Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir. Öte yandan, İİK'nun 170/2 ve 3. maddesinden, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takiplerde imzaya itirazın da duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, başvuru borca, yetkiye ve imzaya itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur....
İİK'nun 33/2. maddesinde; "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir" hükmü yer almaktadır. Mahkemece, icra emrinin tebliğinden sonraki dönemde borcun itfa edilmiş olması nedeniyle istemin kabulüne karar verildiğine göre yukarıda anılan yasa hükmü uyarınca icranın geri bırakılmasına hükmolunması gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklıların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 2....
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, itfa nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacı borçlu takibe dayanak ilamın gereğini imar barışına başvurarak yerine getirdiğini ileri sürerek itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. İİK'nun 33/2. maddesinde; "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir" hükmü yer almaktadır....
Noterliği'nin 02.08.2018 tarihli 18129 yevmiye numaralı ibranamesinin İİK m. 33/2' de kabul gören belgelerden olduğunu, İİK m. 33/2 " İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir." hükmünü haiz olduğunu, buna göre müvekkilinin sunmuş olduğu ibranamenin itfa hükmünde olduğunun kabulünün gerektiğini, İİK m. 71 " Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden istiyebilir." hükmünü haiz olduğunu, bu hükümdeki “İtfa” teriminin ödeme, ibra, hibe, af, takas, terkin gibi borcun son bulmasını sağlayan nedenleri kapsayacağını, Yargıtay 12....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı T1 Vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, hükmün eksik tahkikat neticesinde verildiğini, söz konusu dava dışı Rok Grup firmasının takibe konu çek bedellerinin de içinde olduğu tüm borçları için alacaklı Vakıflar Bankası ile anlaştığını ve yapılandırma yapılarak ticari ödeme planı hazırlandığını ve alacaklı banka tarafından Rok Grup firması hakkında icra takibine girişilmediğini, takibe konu olan çeklere bağlı bulunan borcun itfa ve imhal ile sona erdiğini, alacaklı banka ile çek bedellerinin de içerisinde olduğu borçlar için yapılandırmaya gidildiğini ve buna göre ödeme planı hazırlandığını ancak, müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, bu durumun haksız ve hukuka aykırı olduğunu, takibe konu bulunan borcun alacaklı banka ile çeki ciro ile müvekkilinden alan Rok Grup firması tarafından yeniden yapılandırma ile itfa edildiğini, ticari kredi ödeme planında da itfanın eşit taksitli esnek itfa olarak açıkça gösterildiğini...
nun 71.maddesinde düzenlenen itfa itirazı niteliğindedir. İİK'nun 71/1. maddesi uyarınca borçlu, "takibin kesinleşmesinden sonraki devrede" borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğim noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini "her zaman" icra mahkemesinden isteyebilir. Bu istemin kabul edilebilmesi için itfanın İİK'nun 71/1. maddesinde açıklanan nitelikte bir belge ile veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur. Mevcut dava da: davacı borçlu vekilinin itfa itirazı nedeniyle davacı vekilinin sunmuş olduğu ödeme belgeleri ile birlikte dosya konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilmiş, 09.06.2020 tarihli bilirkişi raporu ve 29.07.2020 tarihli bilirkişi ek raporu dosya kapsamına alınmıştır. Bilirkişi tarafından dosyaya sunulan bilirkişi raporu ve bilirkişi ek raporunda yapılan ödemelerle icra dosya borcunun itfa edilmediği belirtilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kambiyo senedine dayalı takipte takibin kesinleşmesinden sonraki devreye ilişkin itfa itirazı üzerine yapılan yargılama inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile İstanbul 30. İcra Müdürlüğünün 2019/33063 Esas sayılı takip dosyasında davacı yönünden İİK.71/2.maddesi uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince alacaklı tarafın istinaf başvurusunun reddi ile HMK 353 (1)-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile İstanbul 30. İcra Müdürlüğünün 2019/33063 Esas sayılı takip dosyasında başlatılan takibin davacı yönünden İİK 71/1 maddesi uyarınca icrasının geri bırakılmasına karar verilmiştir....
Davalı İdare, binanın satın alınması durumunda özel maliyet bedelinin itfa edilmeyen kısmının binanın maliyeti içinde itfa edileceğini ve binalarda amortismanın yeniden değerleme öncesi tutarlar üzerinden ayrılacağını ileri sürmekte, kararın bozulmasını istemektedir. Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir. Tetkik Hakimi …'ın Düşüncesi : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 298 inci maddesinin 1 inci fıkrasının 4 üncü bendinin son cümlesi uyarınca, bina, arsa ve arazilerin yeniden değerlenmeden önceki kıymetleri üzerinden amortismana tabi tutulmaları gerektiğinden tarhiyatın kaldırılmasına ilişkin mahkeme kararında isabet görülmemiştir. Bu nedenlerle mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı …'nun Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, itfa sebebine dayalı icranın geri bırakılması talebine ilişkindir. Mersin 3. İcra Dairesinin 2019/14108 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 tarafından T1 Şirketi hakkında 13/12/2019 tarihinde ilamlı takip yoluyla 20.833,42 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, icra emrinin şikayetçiye 17/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Davanın 20/12/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Para ve Teminat Verilmesi Hakkındaki İlamların İcrasında icranın geri bırakılmasını düzenleyen İİK'nun 33.maddesinde "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır." hükmü yer almaktadır....
Maddesine dayalı olarak icra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazı ve takibe dayanak ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağına dair şikayet niteliğindedir. İİK'nun 33. maddesi, ''İcra emrinin tebliğ üzerine borçlu 7 gün içinde dilekçeyle icra mahkemesi'ne başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya ihmal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir'' hükmünü içermektedir. Ayrıca, takip konusu ilamın kesinleşmeden icra takibine konu edilemeyeceğine ilişkin şikayetin kamu düzeni ile ilgisinin bulunmadığı, bu sebeple icra emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde yapılmasının gerektiği anlaşılmıştır. Somut olayda, icranın geri bırakılması ve takibin iptali talebinin 7 günlük yasal süreye tabi olduğu, icra emrinin borçlu vekiline 27/04/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise yasal 7 günlük dava açma süresi geçirildikten sonra 02/06/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır....