Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

un uyuşmazlığın tarafı olmayıp davalı ... şirketinin davacı aleyhine giriştiği icra takibinde alacaklı vekili sıfatı ile hareket ettiği, tüm davalılar için ise manevi tazminat istem koşullarının oluşmadığı gerekçeleriyle, davalı ... hakkındaki menfi tespit ve istirdat davasının pasif husumet yönünden, manevi tazminat davasının ise esastan reddine, davalı ...hakkında menfi tespit – istirdat ve manevi tazminat istemli olarak açılan davanın esastan reddine, davalı ... Ltd....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, kooperatif hukukundan kaynaklanan istirdat ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 23.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın 23.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 13.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

      tan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı ... vekilinin tüm davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi tazminat adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarının adalete uygun olması gerekir. Tazminatın amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmaktır....

        nin tahsil tarihinden itibaren taicari avans faiziyle birlikde davalıdan tahsiline ve ayrıca 5.000 TL. manevi tazminatın da davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; müvekkilinin faktoring mevzuatına uygun biçimde çeki temlik aldığını ve iyiniyetli hamil olduğunu, çek bedelinin dava dışı keşideciden tahsil edildiğini, davacının dava açmakda aktif dava ehliyeti bulunmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; çek üzerinde yaptırılan imza incelemsi sonucu aldırılan bilirkişi raporuna göre ciranta imzasının davacıya ait olmadığının saptandığı, sahtelik iddiasının iyiniyetli hamiller de dahil herkese karşı ileri sürülebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davaya konu çek nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, istirdat ve manevi tazminat taleplerinin yanısıra koşulları oluşmadığından kötüniyet tazminatı isteminin de reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

          Somut olayda ise dosya kapsamında yer alan tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde, davacının kişilik haklarına saldırı oluşturacak mahiyette bir eylemin olmadığı, bu kapsamda manevi tazminat isteminin yerinde olmadığı kanaatine varılmakla davanın kısmen kabul kısmen reddine, istirdat talebi yönünden davanın kabulü ile 9.000,00 TL 'nin son ödeme tarihi olan 11/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat talebi yönünden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat-manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 03.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              , 1.000.00 YTL otopark ve sair ücretler, 10.000.00 YTL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında verdiği ıslah dilekçesi ile maaş kesintisi istirdat talebini 1.254.00 YTL’na yükseltmiştir....

                Bölge adliye mahkemesince, davacının şirket merkezinde davalı tarafca yapılan fiili haciz nedeniyle istihkak iddiasında bulunduğu ve istihkak davası açtığı, aynı zamanda istihkak iddiasında bulunan 3.kişi olan davacının iş bu istirdat davasını açmasında hukuki yararı olmadığı, manevi tazminata ilişkin talebin ayrı degerlendirilmesi gerektiği ancak buna ilişkin harcın da süresinde yatırılmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne,ilk derece mahkeme kararının kaldırılarak istirdat davasının hukuki yarar yokluğu nedeniyle esastan reddine, haksız hacizden kaynaklı manevi tazminat davasının ise ıslah harcı süresi içerisinde yatırılmadığından açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulüne, davacının davalıya icra dosyasındaki senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, davalının takipte haksız ve kötüniyetli olması nedeni ile % 40 tazminat tutarı 2.160.00.-YTL.nin davalıdan tahsiline, 1.000.00.-YTL. manevi tazminatın davalıdan tahsiline, fazla ve diğer taleplerin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekilinin temyizi, istirdat talebinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı yönüne ilişkindir. Davacının borçlu olmadığı bir bedel yönünden aleyhine girişilen icra takibi sırasında bir kısım malların haczedilip satıldığı ve elde edilen paranın alacaklıya ödenmiş olduğu icra dosyası içeriği ile diğer delillerden anlaşılmıştır....

                    Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-) 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nun sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4.maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HMUK'dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir. Dava, kiraya veren tarafından kiracı aleyhine açılan istirdat ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu