Dosya kapsamından Bakırköy 12.İcra Müdürlüğünün 2016/5435 Esas sayılı dosyasında 11.277,06 TL enerji bedeli, 8.935,95 TL gecikmiş gün faizi 1.608,47 TL faizin KDV si olmak üzere toplam 21.821,48 TL alacağın tahsili istemli icra takibinde bulunduğu, incelenen Bakırköy 8.İcra Müdürlüğünün 2012/10223 esas sayılı dosyası ile de 18/05/2012 tarihinde 11.277,06 TL asıl alacak için icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durmuş olduğu, bu dosya kapsamında itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği, bu nedenle itirazın iptali davası açma süresinin başlamadığı, davacı şirketten gönderilen belgelere göre yapılan ilk takibin şirket kayıtlarında belli olduğu, her iki takip dayanağının aynı olduğu görülmüştür. Buna göre yapılan değerlendirmede; icra takibinin mükerrer olduğu iddiası borca itiraz niteliğinde olup, ilk takipten açıkça feragat edilmediği sürece yeni bir takip yapılamaz. Bu nedenle mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygundur....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/12/2020 NUMARASI : 2020/369 ESAS 2020/547 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı|İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2020/245005 esas sayılı dosyası ile müvekkil aleyhine başlatılan icra takibi ile ilgili Kayseri İcra Dairelerinin yetkisiz olduğunu İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, müvekkilin Demirkapı Mh. Bağcılar Asfaltı Cd....
İcra Dairesinin .... sayılı dosyası ile yapılan icra takibine yönelik yetki itirazının haklı olduğu anlaşılmakla ve bu yönde kanaat edinilmekle; davanın, takip başlatılan icra dairesinin yetkisizliği nedeni ile REDDİNE..." karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: davalının icra takibine yaptığı itirazın kötüniyetli olduğunu, alacağın faturaya dayalı para alacağı olduğunu, TBK madde 89 gereği alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinin yetkili olduğunu beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE : Dava, tacirler arası hizmet sözleşmesi kapsamında düzenlenen faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı alacaklı tarafından başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafından süresinde itiraz edilmiş ve itiraz dilekçesinde yetkili icra dairesinin ......
Dökme LPG Tesisi Kurulması ve LPG İkmal Sözleşmesi gereğince ödenmesi gereken vade farkı alacağının tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının iddiaya konu sözleşmedeki imzaya yönelik itirazı üzerine imza incelemesi yaptırılmış alınan rapora göre sözleşmedeki imzanın davalı şirket temsilcisine ait olmadığı anlaşılmıştır. Öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenmiş ve söz konusu sözleşmenin davalıyı yükümlülük altına sokmadığı, borcu doğuracak ticari ilişkinin varlığı davalı yanca kabul edilmediğinden, B.K.nun 73.maddesinin uygulanamayacağı gerekçeleriyle yetki itirazı yerinde görülmüş ve yetkisiz icra dairesinde takip yapıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu Tüketici ve Çevre Eğitim Vakfının icra mahkemesine başvurusunda, icra dosyasında borçlu vakıf adına, vakıf yetkilisinin elektronik tebligat adresine tebliğ edilen ödeme emri tebliğine ilişkin gecikmiş itiraz, bununla birlikte borca itiraz ve mükerrer takip iddialarında bulunmuştur. İlk Derece Mahkemesince, gecikmiş itiraz dışındaki sair itirazlarının, takibin ilamsız takip olması nazara alınarak icra müdürlüğüne yapılması gerektiği, gecikmiş itiraz iddiasının da soyut mahiyette olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde davacının düzenlediği açık fatura bedelinin ödenmediği gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne, Babaeski İcra Müdürlüğü'nün 2008/1602 sayılı takip dosyasındaki 12.685,00 TL asıl alacak için itirazın iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, hükmolunan miktarın %40'ı oranındaki İcra İnkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, Babaeski 1. İcra Müdürlüğü'nün 2008/1602 sayılı icra dosyası üzerinden girişilen ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalının yetki itirazı üzerine Babaeski Asliye Hukuk Mahkemesi'nce yetkisizlik kararı verilerek dava dosyası Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş ve anılan mahkemece davalı asile tebligat çıkarılarak yapılan yargılama sonucunda temyize konu hüküm tesis edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, site aidat alacağı için yapılan icra takibine itirazın iptali istenilmiştir. Mahkemece dava dilekçesinin mahkemenin yetkisizliği nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, ödenmeyen site aidat borcunun tahsili için yürütülen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı, alacağın tahsili amacıyla istanbul 4. İcra Müdürlüğünde icra takibinde bulunmuş, davalı; borca ve icra dairesinin yetkisine itirazında, ikametgahı olan Kadıköy İcra Dairesinin yetkili olduğunu ileri sürerek takibi durdurmuştur. Davacı, itirazın iptali davasını İstanbul'da açmış olup davalı borçlunun yetki itirazı üzerine mahkemece yetkisizlik kararı ile dosyanın Beykoz Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. ......
Davalı süresi içinde mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir. Hernekadar icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş ise de, bu durum mahkemenin yetkisine itiraz hakkını ortadan kaldırmaz. HUMK 187/ 2. maddesinde düzenlenen yetki ilk itirazının aynı yasanın 224. maddesi uyarınca hadise şeklinde incelenmesi gerekir. Bu durumda mahkemece yetki itirazı yönünden tarafların delilleri incelenip HUMK. 9. vd. maddelerinde ve özel yasalarda düzenlenmiş olan tüm yetki kuralları irdelenmek suretiyle uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Kabule göre de, yetkisizlik kararının usule ilişkin nihai kararlardan olduğu gözetilmeden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 50 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı şirkete dağıtım hizmeti verdiğini, ancak davalı şirketin almış olduğu hizmetin bedelini ödemediğini, bunun üzerine başlatılan icra takibine davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hük-medilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, borca İtiraz etmediklerini, sadece icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine itiraz ettiğini, bu nedenle itirazı inceleme görevinin İcra Mahkemeleri olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir....
Somut olayda icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmiş olduğu halde mahkemece icra dairesine yönelik yetki itirazı incelenmeden mahkemenin yetkisi yönünden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir....