Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı şirket tarafından sözleşmeye aykırı davranışlarını gidermesi noktasında davalı şirkete yazılı bir bildirim ile 15 günlük süre verildiğinin ve verilen 15 günlük sürede bu aykırılığın giderilmediğinin ispat edilememiş olması nedeniyle davalı şirketin cezai şart ödeme yükümlülüğünün oluşmadığı sonucuna ulaşılmış, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    doğacak ihtilaflarda İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili/görevli kabul edildiğini, dava ile talep edilen kalemlerin, 01.10.2018 tarihli faturalardan kaynaklanan 1.089,14 TL asıl alacak, 130,69 TL icra cezai şart ile 16,34 TL gecikme zammının davalı tarafça ödenmemiş ... ve ..., ..., ......

      müvekkilince çekilen 20.10.2008 tarihli ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşmeden kaynaklanan cezai şart alacağı için şimdilik 2.500 USD ile ek sözleşmede öngörülen tonaj ihlalinden kaynaklanan cezai şart alacağı için ise 2.500 USD'nin ihtar tarihinden itibaren dövize uygulanan en yüksek faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Ancak mahkemece TBK 182/son (B.K. 16l/son maddesine) göre cezai şartta indirim yapılıp yapılamayacağı tartışılmamış,cezai şartta bir indirim yapılmamıştır. Oysa, cezanın ekonomik yönden davalının mahvına sebep olması halinde cezadan indirim yapılabileceği uygulamada kabul edilmektedir. Bir olayda, cezai şart miktarının fahiş olup olmadığı belirlenirken; tarafların ekonomik durumları, özel olarak borçlunun ödeme gücü, alacaklının, asıl borcun ifa edilmesi halinde elde edeceği yarar ile cezai şartın ödenmesinin sağlayacağı yarar arasındaki makul adil ölçü, sözleşmeye aykırı davranılması yüzünden alacaklının uğradığı zarar, borçlunun borcunu yerine getirmemek suretiyle sağladığı yarar, borçlunun kusur derecesi ve borca aykırı davranışının ağırlığı, ölçüt alınarak gerekirse bu konuda özel bilgisi olan bilirkişiden de yararlanılarak ve sonuçta hak, adalet ve nesafet kurallarına uygun bir cezai şart miktarına hükmedilmelidir....

          Belirtilen nedenlerle; 5510 sayılı Yasanın 96. maddesi hükmünün, Kurumun yersiz ödemeden kaynaklanan alacakları konusunda süren uyuşmazlıklara uygulanması gerekmektedir. 5510 sayılı Yasanın 96. maddesiyle getirilen düzenleme, sebepsiz zenginleşmede iade konusuna ilişkin özel bir düzenleme niteliğinde olup; zamanaşımı hükmü olarak nitelenmesine olanak bulunmamaktadır. Maddenin genel hükümlere atfı, 5510 sayılı Yasanın 97. ve diğer maddelerinde fazla veya yersiz ödemeden kaynaklanan Kurum alacağı yönünden düzenlemeye yer verilmemiş olması karşısında fazla ve yersiz ödemeden kaynaklanan Kurum alacağı yönünden zamanaşımı konusunun genel hükümlerden hareketle çözümü gerekmektedir. ..........

            Maddenin genel hükümlere atfı, 5510 sayılı Yasanın 97. ve diğer maddelerinde fazla veya yersiz ödemeden kaynaklanan Kurum alacağı yönünden, düzenlemeye yer verilmemiş olması karşısında; fazla ve yersiz ödemeden kaynaklanan Kurum alacağı yönünden zamanaşımı konusunun genel hükümlerden hareketle çözümü gerekmektedir. ../... -3- Ayrıca, sebepsiz zenginleşme hukuksal temeline dayalı davaların da kamu kurum ve kuruluşları açısından Borçlar Kanunu’nun 66. maddesinde öngörülen 1 yıllık zamanaşımı süresinin başlangıcı, o kurum ve kuruluşların yetkili kişi veya organlarının verdiğini, istirdada haklı olduğunu öğrendiği tarih olup, (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 16.09.1987 t.,1987/9-68 E.,1987/618 K.), davalının mahkemece, iyi niyetli kabul edilmemesi dosya içeriğine uygun bulunmakla birlikte, ölüm aylığından kaynaklanan yersiz ödemeleri iade yükümünün 5510 sayılı yasanın 96. maddesi hükmü uyarınca belirlenmesi gereği üzerinde durulmaması, diğer taraftan, davalının ödeme emri tebliği üzerine süresi...

