Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararı (İİK. m.68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamı (İİK. m.67) sunmalıdır. Buna göre itirazın iptali ilamı itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlayan bir ilamdır. İtirazın iptali davasını kazanan alacaklının, ilamsız icra takibine devam edilmesini (haciz, satış, paranın ödenmesini) isteyebilmesi için itirazın iptali kararının kesinleşmesi gerekmez. Ancak, itirazın iptali kararını temyiz eden borçlu, Yargıtay'dan icranın durdurulmasına karar verilmesini isteyebilir. Somut olayda, alacaklı vekili tarafından borçlu hakkında itirazın iptali davası açılmış, .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nce önce davanın reddine karar verilmiş, bu karar Yargıtay 19....

    Davacı, davalı aleyhine iflas yoluyla takibe geçmiş, davalının itiraz üzerine itirazın kaldırılması ve iflas istemiyle bu davayı açmıştır. İtirazın kaldırılması ve iflas davası tek bir dava olup borçlunun iflasına karar verilmesi halinde itirazın kaldırılması talebi yönünden ayrıca hüküm kurulmaz. Davalı şirketin iflasına karar verilmesi nedeniyle konusu kalmayan davanın reddine karar verilmeli, davacının talebinde, davalının itirazında haklı olup olmadığı incelenerek yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu yönler gözetilmeden itirazın kaldırılması talebinin kayıt kabule dönüştüğü kabul edilerek, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 07.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın itirazın kaldırılması talepli olduğu, bu davalara da Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından bakılamayacağı, İİK'nın 68. maddesindeki belgelerin bulunması durumunda İcra Hukuk Mahkemesinden itirazın kaldırılmasının istenebileceği, İcra Hukuk Mahkemesinin bu davalarda görevli olduğu gerekçesiyle davanın dava şartı nedeniyle yokluğuna karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili de, dava dilekçesinde itirazın iptali istemiyle dava açtığını açıkça belirtmiştir....

        Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali ve tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, kiralananın tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. ...-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve hükmün dayandığı gerekçelere göre davalının kiralananın tahliyesine ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi İcra mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın kaldırılması ve tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir....

            Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukukî yarar yoktur. İtirazın iptali davası süreye tabidir. Alacaklı itirazın iptali davasını itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde açabilir. İcra takibi konusu alacak davası iş mahkemesinin görevine girmekte ise, itirazın iptali davası da iş mahkemesinde açılır (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku, İstanbul Kasım 2004, s. 223.). Buna göre davada 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 7 nci maddesi uyarınca sözlü yargılama usulü uygulanır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, kira parasının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir. Mahkemece süre yönünden davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İcra ve İflas Kanunu’nun 67 / 1 maddesinde “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir” hükmü yer almaktadır. Anılan madde metninde de açıkça belirtildiği üzere itirazın iptali davasının itirazın alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren bir sene içinde açılması gerekir....

                Dava, İİK.nun 67.maddesine göre açılan itirazın iptali davasıdır. İİK.nun 67.maddesine göre takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde itirazın iptali davası açabilir. Bu süre hakim tarafından doğruca araştırılır. İtirazın iptali davası bu bir yıllık süre içinde açılmamış ise sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi zorunludur. İtirazın iptali davasından önce açılmış itirazın kaldırılması davası ise bir yıllık süreyi kesmez. Somut olayda, davacının 5.9.2003 tarihinde itirazın kaldırılması davası açtığı, bu davanın 15.10.2003 tarihinde reddedildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının itirazın kaldırılması davasını açtığı tarihte davalının icra takibine itirazını tebliğ aldığı ve ancak İİK.nun 67.maddesinde öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süreyi geçirdikten sonra 16.12.2004 tarihinde itirazın iptali davasını açtığı gözden kaçırılarak işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir....

                  İcra Dairesinin 2006/4353 esas sayılı dosyasında takibe geçilmiş itiraz üzerine süresinde itirazın iptali davası açılmıştır. İcra takibine itirazın, alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde İİK'nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası açıldığına göre, icra dosyasının takipsiz bırakıldığı gerekçesiyle işlemden kaldırılması mümkün değildir. İtirazın iptali davasına bakan mahkemece bu husus re'sen gözetilir. Zira, itirazın iptali davası genel hükümlere göre görülen bir dava olup, icra dosyasının geçerliliğini koruyup, korumadığı dikkate alınarak itirazın iptali davası karara bağlanmaktadır. Mahkemece, bu yönler gözetilerek davacının, takip tarihi itibariyle alacaklı olup, olmadığı üzerinde durulup, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile karar ittihazına yer olmadığına şeklinde hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir....

                    Davacı alacaklının 13.05.2013 tarihinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunduğu, sonrasında ise davacının 18.07.2013 tarihli celsede davalı borçlunun takibe itiraz etmediği ve takibin kesinleştiği belirterek itirazın kaldırılması istemini atiye bıraktıklarını belirterek temerrüt gerçekleştiğinden kiralananın tahliyesini talep etmiştir. Mahkemece de bu nedenle itirazın kaldırılması isteminin atiye bırakılması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, temerrüt gerçekleştiğinden kiralanın tahliyesine karar verilmiştir. Davalı borçlu 04.04.2013 tarihinde yasal süresi içerisinde borca itirazda bulunmuş olup, kabul ettiği bir alacak miktarı bulunmamaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu