Asliye Hukuk Mahkemesi (İcra Hukuk) TARİHİ : 03/04/2014 NUMARASI : 2013/15-2014/7 Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlular vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; müvekilleri aleyhine başlatılan takipte, takip dayanağı kooperatif borç senetlerinin tarihleri ile takip tarihi arasında on yıldan fazla süre geçtiğini, zamanaşımı süresinin dolduğunu ileri sürerek zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasını talep etmiş, Mahkemece, takibe dayanak senetlerin tarihinden takip tarihine kadar olan dönemde on yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan bahisle icranın geri bırakılmasına karar verilmiş, hüküm alacaklı vekilince...
Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.12.2011 Tarih 2010/186 Esas 2011/349 nolu kararı ile asıl alacak ve faizinin ilama bağlandığı, ilamın karar tarihinden itibaren onuncu yılın dolacağı son gün takibe konulduğu, bu itibarla faize yönelik zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı borçlunun Ankara 13....
İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır'' düzenlemesi mevcuttur. Borçlunun ilam konusu borcun ödendiğine yönelik başvurusu İİK'nun 33/1. maddesine dayalı olarak yapılmış itfa itirazı niteliğindedir. Somut olayda alacaklı tarafından ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.12.2009 tarihli 2008/31 E. 2009/597 K. sayılı kararına dayalı olarak ... 1. İcra Dairesinin 2010/25 E. sayılı icra dosyası ile borçlu aleyhine ilamlı icra takibi yapıldığı, dosyanın takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırıldığı, dayanak ilamın temyizi üzerine, bozma kararı verildiği, mahkemece yargılamaya devam edilerek 09.01.2015 tarih, 2012/24 E. ve 2015/6 K. sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verildiği, alacaklının ... bu dayanak ilama dayanarak bu kez ......
Maddesi gereğince borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Borçluların başvurusu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede İİK'nun 71. maddesine göre itfa itirazı olup süreye tabi değildir. O halde mahkemece anılan maddeye göre inceleme yapılarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğünün 2020/12818 Esas sayılı takip dosyasıyla davalı/alacaklı tarafından davacı/borçlu ve müteselsil sorumlu ve kefiller aleyhine mükerrer icra takibi başlatılamayacağı belirtilerek icranın geri bırakılmasına karar verilmesi talep edildiğini, yerel mahkemenin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının vekalet ücreti ve yargılama giderinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamı itibari ile; davalı alacaklı vekili tarafından Fatih 2. İcra Müdürlüğü'nün 2020/12526 Esas sayılı dosyası üzerinden davacı borçlu aleyhine kira alacağına ilişkin ilamsız icra takibi başlattığı, borçlunun itirazı üzerine, Fatih 1....
Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir.” Borçlu icra mahkemesine süresinde yaptığı başvuruda zamanaşımı ve borca itirazda bulunduğuna göre İİK'nun 169/a-1. maddesi uyarınca istemin duruşma açılarak incelenmesi gerekir iken evrak üzerinden yapılan eksik inceleme ile yazılı şekilde itirazın reddedilmiş olması doğru değildir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlular, kesinleşme öncesi zamanaşımı itirazı ile bono üzerinde şirket kaşesi olmadığını, keşideci olarak dört kişinin imzası gerekirken iki imzanın olduğunu ileri sürerek borca itirazda bulunup icra mahkemesine başvurmuşlar, mahkemece, zamanaşımının oluşmadığı ve borca itirazın da ispatlanamadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir....
Bu durumda, 30.8.2009 keşide ve 31.8.2009 ibraz, 30.9.2009 keşide ve 30.9.2013 ibraz, 30.10.2009 keşide ve 30.10.2009 ibraz (4.000,00 TL bedelli), 30.10.2009 keşide ve 30.10.2009 ibraz (6.000,00 TL bedelli) tarihli çekler hakkında 18.01.2010 tarihinde başlatılan takipte, itiraz eden borçlu hakkında takip tarihinden itibaren alacaklının yenileme talebi olan 05.6.2012'ye kadar herhangi bir işlem yapılmadığı, bu tarihten de ödeme emri tebliğ talebi olan 31.5.2013'e kadar dosyanın işlemsiz bırakıldığı görülmekle birlikte, alacaklı vekilince borçlunun icra mahkemesine başvuru tarihinden çok önce icra dairesine yaptığı 09.12.2010 tarihli başvuru ile 18.5.2009 keşide ve 26.5.2009 ibraz tarihli çek hakkındaki takipten vazgeçildiği ve icra müdürlüğünün 13.12.2010 tarihli kararıyla bu çek tutarının ferileriyle birlikte takipten çıkartılmasına ve feragat harcı alınmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....
Somut olayda, mahkemenin esas kararının itfa itirazı ile beraber meskeniyet şikayetine de ilişkin olması nedeniyle, hem miktar hem de içerik yönünden temyizi kabil bir karar olduğu anlaşıldığından, temyiz isteminin reddine ilişkin 27.02.2015 tarih ve 2014/176 E.-2015/49 K. sayılı ek kararın oybirliği ile kaldırılmasına karar verildikten sonra borçlunun esasa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK. 366. ve HUMK. 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 27,70 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise, ilâmlı icra talebine karşı davacının ödeme nedeniyle itirazda bulunduğu ve takibin iptalini talep ettiği, bu talebe göre, davanın dayanağının İİK'nın 33. maddesi olduğu, İİK 33/1'e göre icra emrinin tebliği üzerine borçlu 7 gün içerisinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak, borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir....