Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

den ibraname alındığını, diğer borçlu aleyhine yapılan takipte de alacaklıların, alacağın tamamını istemediğini, bu hususun da müvekkilinin borcunu ödediğini gösterdiğini iddia ederek, İİK.nun 33. maddesinin 1. fıkrasına göre itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasını talep etmiştir. Alacaklılar vekili, 64.000,00 TL ödeme yapıldığına ilişkin iddianın gerçeği yansıtmadığını, ...'in diğer alacaklıların alacağını ahzu kabza yetkili olmadığını, ibranamenin yasanın aradığı koşulları taşımadığını, müvekkilinin yanıltıldığını belirterek itirazın reddini talep etmiştir....

    Takip dosyasında 25.09.2008 tarihli haciz işleminden sonra 18.02.2019 tarihine kadar 10 yıldan uzun bir süre zamanaşımını kesen bir işlem yapılmadığından, mahkemece zamanaşımı nedeniyle İİK 71/2 delaletiyle İİK.33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi sonucu itibari ile doğru olup, ek karara yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile ek kararın kaldırılmasına, asıl karara karşı yapılan istinaf talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    İcra Müdürlüğünün 2019/33063 Esas sayılı takip dosyasında davacı yönünden İİK'nın 71/2.maddesi uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: İstinaf konusu, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen itfa nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İİK.nun 33/2. maddesi gereğince, "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zaman aşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir." Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Borçlunun İtfa itirazı icra emrinin tebliğinden sonraki döneme ilişkin ise, itfa itirazının mutlaka noterlikçe re'sen düzenlenmiş veya onaylanmış bir belge ya da icra tutanağı ile ispatlanması gerekir....

      hatalı hesaplandığını, bilirkişi raporuna karşı itirazlarının dosya kapsamına alınmadığını, davalının istinaf gerekçesi ve talebinin kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davalının istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu taleplerinin ifa nedeniyle icranın geri bırakılmasına yönelik olduğunu ve ödeme belgeleri ışığında mahkemece icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, ancak kısmen ret kararı verilmesinin yerinde olmadığından ilk derece mahkeme kararının kaldırılarak takibe konu tüm miktar yönünden icranın geri bırakılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      KARAR Borçlu aleyhine .. 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/582Esas-2015/112 Karar sayılı ilamına dayanılarak ilamlı icra takibine başlandığı; borçlunun İcra Mahkemesi'ne başvurarak,takip konusu borcun icra emri tebliğinden önce alacaklının banka hesabına ödendiğinden itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasını talep ettiği, alacaklı vekilinin yapılan ödemenin taraflarına bildirilmediğini, ödemeden takipten sonra haberdar olduklarını beyan ettiği, Mahkemece ilamda hüküm altına alınan alacak kalemlerinin takipten önce ödendiğine ilişkin taraflar arasında ihtilaf olmadığı ve takipten önce alacaklının bu ödemeden haberdar edilmemesi nedeniyle takip başlatılmasında borçlu kusurlu olduğundan borçlu lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilemeyeceği belirterek icranın geri bırakılmasına karar verildiği,hükmün alacaklı vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır....

        İcra mahkemesince imzaya yönelik bilirkişi incelemesi de yapılamayacağına göre davacı itfa iddiasını Kanun'da sayılan belgelerle ispat edemediğinden icranın geri bırakılması talebinin reddi gerekir. O halde mahkemece, davacının itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına yönelik talebinin reddine karar verilmesi gerekirken imzaya yönelik bilirkişi incelemesi yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğundan İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak esasa ilişkin yeniden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        müvekkili hakkındaki icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği, görülmektedir....

        İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak, imza incelemesi yaptırılması gerektiği, ayrıca davalının müvekkili hakkında suç duyurusunda bulunmuş olması nedeniyle soruşturmanın bulunduğu belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, tasarrufun iptali davasıyla dosyada borçlu konumuna gelen davacı 3. Kişi tarafından açılan itfa nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Mahkemesince de belirtildiği üzere, İİK'nun 33/2 maddesine göre icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa ve imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir....

        Hukuk Dairesinin 05/06/2017 tarih ve 2017/12181 E.-8329 K. sayılı bozma ilamına uyulmasının ardından yapılan yargılama neticesinde İİK'nun 169/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verildiği görülmektedir.Borçlu, İİK'nun 33/1-2. maddesi hükmü gereğince, borcu ödemesi, alacaklıdan mehil alması veya ilamın zamanaşımına uğramış olması halinde, icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasını isteyebilir.Bu durumda, İİK’nun 33/1-2. maddesine göre, itirazın kabulü halinde mahkemece “icranın geri bırakılmasına” karar verilmesi gerekirken, olayda uygulanma yeri olmayan kambiyo senetlerine mahsus takibe ilişkin İİK'nun 169/a maddesi uyarınca takibin iptaline hükmolunması isabetsiz olup kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......

          UYAP Entegrasyonu