Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 06/03/2012 NUMARASI : 2010/824-2012/227 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkiline zorunlu mali mesuliyet sigortalı sürücü belgesiz D. A.'ın sevk ve idaresindeki aracın karıştığı trafik kazasında müvekkilince 3.850,00 TL hasar tazminatı ödendiğini, davalı sigortalı hakkında yapılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davanın kısmen kabulü ile 3.850,00 TL asıl alacak yönünden itirazın iptaline, takibin devamına, işlemiş faiz yönünden itirazın iptali talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, 2-İtirazın iptali talebi yönünden; -------- icra dosyasında, a----- ---- kaynaklı alacak talebi yönünden, davalı------- tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin ------ üzerinden takipten itibaren yıllık %20,40 faiz oranı ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, b-Alacak likit olduğundan kabul edilen ---- üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatının davalı------------ alınarak davacıya verilmesine, c----------kaynaklı alacak talebi yönünden, davalı ---- tarafından yapılan itirazın iptali talebinin reddine, 3----- nolu------ait alacak talebi yönünden; 3.158,33 TL asıl alacak, 5,37 TL işlemiş akdi faiz, 0,27 TL --- olmak üzere toplam---------- tarihinden itibaren işleyecek %16,80 temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 4-Alınması gerekli ---- harçtan davacı tarafından yatırılan 179,89 TL peşin harç, 106,14 TL ıslah harcı toplamı...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2022/105 Esas KARAR NO: 2023/800 DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) DAVA TARİHİ: 11/02/2022 KARAR TARİHİ: 24/10/2023 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde Müvekkili -----dava dışı ----- taşıma işlemine ilişkin anlaştığını, davacının alt taşıyan olarak davalı --------- taşıma işlemi konusunda sözleşme akdettiğini, davalı ---------- ise fili taşıma işleminin gerçekleştirilmesi için -------- anlaşarak, fiili taşımanın bu firma tarafindan gerçekleştirildiğini, taşıma ilişkisinin -------şeklinde olduğunu, --------- tarihinde, taşıma esnasında hareket halinde olan araçtan emtianın düşerek zarar gördüğünü ve hasarlandığını, müvekkili şirketin bu nedenle uğrayacağı her türlü zararını davalı şirketten rücuen tahsil edileceğine dair ihtarname keşide ettiğini, dava dışı asil taşıtan -------- yüklemede...
Davalı yan cevap dilekçesinde özetle"...Davanın ticari alacak konulu olduğundan mahkemenin görevli olmadığını,dava şartlarından olan zorunlu arabuluculuk uygulanması gerektiğini,böyle bir borcun bulunmadığını,davanın reddini"istemiştir. Mahkemece neticeten ve özetle"...davanın reddine"karar verilmiş,karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava itirazın iptali-kötüniyet tazminatı talebinden ibarettir. Davacı tarafça iddianın ileri sürülüş biçimine göre davanın satış sözleşmesinden kaynaklı alacak talebinden ibaret olduğu,iddia edilen vakıa ve davanın tarafları dikkate alındığında Hakimler-Savcılar Kurulu'nun 02.06.2021 tarih ve 431 sayılı kararı gereğince ilk derece mahkemelerinden bu tür davalarda verilecek kararlara ilişkin istinaf kanun yoluna başvuru incelemesinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerektiğinden dairemizin görevsizliğine, dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/90 Esas KARAR NO : 2022/106 DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 09/02/2021 KARAR TARİHİ : 17/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili -----, davalı ----------- sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalı borçlunun itirazı ile takibin durduğunu, icraya dayanak---- numaralı---- ----- ---- aldığını, -------- görevinin müvekkili ----- dava dışı--- tarafindan üstlenildiğini ve -----davalı ----anlaştığını, sözleşmeye --- teslim edildiği anda hasarlı ------- ---- teslim edildiğinin tespiti yapıldığını, --- yapılan ihbar sonrasında müvekkili--- incelemeleri yaptırıldığını, düzenlenen ---- hasarlandığının ve zararının toplam ---- olduğunun belirlendiğini, -------- ----altına alındığından hasarın teminat dahilinde olduğunu, hasar bedelinin---- ödendiğini ve rücu hakkı...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2024/351 Esas KARAR NO : 2024/726 DAVA : Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) DAVA TARİHİ : 10/05/2024 KARAR TARİHİ : 18/10/2024 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ... ile davalılar ... ve ... dava dışı ...'nin farklı bedel ve tarihlerde ...'den kullanmış olduğu krediler için birlikte müteselsil kefil olduğunu, ...'den kullanılan kredilerin kredi borçlusu ... tarafından ödenmediğini, ödenemeyen kredi taksitlerinin müvekkili ... tarafından ödendiğini, ...'den kullanılan 3 krediye ilişkin müvekkili ile birlikte diğer davalılar ... ve ... asıl borçlunun kullandığı kredilerde müşterek ve müteselsil kefil bulunduğunu, müvekkili ...'nın ödemiş olduğu miktardan davalıların ayrı ayrı 1/3 oranında sorumluluğunun bulunduğunu, bu bedellerin ödenmesine ilişkin Antalya ......
İcra Müdürlüğünün 2012/4425 sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; alacağın zamanaşımına uğradığını, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, satıcı ...'ın 27/07/2009 tarihinde davalıya dava konusu aracı satması için bıraktığını, aracın aynı tarihte satıldığını, aracın maliki satıcının aracın alıcılara teslimine ilişkin bilgisi ve rızasının bulunduğunu, bu nedenle davalının davacı sigortanın rücuen tazminat talebinden sorumluluğu olmadığını ve kusuru kabul etmediklerini beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
itirazın haklı olup olmadığı noktasındadır.Davanın Hukuki Niteliği: Dava, trafik kazasından kaynaklı dava dışı yolcuya ödenen maluliyetten kaynaklı maddi tazminatın davalıdan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Adana Asliye 7.Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ve katılım yoluyla da davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalıya ait aracın müvekkili şirkete kasko sigortalı araçta hasara neden olduğunu ve hasar bedelinin sigortalılarına ödendiğini,alacağın rücuen tahsili için davalı aleyhine yapılan icra takibine vaki itiraz nedeniyle takibin durduğunu açıklayarak, 51.479,75.TL.asıl alacak üzerinden yapılan icra takibine itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
Dava, kefaleten ödenen paranın rücuen tahsiline ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde harca esas değer olarak takipte yer alan asıl alacak miktarını göstermiş ve harcı bu miktar üzerinden yatırmış ise de dava dilekçesinde talep-sonuç kısmında “takibe itirazın iptali” istenmiş olmakla takip konusu faiz alacağının da talep edildiği anlaşılmıştır. Mahkemece hükümde; “davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına” denilmiş olmak suretiyle peşin harç yatırılmadığı ve bu eksiklik hükümde de tamamlanmadığı halde işlemiş faiz alacağına da hükmedilmiş olmaktadır. Bu durumda 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 32. maddesi hükmü uyarınca eksik peşin harç tamamlanmadan yargılamaya devam edilerek takip ve dava konusu işlemiş faiz alacağının kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir....