Esas sayılı dosyasında yaptığı itirazın kısmen iptali ile; toplam 15.461,79 TL üzerinden takibin devamına, iptaline karar verilen kısım dikkate alınarak % 20 oranında hesaplanan 3.092,35 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş ise de; fazlaya ilişkin istemin reddi yerine kalan alacak bakımından itirazın iptali talebinin reddine karar verilmesi gerekmektedir. Kabule göre de, davacı dava dilekçesinde talep ettiği icra-inkar tazminatı miktarını rakamsal olarak açıklayıp harcını yatırmadığı halde hükmedilen icra-inkar tazminatı oranının belirlenmesi ile yetinilmesi gerekirken icra-inkar tazminatına rakamsal olarak hükmedilmiş olması ve bu miktar üzerinden davacı yararına avukatlık ücreti verilmiş olması ve harca hükmedilmesi hatalıdır....
Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının Kanunda gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilir. İcra inkar tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Ancak, hak tartışmalı ise icra inkar tazminatına hükmedilemez....
Bu durumda 6352 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihinden önce yapılmış olan icra takipleri üzerine açılan ve açılacak olan itirazın iptali davalarında icra inkar tazminatı asgari %40 olarak uygulanacaktır. 6352 sayılı Kanun'nun yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihinden sonra yapılan icra takipleri üzerine açılacak itirazın iptali davalarında icra inkar tazminatı asgari %20 olarak uygulanacaktır. Somut olayda davacının başlattığı icra takibinin tarihi 20.07.2012 olduğundan davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır....
III-MAHKEME KARARI: A-İLK DERECE MAHKEME KARARI “1-Davalı tarafından Yalova İcra Müdürlüğünün 2014/21330 Esas sayılı takip dosyasının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, 2-İcra İnkar tazminatı talebinin reddine,” dair hüküm kurulmuştur. B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI: Alacağın varlığı ve miktarının belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden, icra inkar tazminatı koşullarının oluşmadığı ve mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığından bahisle istinaf isteminin reddine karar verilmiştir. IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ: Davalı Kurum avukatı, icra inkar tazminatı verilmesini talep etmiştir. V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME: İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek, haklı çıkması yasal koşullardandır....
Davacının oransal olarak talep ettiği icra inkar tazminatının, rakamsal olarak hüküm altına alınıp alınamayacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır İtirazın iptali davasındaki İİK 67/2. maddesindeki %40 ibaresi 02/07/2012 tarihinde ve 6352 sayılı Kanunun II. Maddesi ile %20 olarak değiştirilmiştir. Davacı dava dilekçesi ile alacağın %40 ı oranında icra inkar tazminatı talep etmiş, mahkemece dava tarihinin 18.05.2012 olduğu, dava tarihi itibariyle talep edilebilecek icra inkar tazminatı oranının alacağın %40 ı olduğundan bahisle itirazın iptaline karar verilen miktarın %40 ı olan 625,86 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir....
Dava, itirazın iptali ve haksız haciz nedeniyle manevi tazminat istemlerine ilişkindir....
Dolayısıyla itirazın iptali halinde alacaklının icra inkar tazminatı isteyebilmesi için gerek uygulamada gerekse öğretide öngörülen alacaktaki “likit” yani muayyenlik ve belirlenebilirlik koşulu somut olayda gerçekleşmemiştir. Hal böyle olunca mahkemece, yasal koşulları bulunmadığı halde, icra inkar tazminatına hükmedilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekirse de, belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, mahkeme kararının 6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....
Özellikle, işçinin kıdemi, ücreti gibi hesap unsurları, işverence bilinen ya da belirlenebilecek hususlardır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 8. ve 28. maddelerinin işverene bu gibi konularda belge düzenleme yükümü yüklediği de gözden uzak tutulmamalıdır. Ancak, hak tartışmalı ise icra inkar tazminatına hükmolunmaz. Borçlu belirli bir alacak için yapılan icra takibinde borcun bir kısmına itiraz etmek istediğinde, itiraz ettiği kısmı açıkça göstermek zorundadır. Borçlu buna uymaz ve borcun tamamına itiraz ederse, itirazın iptali davası sonucunda borçlu olduğu miktar bakımından icra inkar tazminatı ödemekle yükümlüdür. Alacağın likit olması şartıyla, itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkar tazminatı, asıl alacak bakımından sözkonusu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir....
Davalı vekili, şirket kayıtlarında işçi alacağına dair herhangi bir kayıt ve emareye rastlanmadığını, davalı işverenin çalışanların primlerini ve her türlü hakedişlerini zamanında ve tam olarak ödediğini, kayıtlarını tuttuğunu ve tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini, şirket kayıtları ve Sosyal Güvenlik Kurumundan gelecek belgelerin kesin delil niteliğinde olup aksinin somut yazılı delillerle kanıtlanması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, hesap bilirkişisinden alınan rapora itibarla davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibe konu kısım üzerinden % 40 icra inkar tazminatı talebinin ise reddine karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İşçilik alacaklarıyla ilgili olarak yapılmış olan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında icra inkar tazminatına karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili ile yapılan takibe vaki itirazın kısmen iptali ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, itirazın kısmen iptaline ve inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. İcra inkar tazminatı özellikle borçluların süre kazanmak kastıyla takibe karşı yaptıkları haksız itirazların önlenmesi ve alacaklıları da, takiplerde daha dikkatli olmaya sevketmek için konulmuştur. İcra ve İflas Kanunu'nun 269/d maddesinin yollamasıyla uygulanması zorunlu ve takip tarihinde yürürlükte olan aynı Kanunun 67/2....