Mahkemece yapılan yargılamaya göre, İİK'nın 68/a maddesinde yer alan belgelere sahip alacaklının itirazın kaldırılması yerine itirazın iptali davası açabileceği, ancak itirazın kaldırılması yoluna başvurduktan sonra itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı, itirazın iptali davası açılması için itirazın kaldırılması davasının kesinleşmiş olması gerektiği gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı banka 10.11.2009 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalini İİK'nın 67.maddesine göre talep etmiştir. İlamsız icra takibi yapan alacaklının, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak üzerine iki seçeneği mevcuttur....
İtirazın iptali davası, normal bir eda (alacak) davası olup takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır. İcra ve İflas Kanununun 68-68/a maddesindeki belgelerden birine sahip bulunmayan alacaklı itirazın hükümden düşürülmesini sağlayabilmek ve itiraz ile duran icra takibine devam edilmesini isteyebilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Buna karşılık elinde İcra ve İflas Kanununun 68-68/a maddesinde sayılan belgelerden biri olan alacaklı, itirazın iptali için aynı Kanunun 67. maddesi gereğince bir yıl içinde genel mahkemede dava açmak ya da 68-68/a maddesi gereğince altı ay içinde itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. İtirazın iptali davasında görevli mahkeme, genel hükümlere göre belirlenir. Somut olayda; alacaklı, icra dosyasına yapılan itirazın iptali istemi ile icra hukuk mahkemesine başvurmuştur....
Hatta evvelce icra mahkemesine başvuran alacaklı, sonra mahkemeye başvurarak itirazın iptali davası açmışsa, bu davanın derdest olduğu sırada, tekrar icra mahkemesine dönerek ilk müracaatını yineleyemez. Bununla beraber önce itirazın kaldırılmasını talep eden alacaklı, bu yolu bırakarak itirazın mahkemede iptalini isteyebilecektir (Değnekli, A.: İtirazın İptali Davası, Ankara 2013, s.79). Hem itirazın iptali davası, hem de itirazın kaldırılmasında kanun koyucu hak düşürücü süreler öngörmüş olup, bu süre itirazın kaldırılması için altı ay (m.68, 68-a), itirazın iptali davası için bir yıldır (m. 67). Her ikisinde de süre ödeme emrine itirazın alacaklıya veya vekiline Kanun’un 62/2. maddesi çerçevesinde tebliğinden itibaren başlar ve tebliğ yukarıda açıklandığı üzere Tebligat Kanunu hükümleri çerçevesinde sağlanır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, itirazın kaldırılması ve temerrüt nedeni ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın konusu itibariyle itirazın iptali talebi genel mahkemelerde istenebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İlamsız tahliye takibinde kiracının ödeme emrine itirazı üzerine kiralayan icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemek zorunda olmayıp, sulh hukuk mahkemesinde itirazın iptali ve tahliye davası açabilir. Kiralayan, İİK 67. Maddesi gereğince tercih hakkını kullanarak icra mahkemesinde itirazın kaldırılması dava açmıştır. Dava dilekçesinde "itirazın iptali" sözcüğüne yer verilmesi uyuşmazlığın niteliğini değiştirmez....
İİK'nun 67. maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasının kabulü halinde alacaklı, itiraz ile durmuş olan icra takibine devam edilmesini isteyebilir. İtirazın iptali davasını kazanan alacaklının, ilamsız icra takibine devam edilmesini (haciz, satış, paranın ödenmesini) isteyebilmesi için itirazın iptali kararının kesinleşmesi gerekmez. Ancak, itirazın iptali kararını temyiz eden borçlu, Yargıtay'dan icranın durdurulmasına karar verilmesini isteyebilir. Somut olayda, alacaklı vekili tarafından borçlu hakkında itirazın iptali davası açılmış, .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nce 27.04.2011 tarih, 2009/519 E,- 2011/291 K. sayılı hükümle itirazın iptaline karar verilmiştir. Ancak, itirazın iptaline yönelik bu karar Yargıtay 13. Hukuk Dairesi tarafından 2011/19187 Esas, 2012/4783 Karar ve 29.02.2012 tarihli ilamla bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak .......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın hak düşürücü sürede açılmadığından bahisle reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İcra ve İflas Kanunu’nun 67/1 maddesinde “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir” hükmü yer almaktadır. Anılan madde metninde de açıkça belirtildiği üzere itirazın iptali davasının itirazın alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren bir sene içinde açılması gerekir....
Somut olayda alacaklı icra dosyasına yapılan itirazın kaldırılması için Sulh Hukuk Mahkemesine başvurmuştur. Sulh Hukuk Mahkemesine başvurması İİK'nun 67. maddesine göre itirazın iptalini talep ettiğini göstermektedir. Hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan davacının dilekçesinde itirazın iptali yerine itirazın kaldırılması ibaresini kullanması sonuca etkili değildir. Bu durumda isteğin itirazın iptali niteliğinde olduğu anlaşılmakla uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Bakırköy 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 11.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda alacaklı icra dosyasına yapılan itirazın kaldırılması için Sulh Hukuk Mahkemesine başvurmuştur. Sulh Hukuk Mahkemesine başvurması İİK'nun 67. maddesine göre itirazın iptalini talep ettiğini göstermektedir. Hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan davacının dilekçesinde itirazın iptali yerine itirazın kaldırılması ibaresini kullanması sonuca etkili değildir. Bu durumda isteğin itirazın iptali niteliğinde olduğu anlaşılmakla uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Bakırköy 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 11.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda alacaklı icra dosyasına yapılan itirazın kaldırılması için Sulh Hukuk Mahkemesine başvurmuştur. Sulh Hukuk Mahkemesine başvurması İİK'nun 67. maddesine göre itirazın iptalini talep ettiğini göstermektedir. Hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan davacının dilekçesinde itirazın iptali yerine itirazın kaldırılması ibaresini kullanması sonuca etkili değildir. Bu durumda isteğin itirazın iptali niteliğinde olduğu anlaşılmakla uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Bakırköy 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 11.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda alacaklı icra dosyasına yapılan itirazın kaldırılması için Sulh Hukuk Mahkemesine başvurmuştur. Sulh Hukuk Mahkemesine başvurması İİK'nun 67. maddesine göre itirazın iptalini talep ettiğini göstermektedir. Hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan davacının dilekçesinde itirazın iptali yerine itirazın kaldırılması ibaresini kullanması sonuca etkili değildir. Bu durumda isteğin itirazın iptali niteliğinde olduğu anlaşılmakla uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Bakırköy 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 11.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....