Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili yargılamanın ilk celsesinde dava konusu çekler ile ilgili olarak istirdat davası açtıklarını bildirmekle; Mahkememiz’ce açılan istirdat davaları konusunda beyanda bulunmak üzere kendisine süre verilmiştir. Davacı vekilinin beyan dilekçesini sunması üzerine beyan dilekçesinde bildirdiği istirdat ve icra takip dosyalarının örnekleri UYAP üzerinden celp edilerek incelenmiş, dosyamızda dava konusu çekler ile ilgili olarak davacı Şirket tarafından açılan istirdat davalarının derdest olduğu anlaşılmıştır. Bu bağlamda, dava dilekçesi ile dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar dava konusu çeklerin zayi edildiğinden bahisle iptali istemi ile dava açılmış ise de; aynı çekler ile ilgili olarak yargılama sürecinde istirdat davası açıldığından, yerleşik içtihatlar gereğince davanın konusuz kalması nedeni ile esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir ....

    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanunî gerektirici sebeplere ve özellikle, davalı, 15.04.2004 tarihinden itibaren 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalı sayılmakta ise de; tedavi giderinin yapıldığı ve geçici işgöremezlik ödeneklerinin ödendiği tarihlerde çakışan 506 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılığı nedeniyle müstehak olduğunun esas alınmasında davacının Kurumu aldatmaya yönelik davranışı olmayıp, buna göre iyiniyetli olduğu gözetildiğinde, hizmet sözleşmesine dayalı sigortalılık sürelerinin çakışma nedeniyle sonradan iptali sonucu yapılan sağlık sigortası kapsamındaki yardımların Medeni Kanunun 2. maddesi gereğince kendisinden istirdat edilemeyeceğinin anlaşılmasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 13.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; davalının müvekkilinin maaşına konulan haciz nedeniyle yapılan kesintileri başka bir takip dosyasında dosyadan çektiğini, şikayet üzerine mahkemece emekli maaşına konulan haczin kaldırıldığını, alacağın tahsili için başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın 2007/503 esas sayılı dosya ile birleştirilmesine ve dosyanın talep halinde 4. Tüketici Mahkemesine gönderilmesine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir....

          Somut olayda; davacı, davalı tarafından icra takibine konu edilen alacağı 06.08.2015 tarihinde ödediği, söz konusu ödemenin iadesi için 02.08.2017 tarihinde icra takibi başlattığı ve icra takibine davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine süresinde itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacının öncelikli talebi olan itirazın iptali talebi hakkında inceleme yapılarak karar verilmesi gerekirken mahkemece davanın niteliği itibariyle İİK.nın 72/7.maddesi uyarınca istirdat davası niteliğinde olduğu kabul edilerek yanılgılı değerlendirme ve eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür. O halde mahkemece, davacının öncelikli talebi olan itirazın iptali talebi konusunda ve davalının takas ve mahsup savunmaları ile ilgili değerlendirme yapılıp karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıya sunduğu seyahat ve konaklama hizmeti gereği düzenlenen faturaların davalıya tebliğ edilip itiraz edilmemesine rağmen ödenmediğini, davalı hakkında başlatılan icra takibinde, davalının takibe konu borcun 9.750,00 TL'lik kısmına yaptığı itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, kısmi itirazın iptali ile %40 icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir....

            Belirtilmelidir ki, Teklifle, 6102 sayılı Kanunun 5/A maddesi ile 7036 sayılı Kanunun 3 üncü maddesine menfi tespit ve istirdat davalarının yanı sıra itirazın iptali davası da eklenmektedir. Ancak, itirazın iptali davasının dava şartı olarak arabuluculuk kapsamında olduğuna ilişkin mevcut uygulamalar dikkate alınarak bu fıkrada, itirazın iptali davasıyla ilgili hükme yer verilmemektedir" Bu değişiklik ile bu fıkrada sayılan her bir dava çeşidinin ayrı ayrı arabuluculuğa tabi olduğu açıkça düzenlenmiştir....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; şikayete konu icra takibinin, şikayetçinin murisi hakkında başlatıldığı ve muris hayatta iken itirazın iptali kararı üzerine takibin kesinleştiği, şikayetçiye gönderilen ödeme emrinin borca itiraz hakkı vermeyip bunun muhtıra olarak kabulü gerektiği, kaldı ki ödeme emri tebliğ tarihine göre şikayetin 7 günlük süre içerisinde de yapılmadığı ve takipte kamu düzeni yönünden de bir aykırılık bulunmadığı, şikayetçinin mirası reddettiğine dair bir iddiası olmadığından haczin kaldırılması talebinin yerinde görülmediği, istirdat davasının ise genel mahkemede yargılamayı gerektirmesi nedeniyle reddi gerektiğinden bahisle ödeme emrinin iptali talebinin süreden, haczin kaldırılması ve istirdat talebinin ise esastan reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

                Açıklanan nedenlerle; davacı takip borçlusunun, davalı takip alacaklısı hakkında istirdat davası açmaksızın yeniden ilâmsız icra takibi başlatmış olması ve itiraz üzerine duran takipte itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi istemiyle bu davayı açtığı, fakat davacının davalı hakkında başlatmış olduğu ilâmsız icra takibinin yukarıda yapılan genel açıklamalar çerçevesinde yerinde olmadığı, takip hukuku usullerine uygun olarak başlatılmış ve durmuş icra takibinin, görülmekte olan itirazın iptali davası için özel bir dava şartı niteliğinde olduğu (6100 sayılı HMK m.114/2), dava şartlarının her aşamada mahkemece kendiliğinden gözetilmesi gerektiği anlaşılmakla; davanın dava şartı yokluğundan ötürü usulden reddine..." dair karar verilmiştir. İş bu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir....

                  Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, kararın kesin olduğu gerekçesiyle temyiz talebinin reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine Tüketici Hakem Heyeti kararının iptali talebi yönünden ek karar onanmış; istirdat isteminin reddine dair ek karar bozularak kaldırılmış, asıl karar ise görev yönünden bozulmuştur. Bu kez davalı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Dava, tüketici hakem heyeti kararının iptali istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu