İtirazın iptali davasında; takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıl olup, takip dayanağı belgelerden başka belgelere dayanılamaz. Diğer bir deyişle takip dayanağı yapılabilecek güçte olup da takipte dayanılamayan belge, itirazın iptali davasında ispat vasıtası olarak kullanılamaz. Takibe etkili olan itirazın iptali davasında ispat davasında ispat edilecek olanın takibe ve borçlunun itirazına konu olan alacak olduğu, bu alacağın sebebinin değiştirilme olanağının itirazın iptali davası için bulunmadığında kuşku bulunmamaktadır. İtirazın iptali davasında yapılan yargılama sonunda: takip tarihindeki duruma göre karar verilir. İtirazın iptali davasında alacak, icra takip tarihi itibarıyla belirlenir. Ancak dava tarihine kadar bir ödeme yapılmış ise, yapılan ödeme düşüldükten sonra kalan alacak yönünden itirazın iptali davası açılmalıdır. Dava tarihinden sonra yapılan ödemeler ise icra müdürlüğünce dikkate alınır....
icra takibinden dolayı itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki ilişki 6098 sayılı Borçlar Kanunun 379 ve devamı maddelerinde düzenlenen ödünç sözleşmesi ilişkisi olduğu ve mutlak ticari dava niteliğinde bulunmadığı, davalının tacir olduğuna dair dosyada delil de bulunmadığı, bu nedenle davanın nispi ticari dava niteliğinde de bulunmadığı, itirazın iptali davasına konu alacak ödünç ilişkisinden kaynaklanmakta olduğuna göre, ticari niteliği bulunmayan uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı 20.06.2006 günü giriştiği icra takibinde 49.844,20 TL asıl alacak ve 2.921,03 TL. işlemiş faiz talep etmiş; davacı vekilinin 01.10.2007 havale tarihli dilekçesindeki beyanına göre, ödeme emrinin tebliğinden önce 21.06.2006 günü borcun aslı ödenmiştir....
Hal böyleyken, yargılamanın konusu, asıl alacak olarak talep edilen kıdem tazminatına ve feri alacak olarak talep edilen işlemiş faiz alacağına yapılan itirazın haklılığı veya haksızlığıdır. Mahkemece, davalı vekilince sunulan davaya cevap dilekçesinde, ayrıca faiz alacağı hakkında herhangi bir savunmaya yer verilmemiş olması gerekçesiyle, işlemiş faiz alacağı kalemi bakımından değerlendirme yapılmamış ve fakat bu alacak kalemi bakımından da itirazın iptaline karar verilmiştir. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, itirazın iptali davasının niteliği nazara alındığında, icra takibinde itiraz edilen alacağın varlığı hakkında, davaya cevap dilekçesinde ayrıca bir savunma ileri sürülmemiş olması, söz konusu alacağa yapılan itirazın uyuşmazlık konusu olmaktan çıktığı veya borçlunun itirazını değiştirdiği şeklinde yorumlanamaz....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacının muhtelif giyim eşyasını davalılara sattığı ve karşılığında alması gereken bedeli alamaması üzerine icra takibi yaptığı belirtilerek, davacının davasının kabulü ile davalıların icra takip dosyasına yaptıkları itirazın iptaline, asıl alacak üzerinden davalının %40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 18.089,57-TL toplam alacağın tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava dilekçesinin 1. sayfasında dava değeri olarak 4.140,95-TL gösterilmiş ise de, sonuç ve istem bölümünde itirazın iptali ve takibin devamına denmekle, takipte talep edilen toplam miktar yönünden talepte bulunulmuştur....
Mahkemece; "davacının icra takibi ile talep edebileceği asıl alacak miktarının 52.226,53 TL olabileceği bu miktarın da davalı tarafça dava tarihinden önce 07/03/2014 tarihinde ödenmekle borcun son bulduğu davanın itirazın iptali davası olup, dava tarihi olan 08/04/2014 tarihi itibari ile iptale konu bir asıl alacak miktarının bulunmadığı, dava ile hükme bağlanacak bir asıl alacak miktarı bulunmadığından buna bağlı fer'ileri hakkında da karar verilemeyeceği anlaşılmakla 52.226,53 TL'nin üzerinde talep edilen asıl alacak ve işlemiş faiz istemleri yerinde olmadığından davanın reddine," karar verilmiş; sözkonusu karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık; kesinleşen kısmi davada alınan bilirkişi raporunda saptanan TRT payından kaynaklanan bakiye alacak miktarının ve ferilerinin tahsiline yönelik takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....
Takibin ve itirazın iptali davasının, menfi tespit davasının kesinleşmeden önce açıldığı gözetildiğinde, davacı ...’nin dava konusu kaçak su tutanağına ilişkin olarak takip başlatmakta ve itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının bulunduğu kuşkusuzdur. Aynı tutanağa dayanılarak açılan menfi tespit davasında kesinleşen alacak miktarı, diğer bir ifadeyle davalının borçlu olduğu bedel, itirazın iptali davasında dikkate alınarak, talep edilen asıl alacak ve işlemiş faiz hakkında karar verilmelidir. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, davacının hukuki yararı bulunduğu gözetilerek davanın esası yönünden karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
O halde mahkemece, açıklanan bu ilke ve kurallar doğrultusunda, mahkemece konusunda uzman bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılarak, itirazın iptali ilamının fer'isi olan alacaklar nazara alınmadan, 19.03.2013 hesap tarihi itibarı ile itirazın iptali kararı uyarınca istenebilecek asıl alacak ve faiz miktarının tespiti konusunda denetime ve hüküm kurmaya elverişli rapor tanzimi istenmeli, itirazın iptali ilamının fer'isi olan yargılama gideri, vekalet ücreti ve harç alacaklarının şikayet konusu hesaba dahil edilip edilmediği belirlenerek, fer'i alacakların da dahil edildiğinin anlaşılması halinde, asıl alacak ve faizini aşan bakiye borç miktarının kısmen iptaline, aksi halde hesap işleminin iptaline ilişkin istemin reddine karar verilmelidir. Bunun gibi, borçlunun haczin kaldırılması ve haciz işlemlerinin iptali talebi hakkında da bu esaslar dahilinde inceleme ve değerlendirme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir....
-TL asıl alacak ve 8.377.31.-TL işlemiş faiz toplamı 36.727.31.-TL alacak talebinde bulunmuş ancak eldeki davada dava değerini 28.350.-TL göstererek bakiye alacak yönünden itirazın iptalini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne.....sayılı takibe itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmiştir. HMK'nun 26/1.maddesi gereğince "Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir". Mahkemece, bu madde hükmüne aykırı olarak talebin aşılması suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi de usul ve yasaya aykırıdır. 3-) Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK.) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası ile alacaklı; icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır....
İtirazın iptali davasının açılması halinde aynı alacakla ilgili genel hükümlere göre alacak davası açılmasında hukuki yarar olmadığı, itirazın iptali davası süresinde açılmamış ise veya başka bir nedenle alacaklı davaya alacak davası olarak devam etmek istediği takdirde itirazın iptali davasını ıslah suretiyle alacak davasına dönüştürebileceği, itirazın iptaline karar verilmesi halinde ilamın icra dairesine ibrazı suretiyle duran icra takibine devam edilerek alacağın tahsilinin sağlanabileceği gözetildiğinde, itirazın iptali davasının alacağın tahsilini sağlama, bir başka deyişle bir miktar para alacağının ödetilmesi (tahsili) amacını hizmet ettiği anlaşılacaktır....