Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinin (2). fıkrasında “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükmü öngörülmüş olup, 506 sayılı Yasanın Ek 5. maddesinin 3. fıkrasının “… Fiilen çalışılmış güne eklenecek itibari hizmet günü sayısının bulunmasında (Çalışılan gün sayısı x 0,25) formülü uygulanır.” hükmü gereği, davacının 03.09.1987 – 14.12.2007 ve 22.09.2008 – 01.10.2008 tarihleri arasındaki dönemlerde davalı işyerindeki rafineri bölümünde, 27.05.2008 – 13.07.2008 tarihleri arasında davalı işyerindeki makinistlik bölümünde geçici kadroyla çalışılan, sigorta primi ödenmiş günleri x 0,25 formülüyle hesaplanan itibari hizmet süresi bulunduğunun ve bu sürenin sigortalılık süresine itibari hizmet süresi olarak eklenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesi...
verilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde “davacının davalı ... tarafından ./.. -2- dosyaya ibraz edilen hizmet belgesinde belirtildiği şekilde adı geçen fabrikada küspe kurutma bölümündeki çalışmalar dışlanarak 16/09/1987-01/10/2008 tarihleri arasında rafineri ve makinistlik bölümünde fiilen çalıştığı ve ayrıca çalışılmış sayılan günler için olmak üzere 5510 sayılı Kanununun 106, 40 ve geçici 7. maddesinin 1 ve 2. fıkrası gereğince, 3600 günlük çalışma koşulu aranmaksızın 506 sayılı yasanın ek 5/IV maddesine göre itibari hizmet süresinde kanunda gösterilen miktarda yararlanması ve bu itibari hizmet süresinin 506 sayılı yasanın 108. maddesindeki sigortalık süresine eklenmesi gerektiğinin TESPİTİNE,” karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
Fiilen çalışılmış güne eklenecek itibari hizmet günü sayısının bulunmasında (Çalışılan gün sayısı x 0,25) formülü uygulanır. İtibari hizmet süresi zammından yararlanmaya hak kazandıran "fiili çalışma" süresidir. Sigortalının, itibari hizmet süresi zammı uygulaması kapsamında kalan bir işyerinde bulunmasına rağmen, bu işyerinin Kanun'da sayılan iş ve mesleklerin icra edilmediği bir bölümünde bulunması ve risklere maruz kalmaması halinde itibari hizmet süresi zammından yararlanması mümkün değildir. Kanun'da yer alan "Fiilen çalışılmış güne eklenecek itibari hizmet günü sayısının bulunmasında (Çalışılan gün sayısı x 0,25) formülü uygulanır." düzenlemesi ile fiili çalışma aranması gerektiği ifade edilmiştir. İtibari hizmet süresi, salt sigortalılık süresine eklenir....
Öte yandan, 18.02.2000 tarihli 1997/1 Esas ve 2000/1 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’na göre, “506 sayılı Kanun’un Ek 5’inci maddesinde öngörülen itibari hizmet süresinin salt sigortalılık süresine eklenmesi gerekir ve ayrıca bu sürenin fiili prim ödeme gün sayısına eklenmesi söz konusu olmaz.” 506 sayılı Kanun’un Ek 39’uncu maddesine göre, “Ek 5 ve Ek 6 maddeleri gereğince sigortalılık süresine ilave edilen gün sayıları, beş yıldan çok olmamak üzere bu Kanun’un 60 ve Geçici 81’inci maddelerinde belirtilen yaş hadlerinden indirilir.” 5434 sayılı Kanun’da da “itibari hizmet” kavramına yer verilmiştir. Ne var ki; anılan Kanun’un 35 ve devamı maddelerinde düzenlenen “itibari hizmet” 506 sayılı Kanun sistematiğindeki “itibari hizmet”ten farklıdır. Zira 506 sayılı Kanundaki itibari hizmet süresi, hem sigortalılık süresini uzatmakta hem de yaşlılık aylığı oranını yükseltmektedir. 5434 sayılı Kanundaki itibari hizmet süresi ise, yalnızca emekli aylığı oranını yükseltmektedir....
sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” hükmü öngörülmüş olup, 506 sayılı Yasanın Ek 5. maddesinin 3. fıkrasının “… Fiilen çalışılmış güne eklenecek itibari hizmet günü sayısının bulunmasında (Çalışılan gün sayısı x 0,25) formülü uygulanır.” hükmü gereği, davacının 14.09.1998-01.10.2008 tarihleri arasında davalı işyerindeki sigorta primi ödenmiş günleri x 0,25 formülüyle hesaplanan itibari hizmet süresi bulunduğunun ve bu sürenin sigortalılık süresine itibari hizmet süresi olarak eklenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde “ Davacı ......
