İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacının davasının kısmen kabul-kısmen reddi ile; Turgutlu İcra Müdürlüğü'nün 2020/2882 Esas sayılı icra takip dosyası üzerinden yapılan takibin 2.220,19 TL'lik kısmı yönünden icranın geri bırakılmasına, 48.656,82 TL yönünden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, 2004 sayılı yasanın 71/2, 33/2 ve 33/A’da zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması halinin düzenlendiğini, icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma isteklerinin her zaman yapılabileceğini, mezkur icra takip dosyasında 24.3.2017 ile 24.12.2020 arasında geçen yaklaşık üç buçuk yıllık sürede senetlerin zamanaşımına uğramış olduğunu, mahkemece yukarıda bahsi geçen hususlar tespit edilmiş olmasına rağmen davanın reddine karar verildiğini belirterek istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne ve icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : İzmir 16....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kambiyo senedine dayalı takipte takibin kesinleşmesinden sonraki devreye ilişkin itfa itirazı üzerine yapılan yargılama inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ve davacı yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. İTİRAZ Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; alacaklı tarafından İstanbul 3....
İİK'nun 33. maddesinde ise; “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır” hükmü düzenlenmiştir. Borçluya icra emri 20.05.2015 tarihinde tebliğ edilmiş olup süresi içinde mahkemeye başvurarak banka cari hesap ekstresi sunmuş ve takibi yapılan nafaka borçlarının sadece son iki ayının ödenmediğini, diğer ödemelerin hepsinin yapıldığını beyan etmiştir. Alacaklı vekilinin beyan dilekçesinde alacağın bir kısmının ödendiğini kabul ettiği de dosyadan anlaşılmaktadır....
Mahkemece, borçlunun, zamanaşımı itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulması yerine, icranın geri bırakılmasına karar verilmesi isabetsiz olup, hükmün belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından Dairemizce, kararın düzeltilerek onanması gerekirken, doğrudan onandığı anlaşılmakla alacaklının karar düzeltme isteminin kısmen kabulü gerekmiştir. ./.. -2- SONUÇ : Alacaklının karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 17/10/2018 tarih, 2018/11407 E. – 2018/9992 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına,...........
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, ilamlı ipotek takibinde, itfa nedeniyle icranın geri bırakılması ve takibin iptali istemlerine ilişkindir. İİK'nun 16/2.maddesi gereğince, Kat ihtarı tebliği usulsüz ise süreli şikayete, hiç yapılmamış ise süresiz şikayete tabidir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur....
in bu hususta 24.05.2012 tarihli belge imzalayıp verdiği, ilamda belirtilen ve ödenmeyen 1.000 Lira mahkeme ücreti vekaleti ile 50,80 Lira yargılama gideri ve ayrıca bu meblağların işlemiş faizi olmak üzere hesaplanan 190,20 Lira yasal faiz olmak üzere toplam 1.240 Lira borcu olduğu, bunun dışında herhangi bir borcunun olmadığı belirtilerek, icra emrinin iptali talep edilmiş; mahkemece alacaklı tarafça imzasına itiraz edilmeyen belge dikkate alınarak itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2012/389 Esas-2013/698 Karar sayılı ilamına dayanılarak ilamlı icra takibine başlandığı; borçlunun İcra Mahkemesi'ne başvurarak, takip konusu borcun icra takibinden önce tevdi mahallince tayin edilen banka hesabına dosya numarası da belirtilerek ödendiğinden icra takibinin iptalini istediği, Mahkemece borcun tevdi mahalline yatırıldığından bahisle icranın geri bırakılmasına, tevdi mahalli kararının alacaklıya takipten önce tebliğ edildiğine dair dosyada bilgi ve belge olmadığından icra mahkemesindeki yargılama giderinin borçlu üzerinde bırakılmasına, borçlu yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir....
Öte yandan, kabule göre de; borçlunun başvurusu İİK'nun 169/a maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğundan, aynı maddenin 5. fıkrası gereğince itirazın kabulü halinde takibin durdurulması yerine icranın geri bırakılmasına karar verilmesi de doğru görülmemiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlunun talebi; İİK'nun 71. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazına ilişkindir. İİK'nun 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. O halde mahkemece, takip borçlusunca icra dairesine yapılan ödemeler değerlendirilerek, itfa itirazı yönünden, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 100. maddesi dikkate alınmak suretiyle, gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılıp Yargıtay denetimine elverişli rapor aldırılarak, icra takip dosyasında fazla ödenen bir paranın olup olmadığı tespit edildikten sonra şartları oluşmuş ise icranın geri bırakılması ile varsa fazla ödemenin borçluya iade edilmesine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....