              . - K A R A R - Davacı, yanlar arasında akdedilen akaryakıt bayiilik sözleşmesi uyarınca, davalı bayiinin müvekkili firma tarafından üretilen ve dağıtılan beyaz ürün cinsi akaryakıt için her yıl en az 1.000 ton ile 1 yılda 10 ton madeni yağ satmayı kabul ve taahhüt ettiğini, sözleşmenin 7. maddesinde fesih hallerinin belirtildiğini, buna göre müvekkilinin fesih hakkının doğduğu durumlarda davalı bayiinin satışını taahhüt ettiği miktar üzerinden akaryakıtta 30,00 USD/ton/yıl, madeni yağda 300,00 USD/ton/yıl cezai şart olarak ödemeyi kabul ettiğini, davalının alımlarında yıllık tonaj taahhüdünü yerine getirmediğini ve mal bedellerini ödemediğini, müvekkilince sözleşmeden kaynaklanan cezai şart alacağının davalıdan istenmesine rağmen her hangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL cezai şart alacağının işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 28.01.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile, 10.000,00...

                Dava taraflar arasındaki optik sözleşmesinden doğan muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir. 2012 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Optik sözleşmesinin; 6.1.15 maddesine göre, "müessese sahibi ve/veya mesul müdürün (reçeteyi düzenleyen göz hekimi, özel dal merkezi sahibi ve ortakların, kendilerine hasta gönderilmesine yönelik olarak her ne şekilde olursa olsun ) kurumlar, diğer sağlık kuruluşları ve 3.şahıslarla açık veya gizli işbirliği yaptığının simsar ve benzeri yönlendirici personel bulundurduğunun, reçete toplama ve yönlendirme yaptığının tespiti halinde 10.000,00 Tl cezai şart uygulanarak müessese yazılı olarak uygulanır. Aynı fiilin tekrarı halinde 20.000,00 Tl cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 yıl süreyle sözleşme yapılmaz" hükmü getirilmiştir....

                  Ancak eczacı tarafından Kurumdan tebligat tarihinden itibaren bir defaya mahsus olamak üzere yazılı olarak talep edilmesi halinde, ilgili protokol hükümleri uygulanır." 6.12. maddesinde "Bu protokolün yürürlük tarihinden önce herhangi bir nedenle Kurumca veya Kuruma devredilen kurumlarca sözleşmesi feshedilen ve/veya cezai şart uygulanan eczacının bu işleme karşı dava açmış olması ve açılan davanın Protokolün yürürlüğe girdiği tarihte kesinleşmemiş olması halinde yazılı talebi ile;Kurumca tespit edilen ve sözleşmesinin feshedilmesi ve/veya cezai şart uygulanmasına ilişkin fiil/fiiller için Protokolün (5) ve (6) numaralı maddelerinde yer alan hükümler uygulanır. Ancak Kurumca tahsil edilmiş olan cezai şart ve yersiz ödeme tutarları geri ödenmez, mahsup edilmez....."hükmünün düzenlendiği yazılıdır....

                    Maddelerinden, 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. maddesinde düzenlenenler hariç), 23.02.2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan, 21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan, 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan, 20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere 15/12/2021 tarihinden itibaren on dört veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7 ve 8 numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerinin bakmasına karar verildiği anlaşılmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu