Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/1061 KARAR NO : 2019/1098 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GÜMÜŞHACIKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/01/2019 NUMARASI : 2018/221 ESAS 2019/36 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle;idareleri tarafından Orman Köylüleri Kalkınma Hizmetlerine ilişkin esas ve usuller çerçevesinde süt sığırcılığı projesinde kullanılmak üzere Amasya İli Gümüşhacıköy İlçesi Karacaören köyünde T.C....

Haluk Tandoğan borçlar Hukuku Özel Borç ilişkileri Cilt 2. sayfa 562) Yukarıda yapılan açıklamalar bir bütün olarak ele alındığında kefalet sözleşmesinde önce asıl borçluya gidilmeden kefile müracaat edilemeyeceğine dair düzenlemenin bir defi olup kefil tarafından ileri sürülmeden mahkemece resen gözetilemeyeceğinin kabulü zorunludur. 4077 Sayılı yasanın 10. maddesindeki “Tüketici Kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, kredi veren, asıl borçluya başvurmadan kefilden borcun ifasını isteyemez” düzenlemesi de bir def'i dir. Yasadaki bu düzenleme ile tüketici kredisindeki kefaletin adi kefalet olduğu kabul edilmiştir. Müteselsil kefalet yasaklanmıştır. bu yasal düzenleme yapılmamış olsa idi kredi veren kuruluş daima tacir sıfatını haiz olacağından kredide ticari ... mahiyetinde olduğundan TK: 21/2 ve TTK. 7/2 maddesi gereğince kefaletin müteselsil kefalet olduğunun kabulü gerekir. Bu düzenleme ile kefaletin adi kefalet olduğu kabul edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe kefil davalının vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, takip konusu kredi sözleşmesinde miktarın belirtilmediğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre; dava konusu kredi sözleşmesinde kredi miktarı yazılı olmadığı gibi kefalet limitinin de belirtilmediğinden davalının kefaletinin geçersiz olduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      HUKUK DAİRESİ YARGITAY KARARI Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, dava dışı ... Grup Gıda Paz. İnş. Taah. Teks. Turzm. San. Tic. Ltd. Şti. ile davacı banka arasında iki adet genel kredi sözleşmesi akdedildiğini,söz konusu sözleşmeye davalının müşterek ve müteselsil kefil olduğunu,kredi borcunun ödenmemesi üzerine kredi borcunun tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını,davalı tarafından takibe itiraz edildiğini belirterek, yapılan itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

        DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Açılan dava süresindedir. Eldeki dava yönünden Mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmıştır. İİK. 67/1. Maddesinde: "Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir." düzenlemesi mevcuttur. 6098 Sayılı TBK 583.Maddesinde ; "Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır. Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır....

          TBK.nun kefalet sözleşmesinde şekil şartını düzenleyen 583.maddesi “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” hükmünü içermektedir. Taraflar arasındaki kira sözleşmesinde kefilin sorumlu olduğu azami miktar ve kefalet tarihine ilişkin el yazısı ile yazılmış bir ibare bulunmamaktadır. Bu durumda TBK.nun 583.maddesinde belirtilen şekil şartlarına uyulmadan yapılan kefalet sözleşmesi geçersiz olduğundan, mahkemece davalı kefil İlke Yer Kaplamaları Mobilya ve Tekstil Ürünleri Pazarlama A.Ş. hakkındaki davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kefil hakkında da itirazın kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir....

            Davalı vekili, davanın kredi kartı sözleşmesinden kaynaklandığını, garanti sözleşmesi şartlarının bulunmadığını ve kefalet hükümlerinin uygulanması gerektiğini, kefalet hükümleri uyarınca müvekkilinin kefalet sözleşmesindeki miktar ile sorumlu tutulabileceğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı banka ile dava dışı asıl borçlu ... ... arasında 2.000.-TL limitli Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesi yapıldığı, davalının ise sözleşmeye garantör olarak imza attığı, sözleşmede garanti edilen miktarın yazılmadığı, garanti sözleşmelerinde ne miktar için garanti verildiğinin sözleşme içeriğinden anlaşılması gerektiği, belirsiz bir meblağ için garanti sözleşmesi yapılamayacağı, bu nedenle geçerli bir garanti sözleşmesi bulunmadığı, davalının sözleşme limiti olan 2.000.-TL’den ve temerrüdünün sonuçlarından kefil olarak sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile asıl alacak 2.000....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Gaziosmanpaşa .... İcra Müdürlüğü'nün .. esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 2.308,51 TL'nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK'nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır....

                Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı ile dava dışı şirket arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesinde davalı borçlular müteselsil kefil konumundadır. Mahkemece her ne kadar İİK 45/1 maddesinde rehinle temin edilmiş bir alacak için rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatılmış olduğundan ilamsız icra yoluyla takibe geçilemeyeceği belirtilmiş ise de mahkemece davalılar tarafından verilen rehnin asıl borçlu lehine mi yoksa kendi kefalet borçlarına karşılık mı verildiği hususu incelenmemiş ve tartışılmamıştır. Şayet davalılar asıl borçlu lehine rehin vermişler ise asıl borçlu dışındaki kefiller hakkında İİK 45/1 madde hükmü uygulanamayacağı ve ilamsız icra yoluyla takibe geçilebileceği kuşkusuzdur....

                  Maddesine dayanan itirazın iptali davası olup, davacı ile dava dışı ... Beton Şirketi arasında imzalanan; Kredi Genel Sözleşmesinin kefalete ilişkin hükümlerinin şekil şartı olarak belirtilen 6098 sayılı TBK'nun 583/1. maddesine uygun düzenlenmediği, bu kapsamda davalıların kefalet sözleşmelerinin geçerli olmadığı ve dosya kapsamında başkaca, geçerli bir kefalet sözleşmesi bulunmadığından, davalıların bu kredi sözleşmesinden kaynaklı sorumluluklarının bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine, koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu