Alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren 6 ay içinde İİK'nın 68/a maddesine göre icra mahkemesinde itirazın kaldırılması veya 1 yıl içinde genel mahkemede itirazın iptali davası açabilir. Alacaklının İİK'nın 68/a maddesine dayalı olarak icra mahkemesinde dava açması süresi içinde İİK'nın 67.maddeye göre genel mahkemede itirazın iptali davası açmasına engel teşkil etmez. Bu nedenle süresinde açılan itirazın iptali davasının esasının incelenmesi gerekirken usul kurallarının ve yasa hükümlerinin hatalı yorumlanması ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 04/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra mahkemeleri, önlerine gelen uyuşmazlığı, genel hükümlere göre çok daha hızlı ve seri olan takip hukuku kurallarına göre ve basit usulde yargılama yaparak çözen özel mahkemelerdir. Menfi tespit davası ise, genel hükümlere göre açılan ve genel mahkemece yazılı usulde yargılama yapılarak sonuçlandırılması gereken bir dava olup, icra yargılamasına göre sonuçlanması çok daha uzun zaman almaktadır. Genel hükümler uyarınca açılan menfi tespit davası, takip hukukuna göre ve basit usulde yargılama yapan icra mahkemesinde bekletici mesele yapılamaz. Aksinin kabulü, icra iflas hukukunun temel ilkeleri ve icra yargılamasının varlık nedeni ile bağdaşmaz. Bu nedenle, icra mahkemesince, genel mahkemede açılan menfi tespit davası bekletici mesele yapılamayacağından, davacı vekilinin bu konudaki istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir....
Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklılar tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. ....Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere ve temyiz olunan kararda yazılı gerekçeye göre davalı kiracının alacağa yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. .......
H.D. 30.12.2004, 2004/4635-13438, ) İtirazın kaldırılması ve iflas davalarında mahkeme itirazı genel hükümlere (HUMK, HMK hükümlerine) göre inceler. Borçlu ödeme emrine itiraz ederken bildirdiği itiraz sebepleri ile bağlı değildir. (Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku Cilt 3, sh 2673) Genel hükümlere göre yapılan inceleme de basit yargılama usulüne göre yapılır. Bu bakımdan mahkemenin iflas talebinin genel hükümlere göre yapılacağından bahisle ayrı bir yargılama usulüne tabi bulunan karşı davayı da birlikte görüp yürütmesi doğru olmamış ve basit yargılamaya tabi davanın da yazılı yargılama usulüne tabi bir dava ile aynı usulde yürütüldüğünü çağrıştıracak işlemler yapılmıştır. Nitekim her iki davanın temyiz süresi de bir ayrım yapılmaksızın kararda 15 gün olarak gösterilmiştir....
Borçlar Kanunu'nun adi kira hükümlerine tabi kira sözleşmelerinde kira süresinin taraflarca tayin edilmesi halinde sözleşmenin sona ermesi TBK.nun 327. maddesinde düzenlenmiştir, buna göre "Açık veya örtülü biçimde bir süre belirlenmiş ise, kira sözleşmesi bu sürenin sonunda kendiliğinden sone erer". Sözleşmedeki sürenin bitimini takip eden bir ay içinde kiralayan, İİK.'nun 272. maddesi gereğince icra dairesinden tahliye isteyebileceği gibi, dilerse mahkemeden de tahliye isteminde bulunabilir. Dosya kapsamından taşınmazın stand olarak kiralandığı ve kiralananın genel hükümlere tabi bulunduğu anlaşılmaktadır. Kiralanan genel hükümlere tabi olduğundan kira sözleşmesi, sözleşmenin VII.maddesindeki; akdin süresi ve feshi başlıklı maddede belirtilen tahliye taahhüdü tarihi olan 13/04/2015 tarihinde sona ermektedir. Zaten tahliye talepli icra takibi de süre sonundan bir ay içerisinde davalı aleyhine başlatılmıştır....
İcra İflas Kanunu’nun 63. maddesi gereğince borçlu itiraz sebepleri ile bağlı olup, itirazın kaldırılması istemi ile açılan eldeki davaya cevabı ile itiraz sebeplerini genişletemez ve değiştiremez. İİK'nın 275. maddesinde ise "İtiraz vukuunda kiralayan icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Tahliye talebi noterlikçe res'en tanzim veya tarih ve imzası tasdik edilmiş yahut ikrar olunmuş bir mukaveleye müstenit olup da kiracı kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir vesika gösteremezse itiraz kaldırılır. Aksi takdirde itirazın kaldırılması talebi reddolunur. İtirazın kaldırılması üzerine tahliye ve teslim icra edildikten veya kaldırılma talebi reddolunduktan sonra kiracının veya kiralayanın umumi hükümlere göre mahkemeye müracaat hakları saklıdır....
KARŞI OY Dava İcra Hukuk Mahkemesinde görülen itirazın kesin kaldırılması talebine ilişkindir. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, davalı valilikçe hazırlanan zarar tespit komisyonu kararının İİK'nın 68. maddesi anlamında itirazın kesin kaldırılmasına imkân veren belgelerden olup olmadığıdır....
Bu nitelikteki itiraz tahliye taahhüdünün "tarihine" itiraz niteliğindedir. 04/12/1957 tarih 11/26 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve İ.İ.K 275. maddesine göre tahliye talebi noterlikçe resen tanzim veya '' tarih '' ve imzası tasdik edilmiş yahut ikrar olunmuş bir mukaveleye müstenit olup da kiracı, kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir vesika gösteremezse itiraz kaldırılır. Aksi takdirde itirazın kaldırılması talebi reddolunur. İtirazın kaldırılması üzerine tahliye ve teslim icra edildikten veya kaldırılma talebi reddolunduktan sonra kiracının veya kiralayanın genel hükümlere göre mahkemeye müracaat hakları bulunmaktadır. Alacaklı, noterlikçe resen tanzim edilmiş veya '' tarih '' ve imzası tasdik edilmiş yahut ikrar olunmuş bir belgeye dayanmadıkça, tahliye taahhüdündeki imza ve tahliye tarihine itiraz edilmesi halinde icra mahkemesinden kiralananın tahliyesi istenemez.(Emsal: Yargıtay 6....
Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, borçlunun itirazında icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz ettiği dikkate alındığında, öncelikle incelenmesi gereken yetki itirazının kaldırılması talebi hakkında inceleme yapılmadan ve bu konuda karar verilmeden, doğrudan borca itirazın kaldırılması istemi incelenerek karar verilmesi isabetsizdir. O halde mahkemece yapılacak iş, alacaklının, yetki itirazının kaldırılması talebi hakkında karar verilerek şayet borçlunun yetki itirazı yerinde ise alacaklının isteminin reddine; aksi halde yetki itirazı kaldırıldıktan sonra borca itirazın incelenmesine geçilerek oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir. Öte yandan, inceleme konusu uyuşmazlık, İİK'nun 68/a maddesi gereğince itirazınkaldırılması olduğuna göre, itirazın iptali olarak nitelendirilip hüküm kurulması da yerinde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın kaldırılması davasında ... İcra ve ... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. ... İcra Mahkemesince, takip dayanağı olan sözleşmenin İİK'nın 168. maddesinde belirtilen ve itirazın kesin olarak kaldırılmasını sağlayan belgelerden olmadığı ve mahkemenin dar yetkili olup takibe konu alacağın tahsilinin genel mahkemelerde yargılama gerektirdiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. ......