Davacı, davalı tarafından ibraz edilen harici sözleşmenin varlığını ve sözleşmedeki imzasını inkar etmemiş, ancak sonradan noterde yapılan satış vaadi sözleşmesi ile harici sözleşmenin ortadan kaldırılmış olduğunu, bu sözleşme ile kendisine herhangi bir ödeme de yapılmadığını bildirmiştir. İmzası davacı tarafından inkar edilmeyen haricen düzenlenen 3.10.2002 tarihli satış vaadi sözleşmesinde 54.000.000.000 TL satış bedelinin peşin ve nakden alındığı yazılı olup, davacı, yazılı sözleşmedeki bu beyanının aksini yasal delillerle kanıtlayamamıştır....
hükümleri uyarınca tarafların arasında verilenlerin geri istenebileceğini, mahkemenin gerekçeli kararında satış vaadi sözleşmesinden bahsedilse de resmi bir satış vaadi sözleşmesi bulunmadığını, noterde düzenlenen muvafakatnamelerde satışa veya satış vaadine dair hiçbir beyan olmadığını, noterde sadece muvafakatname düzenlendiğini, muvafakatname harici satış sözleşmesini geçerli hale getirmeyeceğini, Yargıtay karannda belirtildiği şekilde adi harici satış sözleşmesi sonrasında tapuda devir yapılması bile harici satım sözleşmesini geçerli hale getirmediğini, dosyaya sunulan ve karara esas alınan noterde düzenlenmiş muvafakatnameler de sözleşmeye geçerlilik kazandıramayacağını, tanık anlatımlarının da sözleşmeye geçerlilik kazandıramayacağını, dava değerinin fazla belirlendiğini, harici satış sözleşmesinin konusu sadece arazi olduğunu, bina geçersiz harici satım sözleşmesinin konusu olmadığını, sonradan davacı tarafından inşa edildiğini, bu nedenle dava değerine konu edilmesinin yanlış olduğunu...
-TL alacak miktarı üzerinden devamına, davacının 45.000,00 TL’lik asıl alacak ve 43.890,41 TL’lik işlemiş faize yönelik kısmının reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2) Uyuşmazlık, harici taşınmaz satım sözleşmesine dayalı alacağın sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca tahsili talepli icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı, davalı ile 20.08.2008 tarihli taşınmaz satım sözleşmesinin imzalandığını, satış bedelinin davalıya ödendiğini ileri sürerek; sözleşmenin yerine getirileceği inancıyla yapmış olduğu ödemenin davalıdan iadesini istemiştir....
DELİLLER : Tapu kaydı, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, vekaletname, delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dava dışı Murat Aydın'a vekaleten davacı vekil T1 ile davalı arasında noterde düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi akdedilmiş olup dava T1 adına açılmış olup HMK'nun 114/1- d maddesi uyarınca davacının dayanak satış vaadi sözleşmesinde alıcı olmadığı, satın almayı vaat eden Murat Aydın'ın vekili olduğu ve satış vaadi sözleşmesini vekil sıfatıyla imzaladığı, temsilci niteliğine sahip bulunmadığını ve davayı takip yetkisine sahip olmadığı anlaşılmakla yerel mahkemenin kararı ve gerekçesi usul ve yasaya uygun olup doğru görülmüştür....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Uyuşmazlık, 8.5.2011 tarihli harici taşınmaz satım sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali istemine yönelik olup, davacı sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davalıya ödediği bedeli ve dava konusu taşınmaza yaptığı masrafları talep ettiğine göre, uyuşmazlığı temyizen inceleme görevi Yargıtay Yüksek 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek 3. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 12.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkeme,İstanbul 29.İcra Müdürlüğünün 2019/33372 sayılı dosyasındaki takip talebinde 19/08/2019 tarihli emlak alım satım sözleşmesinden doğan 275.000 TL satış bedeli alacağı talep edildiği, dava dilekçesinde ise satıştan dolayı 250.000,00 TL zarara uğradığını beyan edilmiş ise de itirazın iptali davasının icra takibiyle sıkı sıkıya bağlı olduğu, taraflar arasında resmi şekilde yapılmış gayrimenkul satış sözleşmesi olmadığı, yerleşik Yargıtay içtihatlarında belirtildiği üzere resmi şekilde yapılmış gayrimenkul satış sözleşmesi olmadığında tarafların edimin ifasına zorlanamayacağı, verilmiş olanların geri istenebileceğinin belirtildiği, taraflar arasında resmi şekilde yapılmış gayrimenkul satış sözleşmesi olmadığından davacı tarafça ödenmeyen bedelin ifasının talep edilemeyeceği gerekçesiyle;"Davanın reddine" karar vermiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, araç satış sözleşmesinden kaynaklanan bakiye fatura alacağının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili; takibe konu bakiye araç bedeli için taraflar arasındaki anlaşma uyarınca .. ... .... Köyü 247 parselde kayıtlı taşınmazın önce dava dışı... tarafından yine dava dışı .... Turz. Ltd.Şti.'ne vekaletle devrinin yapıldığını, daha sonra anılan dava dışı şirket tarafından bu taşınmazın davacıya devredildiğini, böylece müvekkilinin davacıya borcu kalmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Sayılı dosyaya yapılan itirazın asıl alacak olan 9.000,00 TL üzerinden iptali ile takibin bu rakam üzerinden devamına, alacağa icra takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, davalı aleyhine %20'den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, davanın usulden reddine karar verilmiş; bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre; dava, harici satış vaadi sözleşmesinin feshi nedeni ile uğranılan zararın tazmini için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı talebine ilişkindir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2023/96 Esas KARAR NO : 2023/59 BAŞKAN : DAVA : İtirazın İptali (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 09/02/2023 KARAR TARİHİ : 10/02/2023 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davada dosya re'sen ele alındı; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı vekilince dava dilekçesinin "Ankara Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi'ne" hitaben düzenlenmek suretiyle internet üzerinden dava açıldığı ve dosyanın incelenmesinde dava konusunun kira sözleşmesinden kaynaklı olduğu, dosyanın sehven mahkememize tevzi edilerek esasa kaydedildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ-TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; harici satış sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali tescil istemine ilişkindir.Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 11.01.2019 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 31.01.2019 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 14.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,25.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....