Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HMK'nın Geçici 1.maddesi "Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmaz" hükmü gereğince görev hususunda 1086 Sayılı HMUK uygulanacaktır. Dosya kapsamından davanın 425 TL istirdat ve 4.000 TL manevi tazminat değer gösterilerek açıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, dava tarihinde asıl alacak miktarının Asliye Hukuk Mahkemesinin görev sınırı olan 7.080,00 TL’den az olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK.nin 21. ve 22. maddeleri gereğince Çubuk Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 11.9.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    HMK'nın Geçici 1.maddesi "Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmaz" hükmü gereğince görev hususunda 1086 Sayılı HMUK uygulanacaktır. Dosya kapsamından davanın 448 TL istirdat ve 4.000 TL manevi tazminat değer gösterilerek açıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, dava tarihinde asıl alacak miktarının Asliye Hukuk Mahkemesinin görev sınırı olan 7.080,00 TL’den az olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK.nin 21. ve 22. maddeleri gereğince Çubuk Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 04.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      nin menfi tespit ve istirdat davası yönünden davanın kısmen kabulü ile, davalının % 50 kusurlu olduğu benimsenerek, kusuruna isabet eden 175.684,44 Euro davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile vaki ödeme nedeniyle 175.684,44 Euro'nun 15.12.2006 ödeme tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya ödenmesine, menfi tespit ve istirdat istemi yönünden fazlaya ilişkin istemin reddine, davacılar Niyazi ve ... yönünden istirdat istemine ilişkin davanın zimmete geçirilen paranın şirkete ait olması nedeniyle aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, yine maddi tazminat istemine ilişkin zarar olgusu kanıtlanamadığından, manevi tazminat isteminin ise, banka işleminin davacıların kişilik haklarını rencide edecek nitelikte olmadığı, manevi tazminat isteminin yasal koşullarının oluşmadığı nazara alınarak davacıların tümü yönünden kanıtlanamayan maddi ve manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, kararın...

        Öte yandan, davacı taraf birleşen davada manevi tazminat talebinde bulunmuş olup, birleşen dosyada dava konusu icra takiplerinin ve haciz işleminin haksız olduğu açıktır. Bu haliyle davalının eylemi, davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olup, manevi tazminat şartları oluşmuştur. Dolayısıyla mahkemece, birleşen davada davacı lehine uygun miktarda manevi tazminata karar verilmesi gerekirken talebin reddine karar verilmesi yerinde olmamıştır....

        tazminat talebinin yerinde olduğu, takibe konu çek miktarlarından fazla olarak ödenen miktarı talebinin yerinde olduğu, davacı hakkında icra dosyalarında haciz işleminin uygulanmış olması ile ticari itibarının zedelendiği de değerlendirilerek manevi tazminat şartlarının oluştuğu değerlendirilerek maddi tazminat talebinin tam kabulü, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu....

          takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2)Mahkemece, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de somut olayda davacının kişilik haklarını ihlal edecek şekilde elem verici herhangi bir işlem bulunmadığından manevi tazminatın yasal koşulları oluşmamıştır....

            Asıl ve birleşen davada davalı ...vekili, davanın görevli mahkemede açılmadığını, müvekkili banka ile davacı arasındaki uyuşmazlığın kredi kartından kaynaklandığını belirterek davanın .....görev alanına girdiğini, esasa ilişkin olarak da dava konusu edilen harcamanın davacının cep telefonuna gelen tek kullanımlık şifre ile yapıldığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, asıl davada davalı ...... aleyhine açılan manevi tazminat davası ile davalı..... aleyhine açılan menfi tespit davasının tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydına, asıl ve birleşen davada davalı ... ..... aleyhine açılan manevi tazminat, istirdat ve merkez bankası ile findeks internet ortamında icra takip borçlusu sıfatının kaldırılması davalarının göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              dair hakları saklı kalmak kaydı ile her bir müvekkil için ----maddi tazminat ve yine her bir müvekkil için ------- manevi tazminat alacağının munzam zararda hesaplanarak dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müşterek ve ve müteselsil olarak alınarak davacılara verilmesi hususunda karar verilmesi için davanın kabulü ile mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin de davalılara müşterek ve müteselsil olarak yükletilmesi hususlarında karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Mahkemece davacının menfi tesbit isteminin kabulüne, icra takibi nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tesbitine, 1.000.000.000.TL ödemenin 6.3.2002 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan istirdadına, yasal koşulları bulunmayan manevi tazminat istemi ile davacının kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiş Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle somut olayın özelliğine göre manevi tazminat koşullarının oluşmamasına ve davalının takibinde kötüniyetli olduğunun kanıtlanamamış olmasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, fazla ödenen peşin harcın istek halinde iadesine, 9.5.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Dava; Haksız haciz sebebiyle maddi, manevi tazminat ve istirdat istemine ilişkindir. 29906 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6773 sayılı kanunun 41. maddesi ile değişik HMK'nın 341/2 madde hükmü gereğince miktar ve değeri 3.000,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin davalar kesin olup, hüküm tarihi itibariyle kesinlik sınırı 5.390,00 TL'ye çıkartılmıştır. Bu durumda, davacının istinaf talebine konu reddedilen miktar 5.000,00 TL olup, miktar itibariyle kesin karar olduğundan, verilen karara karşı yasa yolu kapalı bulunmaktadır. Manevi tazminat yönünden yapılan incelemede; Haciz isteminin dayanağının bir hak veya alacak olması ve haciz tarihinde mevcut bulunması gerekir. Aksi halde, haksız bir haciz ve buna bağlı olarak da sorumluluk söz konusudur. Haksız icra takibi veya hacze dayalı manevi tazminat istemi 818 sayılı BK.'...

                    UYAP Entegrasyonu