Aile Mahkemesi 2017/520 esas sayılı ilamı olduğu, davacı borçlunun takip tarihi olan 05/08/2020 tarihinden önce borcu itfa edildiğini gerek sunulan makbuzlardan gerekse bankalara yazılan müzekkere cevaplarına göre takip konusu borcun ödendiği anlaşılmakla, şikayet eden isteminde haklı bulunduğundan şikayetin kabulüne karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Talebin kabulüne, İstanbul 28. İcra Müdürlüğü'nün 2020/14375 esas sayılı takip dosyasında icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra takibine konu edilen borcun ödenmesi için davalı vekiline Bakırköy 1....
İdare Mahkemesi'nin 2014/612 Karar sayılı ilamına istinaden ilamlı icra takibi başlatıldığını, İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28. maddesi gereğince alacaklı vekilinin yaptığı başvuru üzerine takibe konu borcun 24/09/2014 tarihinde ödendiğini belirterek, itfa nedeniyle İİK'nun 33. maddesi uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, takibe konu borcun alacaklının hesabına 24/9/2014 tarihinde yatırılmak sureti ile ödendiği gerekçesi ile itirazın kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Takibe konu, .........
İdare Mahkemesi'nin 2014/612 Karar sayılı ilamına istinaden ilamlı icra takibi başlatıldığını, İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28. maddesi gereğince alacaklı vekilinin yaptığı başvuru üzerine takibe konu borcun 24/09/2014 tarihinde ödendiğini belirterek, itfa nedeniyle İİK'nun 33. maddesi uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verilmesi istemiyle icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece, icranın geri bırakılmasına karar verilmiş, hükmün alacaklı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28/1-2. maddesi gereğince alacaklı vekili tarafından yapılan başvuru neticesinde, idarenin süresi içinde ödeme yapmamış olması sebebiyle, icra takibi başlatılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı, borçlunun İİK'nun 33. maddesine dayalı ödeme itirazıyla ilgili mahkemece duruşma açılıp taraf beyanları alınarak delillerin ibrazı sağlandıktan sonra, gerektiğinde bilirkişi incelemesi yapılarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına...
Kararın borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle; iştirak ve yoksulluk nafakası yönünden fark alacağına ilişkin ilama aykırılık şikayetinin reddine, itfa itirazının kabulü ile icra emrinde istenebilecek asıl alacağın 1.650,00 TL, işlemiş faizinin ise 214,41 TL olduğu tespit edilmekle takibin bu miktarlar üzerinden devamına, bakiye 32.450,00 TL asıl alacak ve 6.717,54 TL işlemiş faizi yönünden itfa nedeni ile icranın geri bırakılmasına, karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez....
İİK'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş, yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda; ödeme iddiasına konu edilen feragat beyanını içeren belge İİK.nun 33/1. maddesinde sayılı belgelerden olmadığı gibi, alacaklı vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin okuma yazma bilmediğinden feragat dilekçesi tanzim edebilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle feragatın geçersiz olduğunu belirtmiştir. Bu durumda feragat beyanını içeren dilekçenin İİK.nun 33/1. maddesi kapsamında ödeme belgesi olarak kabul edilemeyeceği düşünülmelidir....
Nolu 24.12.2008 tarihli hisse devrinden doğan alacak bedeli" açıklaması ile borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, örnek 7 ödeme emrinin borçlu ...’a 02.01.2013 tarihinde tebliğinden sonra borçlunun 08.01.2013 tarihinde takip dosyasına verdiği dilekçe ile borca itiraz ettiği, ayrıca icra mahkemesine başvurarak, takip dayanağı belgenin kayıtsız şartsız bir para borcuna ilişkin olmayıp ödeme makbuzu niteliğinde olduğunu, alacaklının alacağını nakden ve tamamen aldığını noter huzurunda kabul ettiğini, bu sözleşmenin borcun bulunmadığının delili olduğunu, ödeme emri düzenlenmesinin yerinde olmadığını ileri sürerek ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini istediği, mahkemece, borçlunun başvurusu, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazı olarak değerlendirilip icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır....
İİK'nun 33/1. maddesine göre; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Borçlu vekili itiraz dilekçesinde, müşterek çocukları...... Kuvvetli'nin eğitim masraflarına yönelik ödeme yaptığını açıkça kabul etmiştir. Alacaklının kabul ettiği ödemeler dışında çucuğun eğitimi için yapılan ödemeler nafaka borcundan mahsup edilemeyeceğinden, gerektiğinde bilirkişiden rapor alınmak suretiyle, nafaka borcunun yeniden belirlenmesi ve buna göre sonuca gidilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....
İİK'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, ödeme belgesi olarak sunulan makbuz, anılan ödeme belgelerinden olmadığı gibi belge üzerindeki imza da alacaklı tarafından kabul edilmemiştir. Bu durumda İcra Mahkemesi'nce imza incelemesi yapılması olanağı bulunmamaktadır. Mahkemece, itirazın inceleme yapılmaksızın reddi gerekir ise de; sonuçta itiraz reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru olan mahkeme kararının onanması gerekmiştir....
İİK'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, ödeme belgesi olarak sunulan makbuz, anılan ödeme belgelerinden olmadığı gibi belge üzerindeki imza da alacaklı tarafından kabul edilmemiştir. Bu durumda İcra Mahkemesi'nce imza incelemesi yapılması olanağı bulunmamaktadır. İnceleme yapılmaksızın ret kararı verilmesi gerekir. Mahkemece şikayet reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru olan mahkeme kararının onanması yoluna gidilmiştir....
; icra emrinin tebliğinden sonraki dönemde borcun kısmen itfa edilmiş olması nedeniyle istemin kabulüne karar verildiğine göre, İİK’ nun 33/2. maddesine göre itfa olunan kısım yönünden icranın geri bırakılmasına hükmolunması gerekirken, bu husus gözetilmeksizin asıl alacak ve faiz miktarının tespitine karar verilmesi doğru görülmemiştir....