WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde yazılı iddia ve beyanları tekrar etmekle birlikte, davalı tarafça protokolün varlığı ve ödeme iddialarının kabul edildiğini, takip konusu borcun üçüncü kişi tarafından ödendiği iddiasının sabit olması halinde borçlunun İİK'nın 71. maddesi uyarınca takibin iptalini isteyebileceğini, aynı konuda açılan davalarda itfa iddialarının kabul edildiğini, protokolde müvekkilinin taraf olduğunu, bu nedenle itfa iddiasında bulunabileceğini, bu durumda davanın kabulü ile İİK'nın 71/1. maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Dava, takipte taraf olmayan 3. kişinin takibin kesinleşmesinden sonraki evrede itfaya dayalı icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İtfa iddiasında bulunan davacı takipte taraf olmayıp üçüncü kişidir....

Davalı yan, davacının 13.11.2012 tarihli belge ile itfa edildiğini, borcun ödendiğini ileri sürmüştür. Davacı yan ise belgedeki imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmiştir. Dosya kapsamında hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalının usulüne uygun defterlerinde dava ve takip dayanağı fatura kayıtlı olmayıp davacının daha önceki tarihli faturalarının ise kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Davalı, takip konusu faturanın kendilerine tebliğ edilmediğini de savunmaktadır. Davacının usulüne uygun tutulan defterlerine göre fatura miktarı kadar davacı alacaklıdır. Davalı vekili delil listesinde ve cevap dilekçesinde 13.11.2012 tarihli itfa belgesine dayanmış fotokopi niteliğindeki belge örneğini ibraz etmiş, bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde itirazlarını açıklamıştır....

    İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği, İİK'nun 33/2. maddesinde ise "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir," hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda; 23.12.2009' da icra emri , daha sonra 25.06.2014 tarihinde bakiye borç muhtırası tebliğ edilmiş ve borçlu 29.12.2014 tarihinde nafaka borcu bulunmadığı itirazında bulunmuştur. İcra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin ödemeler nedeniyle itfa itirazının İİK'nun 33/1. maddesi gereğince süresinde yapılmadığı anlaşılmaktadır....

      İİK'nun 33/2. maddesinde "icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş, itfa, imhal ve zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa ve imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe resen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir" hükmü düzenlenmiştir. Bu istemin kabul edilmesi için itfa itirazının İİK.nun 33. maddesinde açıklanan nitelikte bir belge veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur. İlamların icrası yoluyla takipte ilama aykırılık dışında ancak İİK'nın 33 maddesine dayalı itirazda bulunabileceği, davacının kredi borcu bulunması sebebiyle borcu ödeyemeyeceğine ilişkin itirazının İİK'nın 33 maddesi kapsamında olmadığı anlaşılmakla istinaf sebebi yerinde görülmemiştir....

      DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 33. maddesine dayalı itfa itirazına ilişkindir. İstanbul 24. İcra Müdürlüğünün 2021/26960 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı aleyhine 70.067,13 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamlı takip olduğu anlaşılmıştır. İİK'nın 33/1. maddesinde ''İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.'' düzenlemesi yer almaktadır....

      Davacının senedin zorla imzalattırıldığına ilişkin itirazı borca itiraz niteliğindedir.Bu itirazın incelenmesi İİK'nun 169/a maddesinde özel olarak düzenlendiğinden borçlu; borcun bulunmadığını veya itfa yahut imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlamalıdır. Somut olayda borca itiraz eden borçlu takibin şekli itibariyle uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin 1. Fıkrasında yer alan düzenlemeye göre borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat edilmesi gerekir. Davacının borca itirazlarını İİK'nın 169/a maddesi gereğince ispatlayamadığı anlaşılmakla; davanın reddine karar vermek gerekmiştir" şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....

      Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." hükmünü içermektedir. Anılan madde hükmü gereğince borçlunun borcu bulunmadığını veya itfa yahut imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatlaması gerekmektedir. Öte yandan sunulan belgenin takip konusu borç için verildiğinin kabul edilebilmesi için belgede takip dayanağına açıkça atıf yapılması zorunludur....

      Anne ... tarafından velayeten... adına anılan ilâmın 23.08.2012 tarihinde ilamlı takibe konulduğu, borçlunun itfa itirazı üzerine ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 08.09.2014 tarihli, 2014/21 E.-63 K. sayılı kararı ile takip tarihi itibari ile asıl alacağın 810,62 TL, işlemiş faizin 96,28 TL, ilam vekalet ve yargılama gideri alacağı ile toplam 2.155,10 TL alacak olmak üzere icra emrinin düzeltildiği, anılan kararın temyiz edilmeksizin 09.10.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Somut olayda aile nüfus kaydının incelenmesine göre, müşterek çocuk... 27.06.1994 doğumlu olup, 27.06.2012 tarihinde reşit olmuştur. İlamlı takip ise 23.08.2012 tarihinde başlatılmıştır. Her ne kadar müşterek çocuğun reşit olması ile iştirak nafakası, takipten evvel sona ermiş ve sadece birikmiş nafaka alacağının tahsili talep edilebilecek ise de; icra emrinde istenmesi gereken alacak miktarı ......

        -TL düşülerek düzenlenen yeni itfa planı, davacı ismine ait hesap sütunu, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriği birlikte incelendiğinde; Göçmenevleri Projesi kapsamında davacılara tahsis edilen konutun, .../...'de inşaa edilen konutlar arasında yer aldığı, davacının konut tesliminden önce ileride mahsuba esas olmak üzere 21.05.1991 tarihinde 12.800.000 TL peşinat olarak ödendiği 284.041.457.-TL bedelli kredi sözleşmesi yapıldığı ve davacının bu bedel üzerinden kredi kullandığı, davacının 12.800.000.-TL lik peşinat sonrası yapılan 296.841.457.-TL lik ilk borçlanma sözleşmesine göre düzenlenen itfa tablosunun revize edilerek 284.041.457.-TL lik yeni bir itfa tablosu düzenlendiği, Bu durumda davacı tarafından ödenen 12.800.000.-TL peşinat tutarının davacının toplam borçlanma tutarından düşülerek mahsup edildiği" gerekçesiyle açılan davanın reddine karar verilmiştir....

          İcra İflas Kanunu'nun 33/1-2 maddesinde ''İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir.” hükmü düzenlenmiştir. Şikayetçi borçlu, 2007 Nisan ayından itibaren boşanma kararıyla velayeti alacaklı anneye verilen müşterek çocuk ... kendi yanında kaldığı iddiasında bulunmaktadır....

            UYAP Entegrasyonu