K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni gerektirici sebeplere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine. 2-Davacı, çalıştığı iş ve işyeri itibariyle 28.03.2007 gününden itibaren itibari hizmet süresinden yararlandırılması gerektiğinin tesbitine, tespit edilen itibari hizmet sürelerinin sigortalılık süresine eklenmesine ve fark primlerin işverence ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davacının davasının kabulü ile, davacının çalıştığı iş ve iş yeri itibariyle bulunduğu yerde 28.03.2007 tarihinden itibaren itibari hizmet süresinden yararlandırılması gerektiği hususunun tesbitine, tespit edilen itibari hizmet sürelerinin hizmet süresine eklenmesine ve fark primlerinin işverence ödenmesi gerektiğinin tesbitine karar verilmiştir. HUMK.'...
SONUÇ: Hüküm fıkrasının; 1 - Hizmet tespitine konu ( 2,3,4,5,6,7) numaralı paragraflarının silinip, yerine, “Davacının, talebine konu 17.02.1995 - 31.12.2004 tarihleri arasındaki davalı işyerinde geçen çalışmalarında bildirilmeyen 1996/1 döneminden 90 gün, 1997/1. döneminden 76 gün, 1997/3 döneminden 14 gün, 1998/3. döneminden 14 gün olmak üzere toplam 194 günlük hizmet süresinin sigortalı hizmet olarak tespitine,” sözcüklerinin yazılmasına; 2 – İtibari Hizmet süresinin tespitine yönelik (8) numaralı paragrafın silinip, yerine, “Davacını, davalı işyerinde 17.02.1995-30.09.2008 tarihleri arasında sigorta primi ödenmiş günleri x 0,25 formülüyle hesaplanan 3.309x0,25=828 gün itibari hizmet süresi bulunduğunun ve bu sürenin sigorta primi ödenmiş günlerine itibari hizmet süresi olarak eklenmesi gerektiğinin tespitine,” cümlesinin yazılmasına, Kısa kararın ve gerekçenin de bu biçimde düzeltilmesine ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi...
Fiilen çalışılmış güne eklenecek itibari hizmet günü sayısının bulunmasında (Çalışılan gün sayısı x 0,25) formülü uygulanır. İtibari hizmet süresi zammından yararlanmaya hak kazandıran "fiili çalışma" süresidir. Sigortalının, itibari hizmet süresi zammı uygulaması kapsamında kalan bir işyerinde bulunmasına rağmen, bu işyerinin Kanun'da sayılan iş ve mesleklerin icra edilmediği bir bölümünde bulunması ve risklere maruz kalmaması halinde itibari hizmet süresi zammından yararlanması mümkün değildir. Kanun'da yer alan "Fiilen çalışılmış güne eklenecek itibari hizmet günü sayısının bulunmasında (Çalışılan gün sayısı x 0,25) formülü uygulanır." düzenlemesi ile fiili çalışma aranması gerektiği ifade edilmiştir. İtibari hizmet süresi, salt sigortalılık süresine eklenir....
"İçtihat Metni" Davacı, 506 sayılı Kanunun ek 5. maddesinde belirtilen itibari hizmet süresinden yararlanması gerektiğine, 01.10.2008 tarihine kadar olan çalışma süresine ait hizmet süresinin tespitiyle sigortalılık süresine eklenmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R Davacı 506 sayılı yasanın ek 5. Maddesinde belirtilen itibari hizmet süresinden yararlandırılmasına, 01/10/2008 tarihine kadar olan çalışma süresine ait itibari hizmet süresinin tespitine ve sigortalılık süresine eklenmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
-Davanın kabulü ile davacının davalı işverene ait işyerinde 01.09.1993 – 01.09.1996 tarihleri arasında ofsetçi olarak geçen, sigorta primi ödenmiş günleri x 0,25 formülüyle hesaplanan ....081x0,25=270 gün itibari hizmet süresi bulunduğunun ve bu sürenin davacıya ait sigortalılık süresine itibari hizmet süresi olarak eklenmesi gerektiğinin tespitine,” cümlesinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.....2014 gününde oybirliği ile karar verildi....