Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlular, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde icra mahkemesine başvurarak borcun kısmen ödendiğini ileri sürdüklerine göre, bu itiraz itfa itirazı niteliğindedir. O halde mahkemece, icra dosyasına yapılan ödeme dikkate alınıp,borçluların istemlerinin İİK'nun 71. maddesi kapsamında değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, hukuki tavsifinin yanlış yapılması sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Somut olayda, Karahallı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/27 esas sayılı ara kararı ile borçlu aleyhine hükmedilen tedbir nafakasının tahsili için borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde; yenileme emri ve borç bildirim muhtırasının borçluya 21/03/2016 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine, borçlu, itfa itirazı ile birlikte yenileme emrinde bildirilen faiz miktarının fahiş olduğunu ileri sürerek ödeme emrinin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurmuş olup, borçlunun faize ilişkin şikayeti hakkında mahkemece herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan sonuca gidilmiş olması yukarıda değinilen HMK'nun 297. maddesi hükmüne aykırıdır....

      İİK'nun 33/2. maddesinin ilk cümlesi uyarınca, "icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir.” Bu düzenlemeye göre, icra emri tebliğinden sonraki döneme dair ödeme itirazlarının süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilmesi mümkündür. Öte yandan, borçlunun ilama aykırılık şikayeti kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı kararı). O halde mahkemece, şikayetin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken süreden reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İİK'nun 168/4-5. maddesi hükmüne göre, borçlunun, borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya ve yetkiye itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Şikayetçi borçlunun icra mahkemesine başvurusu, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte yetkiye, imzaya ve borca itiraz niteliğinde olup, takip şekli itibariyle tüm hususların yasal hak düşürücü süre içerisinde icra mahkemesi nezdinde ileri sürülmesi gerekmektedir. Somut olayda borçluya gönderilen ödeme emri tebligatının incelenmesinde; "muhatabın çarşıda olması nedeniyle aynı adreste sürekli çalışan ... imzasına tebliğ edildiği" şerhi mevcuttur....

          İlk derece mahkemesi; borçlunun icra mahkemesine başvurusunun takibin kesinleşmesinden sonraki devreye ilişkin zamanaşımı şikayeti olduğu, zamanaşımı gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar vermiştir. Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde saydığı nedenlerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İİK'nın 168/5. maddesi gereğince borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. İİK'nın 170/b maddesi atfı ile İİK'nın 71. maddesine göre süresiz olarak ileri sürülebilecek olan zamanaşımı şikayeti ise, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi hali içindir. HMK'nın 33. maddesine göre hukuki nitelendirme hakime aittir....

          Davacı dava dilekçesinde, ipoteğin süreli olduğundan sona erdiği bu nedenle takip yapılamayacağı şikayeti yanında limit aşımı şikayetinde de bulunmuş ise de, İlk Derece Mahkemesi'nce limit aşımı şikayetine ilişkin inceleme yapılarak bu talep hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırıdır. O halde mahkemece, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü limit aşımı şikayeti hakkında inceleme yapılması ve bu talep hakkında da olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerektiğinden HMK'nın 353/(1)-a-6 maddesi uyarınca ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından 4 adet bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, borcun ödendiğini ve 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece İİK 170/a-son maddesi uyarınca borç kabul edildiğinden bu madde hükmü uygulanamaz gerekçesi ile şikayeti reddetmiş olup, borçlu zamanaşımı itirazının incelenmediğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir....

            İİK. 33/2.maddesinin ilk cümlesi uyarınca, "icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir." Somut olayda, şikayetçi borçlu ...' na, örnek (10) ödeme emri 04.11.2006 tarihinde tebliğ edilmiş olup takibin kesinleştiği, şikayetçi borçlunun 11.12.2015 tarihli icra mahkemesine başvurusunun takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımına ilişkin olduğu görülmektedir. O halde, mahkemece şikayetin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, şikayetin takibin kesinleşmesinden önceki zamanaşımı olarak değerlendirilip süreden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı tarafından başlatılan ilamların icrasına ilişkin takipte, borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonra oluşan itfa şikayeti ile birlikte icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece, Yargıtay 8....

                İİK'nun 168/5. maddesine göre borçlu, borçlu olmadığı veya borcun itfa edildiği veya mehil verildiği veya alacağın zamanaşımına uğradığı veya yetki itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesine bildirmek zorundadır. Bu süre geçirildikten sonra yapılan itiraz geçersizdir. Borçlu, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu da iddia ettiğine göre, mahkemece, öncelikle borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayeti konusunda inceleme yapılıp, anılan şikayetin yerinde görülmesi halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilerek borçlunun diğer itirazlarının incelenmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek, ödeme emri teblgatının usulsüz olup olmadığı ve buna ilişkin şikayetin süresi içinde yapılıp yapılmadığı saptanmadan yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

                  UYAP Entegrasyonu