Mahkemece toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; davacı şirket tarafından alacağının tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine davalı-borçlu şirket tarafından itiraz edildiği, itirazın alacaklıya tebliğ edilmiş olmasına rağmen alacaklı tarafından itirazın kaldırılması talebinde bulunulmadığı gibi itirazın iptali davası da açılmadığı, süresinde itirazın kaldırılması veya itirazın iptali yoluna başvurmayan alacaklının, aynı alacak için yeni bir ilamsız icra takibi yapmasının mümkün olmadığı, itirazın iptali davasının koşullarından birisinin de geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunması olduğu gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 01.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması-Tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın kaldırılması-tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, itirazın kaldırılması ve temerrüt nedeni ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, görevli mahkemenin İcra Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, kesinleşme tarihinden itibaren dava dosyasının icra hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. İlamsız tahliye takibinde kiracının ödeme emrine itirazı üzerine kiralayan seçimlik hakkını kullanarak süresinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebileceği gibi; Sulh hukuk mahkemesinde itirazın iptali ve tahliye davası da açabilir....
Bu da bir yıllık süre içinde açılan itirazın iptali davası ile süre geçirildikten sonra açılan alacak davaları arasında her ikisi de genel hükümlere tabi olmakla birlikte ispat yöntemleri ve hukuki sonuçları bakımından bir fark olduğunu ortaya koymaktadır. ......, süresi içinde açılan dava itirazın iptali davasıdır ve itirazın iptali davasının kazanılması halinde borçlunun itirazı iptal edilmiş olur. Bunun üzerine alacaklı itiraz üzerine durmuş olan ...... takibine devam edilmesini isteyebilir. Süresinden sonra açılan davada ise itirazın iptali değil alacağa hükmedilmesi istenecektir ve verilen kararın takibe etkisi bulunmamaktadır. Şu durumda takibe etkili itirazın iptali davasında ispat edilecek olanın takibe ve borçlunun itirazına konu alacak olduğu, bu alacağın sebebinin değiştirilme olanağının itirazın iptali davası için bulunmadığında kuşku bulunmamaktadır....
Dava, kira sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece davanın süresinde açılmadığından bahisle reddine karar verilmesi üzerine karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İcra ve İflas Kanunu’nun 68/1 maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını talep edebileceği düzenlemesi yer almaktadır. Anılan madde metninde de açıkça belirtildiği üzere itirazın kaldırılması davasının itirazın alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren altı ay içinde açılması gerekir. Olayımıza gelince; Davacı tarafından davalılar hakkında başlatılan icra takibinde ödeme emrinin tebliği üzerine davalılar 15.02.2012 ve 29.03.2012 tarihlerinde borca ayrı ayrı itiraz etmiştir. Borçluların itirazlarının alacaklı vekiline tebliğine ilişkin belgeye dosya kapsamında rastlanmamıştır....
İcra Müdürlüğü'nün 2007/2106 Esas sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığı, davalı -borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ettiği, itirazın davacı-alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, duran takip üzerine; itirazın iptali davası açılmadığı, itirazın kaldırılması yoluna da başvurmadığı anlaşılmıştır. Alacaklı, itirazın iptali davasını, itirazın kendisine tebliğ (İİK.m.62/1) tarihinden itibaren bir yıl içerisinde açmalıdır. (İİK. m. 67/1). Alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir yıl içerisinde mahkemede itirazın iptali davası açmaz ise ilamsız takip düşeceğinden artık aynı alacaktan dolayı yeniden icra takibi yapamayacaktır. Alacaklının aynı alacakla ilgili yaptığı ikinci icra takibine karşı açılan itirazın iptali davası dinlenilemez. Açılan davanın hukuki yarar yokluğundan ...'nın 114/1-h ve 115/2. madde hükümleri uyarınca reddi gerekir....
Alacaklı itirazın kaldırılması dilekçesinde “itirazın iptali” tabirlerini kullanmış olsa dahi icra mahkemesince bu dava HUMK’nın 76. maddesi hükmü uyarınca İİK’nın 68. maddesi anlamında itirazın kaldırılması olarak nitelendirilip sonuçlandırılmalıdır. İcra mahkemesinde itirazın kaldırılması yoluna başvuran alacaklı, bu yolu bırakarak mahkemede itirazın iptali davası da açabilir. Somut olayda alacaklı, icra mahkemesinde “itirazın kaldırılması ve icra inkar tazminatı” talep etmiş olup, bu talebi İİK’nın 68. maddesi anlamında itirazın kaldırılması olarak nitelendirilmelidir. Mahkemece takibe dayanak belgelerin İİK’nın 68. maddesi kapsamında sayılan belgelerden olup olmadığı incelenerek itirazın kaldırılması talebinin reddi veya kabulüne karar verilmesi gerekir. Bu durumda uyuşmazlığın Beykoz İcra Mahkemesi’nde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
Mahkemece, merciide itirazın kaldırılması için dava açan ancak davası reddedilen davacının alacak davası açabileceği, itirazın iptali davasının açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-17.07.2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun 15. maddesi ile değiştirilen llK.nun 67/1. maddesinde "takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir" hükmü mevcut olup, eski kanun maddesinde yer alan "ve itirazın kaldırılması için merciie müracaat etmek istemeyen" ibareleri kanun metninden çıkarılmıştır. Anılan kanun değişikliği ile merciide itirazın kaldırılması için dava açan ve ancak davası reddedilen alacaklıya da itirazın iptali davası açma olanağı tanınmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın kaldırılması istemine ilişkin davada ... 2. Sulh Hukuk, 1. Tüketici ve 3. İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, icra takibine yapılan itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davanın 01.09.2005 tarihinde 2.492.78.- YTL. değer gösterilerek itirazın İ.İ.Y.nın 68. maddesi uyarınca kaldırılması istemi ile icra hukuk mahkemesinde açıldığı anlaşılmaktadır. İ.İ.Y.nın 67. maddesine göre itirazın iptali bir yıl içinde genel mahkemelerde, aynı yasanın 68. maddesine göre ise, itirazın kaldırılması 6 ay içinde icra tetkik merciinden istenebilir. Somut olayda; davacının talebi itirazın iptali istemi olmayıp, yalnızca itirazın kaldırılması istemine ilişkin olduğuna göre, görevli mahkeme ... 3. İcra Hukuk Mahkemedisir....
Mahkemece, İcra Tetkik Merciinde itirazın kaldırılması için dava açan ancak davası reddedilen davacının alacak davası açabileceği, itirazın iptali davasının açamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 17.7.2003 tarihli ve 4949 sayılı kanunun 15. maddesi ile değiştirilen İİK.nun 67/1 maddesinde “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir “ hükmü mevcut olup, eski kanun maddesinde yer alan “ ve itirazın kaldırılması için merciie müracaat etmek 2007/9959-2008/348 istemeyen” ibareleri kanun metninden çıkarılmıştır. Anılan kanun değişikliği ile İcra Tetkik Merciine itirazın kaldırılması için dava açan ve ancak davası reddedilen alacaklıya da itirazın iptali davası açma olanağı tanınmıştır....
Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukukî yarar yoktur. İtirazın iptali davası süreye tabidir. Alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde davayı açabilir. Somut uyuşmazlıkta dosyada bilgi ve belgelerden davalı vekilinin icra takibine itiraz ettiğinin davacıya tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda itirazın iptali davasında dava açma süresi davacının icra takibine itirazın öğrenildiği tarihten itibaren başladığının kabulü gerekir....