Dava konusu çek, süresinde bankaya ibraz edilmediğinden kambiyo hukukundan kaynaklanan haklar yitirilmiş ise de, bu gibi durumlarda taraflar arasında temel ilişki bulunması halinde çeke yazılı delil başlangıcı olarak dayanılabilir ve alacağın her türlü delille ispatı olanaklı hale gelir.Taraflar arasında temel ilişki bulunmaması halinde ise, TTK.nun 644.maddesi hükmü çerçevesinde sebepsiz zenginleşme iddiası ile alacağın talep edilmesi mümkündür. HUMK.nun 76.maddesi uyarınca olayların açıklanması taraflara, hukuki nitelendirmesi hakime aittir.Somut olayda dava dilekçesindeki anlatımlardan sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayanıldığının kabulü gerekir. Sebepsiz zenginleşme davalarında sebepsiz zenginleşmediğini davalı keşidecinin kanıtlaması gerekmektedir....
Sebepsiz zenginleşme kurumunun sözleşmeden ve haksız fiilden doğan borçlardan en önemli farkı, hiçbir ehliyet koşuluna bağlı olmamasıdır. Sebepsiz zenginleşmeden bir borç doğması için ne fakirleşenin nede zenginleşenin fiil ehliyetine sahip olması gerekir. Geçerli bir sebebe dayanmaksızın zenginleşme koşullarının gerçekleşmesi yeter. Ayrıca işlem ehliyeti veya sorumluluk ehliyeti aranmaz. Hak ehliyetine sahip olmak sebepsiz zenginleşme ilişkisinde taraf olmaya yeterlidir. Bu özellik, sebepsiz zenginleşme kurumunun denkleştirici adaleti sağlama işlevinin sonucudur. Burada önem taşıyan sadece haksız değer kaymalarının telafi edilmesidir (Prof. Dr.Turgut Öz, Sebepsiz Zenginleşme, 1990 . İst.). Bu durumda kredi sözleşmesinin imzalandığı sırada borçlunun fiil ehliyeti bulunmadığı anlaşıldığına göre sözleşmenin geçerli olduğundan söz edilemez. Geçersiz sözleşmelerde ise herkes aldığını geri vermekle yükümlüdür....
Davada; davacının maaşından yapılan kesintilerin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istendiğine göre, taraflar arasında idari yargı denetimine tabi idari bir işlemin bulunmadığı açıktır. Ortada bir idari işlem söz konusu olmayıp, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre açılmış bir itirazın iptali davası bulunmaktadır. TBK. m.77/1'e göre zenginleşen başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; TBK. m. 79 ve 80'de "aynen geri verme ilkesi"ne göre düzenlenmiştir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır....
sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayanılarak çekin zamanaşımına uğradığı tarihten itibaren sebepsiz zenginleşme zamanaşımı süresi içinde dava açılması mümkündür....
Asıl dava davacısı (birleşen dava davalısı) T...Elektrik Dağıtım A.Ş'nin,birleşen dosyaya ilişkin temyiz itirazları incelendiğinde; Sebepsiz zenginleşme için, bir taraf zenginleşirken diğer tarafın fakirleşmesi, zenginleşme ile fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz iktisaptan söz edebilmek için öncelikle davalının mal varlığında bir zenginleşmenin meydana gelmesi gerekir. Bu zenginleşme mal varlığının artması şeklinde olabileceği gibi azalmasının önlenmesi şeklinde olabilir. Zenginleşmenin miktarı istenebilecek alacağında üst sınırını oluşturur. (TBK'nun 77-82 (BK'nun 61-66)) Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....
Sebepsiz zenginleşme talebinde bulunulabilmesi için, hamilin müracaat hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğramasından dolayı bir zararının ortaya çıkmış olması gerekir. Zararın mevcudiyeti, sebepsiz zenginleşme talebinin kabul şartıdır. Zararın varlığının kabulü için, hamile ait ve tahsili mümkün olan bir alacak hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğraması sonucu borçlu nezdinde oluşan zenginleşmenin, bundan başka bir sebebinin bulunmaması, yani sebepsiz olması yeterlidir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı davalarda ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini veya senet bedelini cirantalardan birine veya hamile ödediğini savunan keşideciye aittir. Diğer bir deyişle keşideci, ancak bu ispat yükümlülüğünü yerine getirdiği takdirde sorumluluktan kurtulabilir. Zira, hamilden temel ilişkiyi ve bu temel ilişkiden ötürü keşidecinin bir borcunun bulunmadığını ispat etmesi beklenemez. Bu nedenle keşidecinin, sebepsiz zenginleşmesinin söz konusu olmadığını ispat etmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Sebepsiz zenginleşme Taraflar arasındaki uyuşmazlık sebepsiz zenginleşme hükümlerinden kaynaklanan alacağa yönelik itirazın iptali isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 27.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
GEREKÇE : DAVA; süresinde ibraz edilmeyen çek sebebi ile son hamilin, keşideciye açtığı sebepsiz zenginleşme sebebi ile başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali davasıdır. Taraflar arasındaki ihtilafın; davacı keşideci şirket yönünden süresinde ibraz edilmeyen çek davacı kabulünde olmakla, davacı şirketin sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği, davalının takibe yönelik itirazlarının haklı olup olmadığı, itirazın iptali davasının ve tazminat istemlerinin yerinde bulunup bulunmadığı hususularında toplandığı tespit edilmiştir. Süresinde bankaya ibraz edilmeyen çekle ilgili olarak kambiyo hukukundan kaynaklanan haklar yitirilir ve taraflar arasında temel ilişki varsa alacaklı bu çeke yazılı delil başlangıcı olarak dayanabilir ve alacağını her türlü delille kanıtlayabilir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere göre; davacı bu davayı, davalının sebepsiz yere zenginleştiğinden bahisle açmış olup, bono tüm unsurları ile kambiyo senedi vasfında olduğundan üç yıllık zamanaşımı süresi dolmuş ise de takip tarihi itibarı ile TTK'nın 644. maddesine göre işbu davanın dinlenebileceği, bu durumda sebepsiz zenginleşmediğini ispat külfeti kendisine düşen davalının bu senet sebebiyle, sebepsiz zenginleşmediğini ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulü ile icra takip dosyasında davalının vaki itirazının iptaline, takibin devamına, asıl alacak üzerinden % 40 icra inkar tazminatı yürütülmesine, karar verilmiş, hüküm davalı şirketçe temyiz edilmiştir. Dava, icra takibine konu bono lehdarı ve meşru hamili olan davacının davalı-keşideciye karşı zamanaşımına uğramış bono nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre başlattığı ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir....
Davacı, dava dilekçesinde, borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi için başlattığı takibe itirazın iptalini talep etmektedir. Buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlık sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Böylece davacının istemi İİK.nun 72. maddesi kapsamında istirdat değil, sebebi ortadan kalkan bir ödemenin iadesi yönünde sebepsiz zenginleşmeye dayalı (TBK.md. 77) alacak istemi olup, 2 ve 10 yıllık zamanaşımına (TBK.md. 82) tabidir. Talep yönünden hak düşürücü bir süre yasada öngörülmemiştir. Türk Borçlar Kanununun konuya ilişkin 77 (818 sayılı Borçlar Kanununun 61 v.d) ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....