Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA Asıl davada davacı ..., birleştirilen davada davacı ... vekili; davalının dava konusu taşınmazda haklı bir sebebe dayanmaksızın işgalci olduğundan bahisle asıl davada el atmanın önlenmesi ve ecrimisile; birleştirilen davada ise el atmanın önlenmesine yönelik istemini geri alarak yalnızca ecrimisile karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili, vekil edeninin taşınmazda işgalci değil kiracı konumunda olduğunu, dört yıllık kira bedelinin de davacı ...'e peşin ödendiğini bildirerek, davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesini 15.07.2016 tarih ve 2011/375 Esas, 2016/356 Karar sayılı kararıyla, asıl davada davacının payına yönelik davalının vaki müdahalesinin men'ine, ecrimisil isteminin kısmen kabulüne; birleştirilen davada el atmanın önlenmesi istemi yönünden usulüne uygun yatırılan harç olmadığından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. IV....

    Bunlardan bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz: Malikin, malik olduğu taşınmaza karşı yapılan el atmanın önlenmesi için açılan dava, malikin sahip olduğu malı haksız olarak elinde bulunduran ya da ona saldıran kişiye karşı açılan el atmanın önlenmesi davası, malikin maliki olduğu şeyin doğal ürünlerine karşı yapılmış olan el atmanın önlenmesine karşı açılan dava, malikin karşılaşabileceği sınır tecavüzlerine karşı açabileceği el atmanın önlenmesi davası, malikin arazi kayması nedeniyle vaki el atmalara karşı açabileceği dava, malikin zilyetliğe saldırı olması nedeniyle açabileceği dava ve malikin geçit hakkı sebebiyle el atmalara karşı açabileceği dava. Davaların isimleri farklı olsa da hepsinin açılmasının ortak nedeni haksız el atmanın ve tecavüzün ortadan kaldırılmasıdır ve böylece malikin mülkiyet hakkının muhafaza edilmesidir....

    Bunlardan bazılarını; malikin, malik olduğu taşınmaza karşı yapılan el atmanın önlenmesi için açılan dava, malikin sahip olduğu malı haksız olarak elinde bulunduran ya da ona saldıran kişiye karşı açılan el atmanın önlenmesi davası, malikin maliki olduğu şeyin doğal ürünlerine karşı yapılmış olan el atmanın önlenmesine karşı açılan dava, malikin karşılaşabileceği sınır tecavüzlerine karşı açabileceği el atmanın önlenmesi davası, malikin arazi kayması nedeniyle vaki el atmalara karşı açabileceği dava, malikin zilyetliğe saldırı olması nedeniyle açabileceği dava ve malikin geçit hakkı sebebiyle el atmalara karşı açabileceği dava, şekilde sıralayabiliriz. Davaların isimleri farklı olsa da hepsinin açılmasının ortak nedeni haksız el atmanın ve tecavüzün ortadan kaldırılmasıdır ve böylece malikin mülkiyet hakkının muhafaza edilmesidir....

    Bozma ilamına uyulması sonrasında mahkemece 26/01/2017 günlü celsede dava konusu taşınmazdaki 14, 16, 17 ve 18 nolu meskene ilişkin davacının açtığı haksız el atmanın önlenmesi talepli davanın ayrılması ile yeni esasa kaydına karar verilmesi sonrasında yukarıdaki esasa kaydedilen davanın görev yönünden usulden reddine, mahkemenin görevsizliğine, davaya bakmaya ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, haksız el atmanın önlenmesi niteliğindedir. Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 05.05.2005 - 05.11.2005 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 12.05.2005 tarihinde ilan edilerek 12.01.2006 tarihinde kesinleşen 6831 sayılı Orman Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B uygulaması bulunmaktadır....

      el atmanın önlenmesi kararı ile taşınmazın tahliyesine, fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla taşınmazın hiçbir hukuki dayanağı olmadan haksız kullanımından dolayı taşınmazın satın alındığı tarih olan 11/07/2017 tarihinden itibaren 3.000,00 TL ecrimisilin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

      Dava, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. 1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanaları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- Davacı vekilinin el atmanın önlenmesi yönünden temyiz itirazlarına gelince; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 683. maddesinde; malikin hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerine dilediği gibi kullanma, tasarrufta bulunma, yararlanma yetkilerine sahip olduğu, malını haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı her türlü el atmanın önlenmesi davası açabileceği öngörülmüştür. Yani; asıl olan mülkiyet hakkıdır. Ve malik ile davalı arasında akdi bir ilişki yoksa, malikin dava açma hakkı her zaman için vardır....

        El atmanın önlenmesi davası açabilmek için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Bu dava bir eda davası olup taşınmaza haklı bir sebep olmadan kişi el atmış ya da tecavüz etmiş olmalıdır. Davacı olan mutlaka malın maliki ya da zilyeti konumunda olmalıdır. Müdahalenin men’i davası hukukumuzda geniş bir yere sahiptir. Haksız el atmanın önüne geçebilmek için değişik sebeplerle el atmanın önlenmesi davası açmak mümkündür....

        El atan kişinin kasıtlı ve kusurlu olması şart değildir. El atan kişi geçersiz bir hukuki sebebe dayanıyor ise el atmanın önlenmesi davası açılabilir. El atmanın önlenmesi davası bir eda davasıdır. Bu dava sonunda davalı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya mahkum edilmektedir. Ayni hakka dayandığından ayni bir davadır. Ayni bir dava olduğu için haksız el atma sürdükçe her zaman el atmanın önlenmesi davası açılabilir. Bu dava zaman aşımına uğramaz. Hak düşürücü süreye tabi değildir. Ayni hak sahibi el atmayı öğrenmesine rağmen uzun süre ses çıkarmasa dahi haksız el atmanın önlenmesi davası açabilir. Bu durum TMK'nın 2. maddesi hükmüne göre hakkın kötüye kullanılması olarak da kabul edilemez....

        Bunlardan bazılarını; malikin, malik olduğu taşınmaza karşı yapılan el atmanın önlenmesi için açılan dava, malikin sahip olduğu malı haksız olarak elinde bulunduran ya da ona saldıran kişiye karşı açılan el atmanın önlenmesi davası, malikin maliki olduğu şeyin doğal ürünlerine karşı yapılmış olan el atmanın önlenmesine karşı açılan dava, malikin karşılaşabileceği sınır tecavüzlerine karşı açabileceği el atmanın önlenmesi davası, malikin arazi kayması nedeniyle vaki el atmalara karşı açabileceği dava, malikin zilyetliğe saldırı olması nedeniyle açabileceği dava ve malikin geçit hakkı sebebiyle el atmalara karşı açabileceği dava, şekilde sıralayabiliriz....

        Dava, el atmanın önlenmesi ve 4.000,00.-TL ecrimisilin davalıdan tahsili istemiyle açılmış, el atmanın önlenmesi isteği yönünden bozma sonrası saptanan değer üzerinden davacı tarafça harç ikmali yapılmış olup mahkemece el atmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin ise 1.707,18.-TL'lik kısım yönünden kabulüne karar verilmiş ve hüküm, anılan yasanın yürürlük gününden sonra oluşturulmuştur. Temyiz eden davalı yönünden kabul edilen ecrimisil miktarı, yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz kesinlik sınırı altında kalmaktadır. Öte yandan niteliği itibariyle kesin olan kararların temyiz edilmeleri halinde temyiz istemi hakkında yerel mahkemece bir karar verileceği gibi 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İBK uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceği kuşkusuzdur....

          UYAP Entegrasyonu