü ve itiraz eden borçlu yönüyle yetkili icra müdürlüğünün tespiti, diğer borçlular yönüyle de yetkili icra müdürlüğünün tespit edildiği anlamına gelmez. Belirtilen nedenlerle, bir borçlunun yetki itirazı hakkında hüküm tesisi, diğer borçluların yetkiye ve borca ilişkin itirazlarının incelenmesine engel değildir. O halde mahkemece, borçlunun yetki itirazının incelenerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....