Dr. ünvanlı bilirkişi tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda, davacının alacaklı olduğunu ispatlayamadığı, adi ortaklığın tasfiye edilmesi halinde varsa tasfiye bakiyesinden payını talep edebileceği, olayda tasfiyenin bulunmadığı belirtilmiş, anılan bu rapor aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan nedenlerle hükme dayanak alınacak nitelikte bulunmamıştır. Dosyada yeralan adi ortaklık sözleşmesinden davacı ile davalı ... arasında oto servis işletmesi konulu bir adi ortaklık ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı beyanından ve dosyadaki belgelerden adi ortaklığın son bulduğu görülmektedir. Taraflar gelirlerin paylaşılması konusunda anlaşamamışlar, davacı davalılara itirazın iptali davası açmıştır. Somut olayda ortaklığın fiilen son bulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Ortaklık son bulduğuna göre tasfiyenin de mahkemece bizzat yaptırılması gerekir....
Davada, tarafların ortak işlettikleri fırına ilişkin borcun davacı taarfından 3.kişiye tümüyle ödendiği, ödenen borcun 1/2'sinden davalı ortağın da sorumlu olduğu ileri sürülerek alacağa ilişkin icra takibine vaki itirazın iptali istenilmiş; mahkemece, taraflar arasındaki ibranameenin dava konusu alacağa ilişkin olmadığı, ortaklığa ait borcun davacı tarafından ödendiği gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Uyuşmazlık; davacı tarafça ödenen borcun, adi ortaklığa ait borç olup olmadığı, ortaklığın feshi ve ibraname ile davalının yükümlülüğünün ortadan kalkıp kalkmadığı hususlarına ilişkindir. Tarafların fırın işletmeciliği olarak adi ortaklık kurdukları, merkez olarak...'deki işyerini, şube olarak ta ...'daki işyerini gösterdikleri, 2005 yılı içerisinde merkez...'de bulunan işyerindeki faaliyetlerini sonlandırıp kiraladıkları dükkanı tahliye edip, aynı vergi numarası ile merkez ve şubeyi birleştirip ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı ile kurdukları adi ortaklığın işleteceği lokantanın tadilat çalışmaları harcamalarında kullanılmak üzere muhtelif tarihli çekler keşide ettiğini, bu çeklerin inşaat malzemesi alımı usta ücretlerinin ödenmesinde kullanıldığını, ancak çıkan anlaşmazlık sonucu ortaklığın son bulduğunu, davalının çek bedellerini iade etmediğini yaptığı icra takibine itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile %40 oranında inkar tazminatının tahsilini istemiştir. Davalı, davacı ile adi ortaklık sözleşmesi yapmadıklarını, çekler nedeniyle kendisine ödeme yapılmadığını, savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir....
olmadığını, takip dosyasından alınan belge ile açılan tapu iptali tescil davasının da hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, adi ortaklığın Borçlar Kanunu hükümlerine göre kurulduğunu, tüzel kişiliğinin bulunmadığını, dolayısıyla mal edinilmesinin de hukuken mümkün olmadığını, müvekkili adi ortaklığın mallarının haczedilemeyeceğini, ancak adi ortalıktan dolayı ortak şirketlerin tasfiye paylarının haczedebileceğini, icra müdürlüğünce verilen yetkinin bir dayanağının bulunmadığını, adi ortaklığın takipte taraf olma ehliyetinin bulunmadığını, tüm bu nedenlerle takibin husumet eksikliği gerekçesi ile iptaline ve İİK madde 94/2. gereği verilen 14/01/2013 tarihli yetki belgesinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Söz konusu belge, davacı iddiaları ve davalının kabulü dikkate alındığında dava konusu alacağın taraflar arasındaki adi ortaklıktan kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Dava; ortaklık payı olarak verilen bedelin iadesi için yapılmış olan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.) Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nun 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir....
Adi Ortaklığı'na ödenmediğini, alacağın zamanaşımına uğramadığını, davalı ...hakkında verilmiş iflas erteleme ve tedbir kararları nedeniyle İcra İflas Kanunu'nun 179/b.maddesi uyarınca bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetlerin işlemediğini belirterek davalının Ankara 3. İcra Müdürlüğü'nün 2016/21023 E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile alacağın müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalının %20'den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekilleri her ne kadar sözleşmenin geçersiz olduğunu ileri sürmüş iseler de adi ortaklığa dahil olan T8 T14 kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile yapımı üstlenilen bağımsız bölümü satmış olması nedeniyle yukarıda anılan Yargıtay kararına göre satışın alacağın temliki niteliğinde olduğu, bu nedenle adi yazılı şekilde yapılan sözleşmenin geçerli olduğu anlaşılmaktadır. Davalılar arasında düzenlenmiş 15/05/2012 tarihli adi ortaklık sözleşmesinden sonra davalılardan SCS Sağlam ile davacı arasında sözleşmelerin düzenlenmiş olduğu, bu nedenle adi ortaklığı oluşturan tüm davalıların yapılan sözleşmeler nedeniyle sorumlu oldukları anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince alınan 23/12/2016 havale tarihli bilirkişi raporunda, davacının yapmış olduğu ödemelerin denkleştirici adalet ilkesi gereğince dava tarihi itibariyle ulaştığı değer hesaplanmıştır....
Usul hukuku açısından iddianın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağı mevcut olup ancak, HUMK 185/2. maddesi gereğince davalının rızası, ıslah, feragat müddeabihin temliki halinde iddianın genişletilmesi ve değiştirilmesi mümkündür. Ne varki dava bir tahsil davası olmayıp icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğundan somut olayın bu ilkeler çerçevesinde incelenmesi zorunludur. Dava, az yukarıda açıklandığı ve nitelendirildiği üzere İİK'nun 67.maddesine dayalı itirazın iptali davası olduğundan işin takip hukuku açısından değerlendirilmesi gerekir. Davacı tarafından 4.385.000.000 TL çürük alacakla ilgili geçerli bir icra takibi yapılmamıştır. Dava tarihinde davalının çürük alacağa ilişkin icra takibine yapılmış geçerli bir itirazı da bulunmamaktadır....
nın şirkete yaptığı bildirim davacıyı ve adi ortaklığı bağlamaz ve "alacağın temliki sözleşmesi" onlar bakımından geçerlidir ve borçlu olan davalı şirketi de bağlar. Çünkü, alacaklı olan kişi borçlunun muvafakati olmaksızın alacağını devredebilir ve bu devir borçluyu bağlar. Sözleşmenin feshi asıl muhatabına bildirilmedikçe geçerli olan alacağın temlikinin feshedildiğinin ya da geçersiz olduğunun borçlu konumunda olan davalı şirkete bildirilmesi bir hüküm ifade etmez. Bu durumda, geçerli bir "alacağın temliki" sözleşmesine göre davacı halefiyet kuralı gereği alt yüklenici olan ...'nın yerine geçmiş olup, temlik konusu bağımsız bölümleri, bu bağımsız bölümlerin taşeronluk sözleşmesinde alt yükleniciye verileceğinin kararlaştırılmış olması ve alt yüklenicinin edimini eksiksiz yerine getirmiş olması koşuluyla asıl yüklenici olan davalı şirketten ya da tapuların arsa sahipleri üzerinde olması halinde arsa sahiplerinden isteyebilecektir....
Dava dışı adi ortaklığa ait ticaret sicili kayıtları celp edilmiş olup incelenmesinden: ... ile davalı ...'in adi ortaklığın ortağı oldukları görülmüştür....