Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Esas sayılı dosyasında istirdat davası açıldığı, çek iptali davasında verilen tedbirlerin istirdat davası açıldıktan sonra, karar kesinleşinceye kadar devam edeceği, davacı tarafından, ödeme yasağına yönelik verilen tedbirin, sonradan açılan istirdat davasında verilecek kararın kesinleşmesine kadar devamına karar verilmesi gerektiği ileri sürülmüş ise de, ödeme yasağına yönelik tedbirin, zayi nedeniyle çek iptali davasının konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen kararın kesinleşmesine kadar devam edeceği, kararın kesinleşmesinden sonra ise tedbir talebinin sonradan açılmış olan istirdat davası kapsamında talep edilebileceği, bu nedenle mahkemece, ödeme yasağına ilişkin ihtiyati tedbir kararının, kararın kesinleşmesine kadar devamına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır....

    İstirdat davası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesinde “Menfi tespit ve İstirdat Davaları” adı altında düzenlenmiş olup, hukuki dayanağını İcra ve İflas Kanunu’ndan almaktadır. İstirdat davası iki şekilde doğabilir: Birincisi, derdest bir menfî tespit davası sırasında, icra takibine konu alacak borçlu tarafından ödenirse, menfî tespit davasına bakan mahkeme artık yargılamaya istirdat davası olarak devam eder. Bir başka anlatımla menfî tespit davası, icra takibine konu alacağın ödenmesi ile istirdat davasına dönüşür. İkincisi ise borçlu icra takibine itiraz etmemiş ve menfî tespit davası açmadan icra takibine konu alacağı ödemiş ise istirdat davası açabilir. İstirdat davası hukuki niteliği itibariyle eda davasıdır. Maddi hukuk bakımından borçluya korunma sağlar. İstirdat davası şartları, icra hukukuna dayanmaktadır....

    İlk Derece Mahkemesi "...Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; istirdat davasının koşullarının oluştuğu durumlarda davanın sebepsiz zenginleşme davası olarak nitelendirilmesinin doğru olmadığı, davacının istirdat davası açma imkanı varken 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde istirdat davası açmadığı anlaşıldığından,..." gerekçesi ile davanın usulden reddine karar vermiştir....

      Bilindiği üzere, İİK'nun 72/5. maddesi gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış, veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. ''Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur. Borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerekir.''...

      Bilindiği üzere, İİK'nun 72/5. maddesi gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış, veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. ''Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur. Borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerekir.''...

      Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bu dava bir menfi tespit davası olmadığından, öncelikle davacı tarafın talebinin istirdat davasına ilişkin olup olmadığı ve istirdat koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarının değerlendirilmesi gerektiğini, somut olayda istirdat taleplerinin yasal dayanağı olan İİK 72.m. koşullarının oluşmadığını, zira istirdat davasından bahsedilebilmesi için önce ortada bir icra takibinin bulunması gerektiğini, dava konusu çekin icra takibine konu edilmediğini, ancak mahkemenin davayı menfi tespit davası yahut menfi tespit davası açılmasından sonra görülen bir istirdat davası şeklinde değerlendirerek hüküm kurduğunu, zir davacı tarafın çek üzerindeki imzaya ilişkin iddiaları dikkate alınarak bu hususta değerlendirmeler yapıldığını ve akabinde bedelin ödenmesi konusunda açıklamalara yer verildiğini, elindeki çeklerin kaybolduğunu, üstelik çeklerin üzerindeki imzaların şirket yetkilisine ait olmadığını iddia eden bir şirketin ortada bir icra takibi dahi...

        A.Ş. aleyhine dava konusu çeklerden kaynaklı istirdat davası açmak üzere 2 haftalık kesin süre verildiği, Mahkememiz 16/03/2023 tarihli celsesinde davacı vekili tarafından dava konusu çeklere ilişkin İzmir 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin ... E.sayılı dosyası üzerinden adı geçen şirkete karşı istirdat davasının açılığının beyanı üzerine Uyap üzerinden celp edilen İzmir 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Mahkememiz davacısı tarafından ... Turizm Tekstil San. Ve Tic. A.Ş. aleyhine bahse konu istirdat davanın açıldığı duruşmasının 13/04/2023 tarihine bırakıldığı anlaşılmıştır. Dosya kapsamındaki uyuşmazlığın; Yapı Kredi Bankası A.Ş. Manavkuyu Şubesine ait lehtarı ... Turizm Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş., keşidecisi ... ... San. Tic. Ltd....

          Davacı tarafından menfi tespit talebi birlikte dava öncesi cebri icra kanalıyla ödenen paranın da istirdatı talep edildiğinden istirdat talebi yönünden davacının arabuluculuya başvuruda bulunması zorunludur. Davacının menfi tespit talebi ile birlikte istirdat talebi de bulunduğundan mahkememizin ... E. Sayılı dosyasından davanın tensiple davacının istirdat talebi yönünden tefrikine karar verilerek yine mahkememizin ... esasına kaydı yapılmıştır. Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Mahkememizde ... E....

            Madde uyarınca çeki elinde bulunduran hamile karşı istirdat davası açması için süre verildiği bana ilişkin davanın İstanbul 14.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/580 E. üzerinden açıldığı anlaşılmakla, davacı vekilinin ödeme yasağı tedbirinin kaldırılmadığı, tedbirin kaldırılmasına ilişkin talebin, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2016/10870 Esas ve 2018/3487 Karar sayılı ilamında da istirdat davası açıldığı Mahkemece verileceği belirtildiğinden teminat iadesine ilişkin kararın da istirdat davasına bakan Mahkemece değerlendirilmesi gerektiği..." gerekçesiyle, teminatın iadesi talebinin reddine karar verilmiştir. Bu ek karara karşı, davacı...vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı...vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesinin ret kararına emsal gösterdiği Yargıtay 11....

              Borcun ödenmesi dava tarihinden sonra olmadığından davanın kendiliğinden istirdat davasına dönüşmesi ve davaya istirdat davası olarak devam edilmesi mümkün değildir. Borcun ödenmesinden sonra menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığından ve hukuki yarar dava şartı olduğundan mahkemece davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddi gerekirken, İİK'nın 72/VI. maddesi hatalı yorumlanıp davanın kendiliğinden istirdat davasına dönüştüğü kabul edilerek, 1 yıllık hak düşürücü süre yönünden bir değerlendirme de yapılmayarak yazılı şekilde kabulü doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....

                UYAP Entegrasyonu