İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın Yargıtay içtihatları ile açıkça çelişmekte olduğunu, Yargıtay içtihatlarına göre itirazın iptali davası görülürken adi ortak/lar tarafından icra takibine ve açılan itirazın iptali davasına muvafakat verilmesi halinde davanın görülmesi gerektiğini, müvekkili ... ile annesi ... arasında yapılan İzmir 2. Noterliği'nin 02.02.2017 tarih ve 1931 yevmiye sayılı adi ortaklık sözleşmesi'nde ortaklığı idare ve temsil yetkisinin davayı açan müvekkili ...'...
ATM 2016/665 sayılı dosyasında menfi tespit davası açıldığını, müvekkilinin ne dava dışı Ayşe'ye ne de temlik aldığını beyan eden davacıya adi ortaklık nedeniyle bir borcu bulunmadığını, zira adi ortaklığın taraflarca Bornova 2....
Yetkili icra dairesinde icrada itiraz eden ... ... vekili itirazında öncelikle tüzel kişiliği olmayan fabrika isminin borçlu olarak yazılması nedeniyle takibin geçersiz olduğunu beyan ettikten sonra borcun olmadığı itirazının ileri sürmesi karşısında husumetin adi ortaklığın ortaklarına yöneltildiği kabul ettiği görüşü isabetli değildir. Takip talebinde ve itirazın iptali dava dilekçesinde borçlu olarak hiç adı geçmeyen ... ... yönünden itiraz iptali isteminin usulden reddine karar verilmesi gereklidir. Aksi halde bu şekilde verilen itirazın iptali kararı ile ... ... aleyhinde icra takibinin devamı söz konusu olamaz. Nitekim 19. Hukuk Dairesi 18.03.2003 tarih, 2003/2293 Karar sayılı kararında “ Özetle takip talebi ve ödeme emrinde borçlu adi ortaklık gösterilerek tek bir ödeme çıktığı, adi ortaklığı oluşturan şirketlerin takip talebinde ayrı ayrı borçlu gösterilmediğine göre tüzel kişiliği olmayan adi topluluk aleyhine icra takibi geçersizdir....
Mahkemece, dava dışı ... ile davacı arasında bayilik sözleşmesi imzalandığı, davalılar ile ... arasında adi ortaklık ilişkisi bulunduğu, ortaklığı temsil yetkisinin ...’da olduğu, bayilik sözleşmesindeki işyeri ile ortaklık sözleşmesindeki işyerinin aynı yer olduğu, davalı ...’ın davacının gönderdiği bir kısım malları teslim aldığı, davalıların işlemler nedeniyle müteselsilen sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın iptaline, icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davaya konu edilen bayilik bölgesi direkt satış noktası sözleşmesinin tarafı dava dışı ... olup, davalılar ile ... arasındaki adi ortaklık, bayilik sözleşmesinde taraf değildir. Sözleşmede taraf olmayan adi ortaklara karşı, sözleşmeye dayanarak husumet tevcih edilemez. Yerel mahkemece bu yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir....
DAVANIN KONUSU : Adi Ortaklık Sözleşmesine Dayalı İtirazın İptali Taraflar arasında görülen davada Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 19/03/2021 tarih ve .... K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: K A R A R Dava, adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasında taşıma ilişkisi bulunmamaktadır. Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25.06.2020 tarih ve 564 ve 586 sayılı kararları gereğince, "Kararı veren mahkemenin ve tarafların sıfatına bakılmaksızın adi ortaklıktan kaynaklanan davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararların," istinaf incelemesinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi (24)....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/12/2013 NUMARASI : 2013/361-2013/679 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, davalı ile müvekkili arasında 15.03.2013 tarihinde adi ortaklık sözleşmesi imzalandığını, davacının davalının fiili olarak işlettiği ..........
Taah.San.ve Tic.Ltd.Şti." adi ortaklığınca üstlenildiği, dava dışı ... Nak. İnş. İth. İhr. San. Tic. Ltd.Şti. ile davalı şirket arasında .... Noterliği nezdinde 20.12.2017 tarihli ortaklık sözleşmesinin imzalandığı, adi ortaklığın ihale ile üstlenmiş olduğu işe ilişkin davacı ile davalı adi ortaklık arasında 09/02/2018 tarihli ... Hizmet Sözleşmesi imzalanmış olduğu, bu sözleşme nedeniyle verilen hizmetler karşılığı adi ortaklık adına kesinlen faturaların ödenememesi üzerine başlatılan takibin davalının itirazı ile durması üzerine itirazın iptali talebiyle eldeki davanın açıldığı, takip ve dava konusu edilen faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının verilen kesin süreye karşın adi ortaklığın ticari defterlerini incelemeye sunmadığı, her ne kadar davalı tarafından adi ortaklık sözleşmesine göre dava konusu sözleşmede imzası bulunan diğer ortağın yetkilisinin münferiden adi ortaklığı borçlandırmaya yetkili olmadığı savunulmuş ise de, Mahkememizce alınan ve ......
Bu durumda taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi bulunduğu hususu ihtilaflıdır. Hal böyle olunca, öncelikle taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin bulunup bulunmadığı araştırılması, bu hususta taraf delilleri toplanması, taraflar arasında adi ortaklık bulunduğunun anlaşılması durumunda mahkemece; 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınması, Türk Borçlar Kanunu'nun 642.madde ve devamı hükümlerine göre tasfiye işlemi gerçekleştirilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle bozulmuştur. Bozmaya uyan mahkemece; taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin, var olduğu iddia edilen adi ortaklığın sonlandırılmasına ilişkin şartları içerdiği; sözleşmenin tarafı olarak gösterilen “......
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; mahkemece verilen ilk hükümde, taraflar arasında adi ortaklığın bulunmadığı belirlenerek, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre yapılan değerlendirme neticesinde davanın kısmen kabul edildiği, davalının temyizi üzerine Dairece verilen bozma ilamında; uyuşmazlığın “davacı tarafından besi çiftliğine adi ortak olduğu inancıyla yapılan harcamalar ve sarfedilen emek nedeniyle doğan alacağın tahsiline yönelik itirazın iptali davası” olarak tanımlandığı, ardından hükmün, davalı ... ve davaya dahil edilen ... arasında adi ortaklık kurulduğu belirtilerek, adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından dava açılırken husumetin tüm ortaklara karşı yöneltilmesi gerektiğinden bahisle taraf teşkili yönünden bozulduğu, buna karşın mahkemece verilen ikinci hükümde ise, bozma ilamı yanlış değerlendirilerek taraflar arasında adi ortaklık kurulduğu gerekçesiyle tasfiye hükümleri uygulanarak karar verildiği anlaşılmaktadır....
Şti'ne adi ortak olması için davacı ile imzalanan gizli ortaklık sözleşmesine istinaden davalıya verildiği iddia olunan 125.000,00 TL işbu sözleşmenin feshi sebebiyle iade olunmayan kısmının iadesi için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK'nın 67. Maddesi gereği iptali istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle görev şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir. İtirazın iptali davası takibe sıkı sıkıya bağlı bir dava olup bu niteliği gereği davacı-alacaklı icra takip dosyasında takip talebinde gösterdiği borcun sebebi ile bağlıdır. Dava konusu Eskişehir 3....