Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk ve ... 16.Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davacı banka ile davalı arasında düzenlenen kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, kredi kartından kaynaklanan uyuşmazlığın ticari dava olduğu ve ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

    Asliye Hukuk Mahkemesi ise, kredi kartından kaynaklanan uyuşmazlığın ticari dava olduğu ve ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 01 Mart 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Yasasının 44. maddesinde “Bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili uyuşmazlıklarda kart hamilinin tüketici olması halinde, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 22 nci ve 23 üncü maddesi hükümleri uygulanır. Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılacak davalarda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Diğer yandan, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır....

      Asliye Hukuk Mahkemesi ise, kredi kartından kaynaklanan uyuşmazlığın ticari dava olduğu ve ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 01 Mart 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Yasasının 44. maddesinde “Bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili uyuşmazlıklarda kart hamilinin tüketici olması halinde, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 22 nci ve 23 üncü maddesi hükümleri uygulanır. Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılacak davalarda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Diğer yandan, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır....

        Asliye Hukuk Mahkemesi ise, kredi kartından kaynaklanan uyuşmazlığın ticari dava olduğu ve ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 01 Mart 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Yasasının 44. maddesinde “Bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili uyuşmazlıklarda kart hamilinin tüketici olması halinde, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 22 nci ve 23 üncü maddesi hükümleri uygulanır. Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılacak davalarda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Diğer yandan, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır....

          Asliye Hukuk Mahkemesi ise, kredi kartından kaynaklanan uyuşmazlığın ticari dava olduğu ve ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 01 Mart 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Yasasının 44. maddesinde “Bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili uyuşmazlıklarda kart hamilinin tüketici olması halinde, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 22 nci ve 23 üncü maddesi hükümleri uygulanır. Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılacak davalarda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Diğer yandan, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır....

            Asliye Hukuk Mahkemesi ise, kredi kartından kaynaklanan uyuşmazlığın ticari dava olduğu ve ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 01 Mart 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Yasasının 44. maddesinde “Bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili uyuşmazlıklarda kart hamilinin tüketici olması halinde, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 22 nci ve 23 üncü maddesi hükümleri uygulanır. Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılacak davalarda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Diğer yandan, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır....

              Tüm dosya kapsamı, icra dosyası ile banka kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde tanzim edilen bilirkişi raporu içeriğine göre; Davacı banka ile davalı şirket arasında 13.03.2015 tarihli, 500.000,00 TL limitli "Genel Kredi Sözleşmesi" imzalandığı, davalı şirketin 16.03.2015 tarihli Şirket Kredi Kartı talebi için yazılı istemi üzerine taraflar arasında ayrıca 16.03.2015 tarihli "Şirket Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesi" imzalanarak davalı şirkete 4273 14** **** 4290 nolu 50.000,00 TL limitli, kullanıcısı dava dışı ... olan ve 4273 14** **** 8297 no'lu, 50.000,00 TL limitli kullanıcısı dava dışı Mehmet Murat Mızrak olan 2 adet ticari kredi kartı tahsis edildiği, kredi kartından doğan borcun ödenmemesi üzere, davacı banka tarafından davalı aleyhine keşide edilen 31.03.2019 tarihli İhtarname ile; alacağın ihtarnamenin tebliğinden itibaren 24 saat içerisinde ödenmesinin talep edildiği, ihtarnamenin sözleşmede yazılı adrese tebliğe çıkarıldığı ancak tebliğ edilemediği, bu...

                Maddesinde "Belirli süreli kredi sözleşmelerinde tüketicinin taksitleri ödemede temerrüde düşmesi durumunda, kredi veren, borcun tamamının ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak ancak kredi verenin bütün edimlerini ifa etmiş olması, tüketicinin de birbirini izleyen en az iki taksidi ödemede temerrüde düşmesi hâlinde kullanılabilir. Kredi verenin bu hakkı kullanabilmesi için tüketiciye en az otuz gün süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması zorunludur." buna göre, davacı bankanın kredi sözleşmesinde saklı tuttuğu hakkını kullanabilmesi için 6502 sayılı Kanunun 28. Maddesi uyarınca davalıya muacceliyet ihtarnamesi göndermesi gerekir....

                Şti.’nin, müvekkili bankanın ... şubesi ile akdettiği Genel Kredi Sözleşmesi’ne istinaden kullanmış olduğu kredilerden dolayı takip tarihi itibari ile; ... no.lu ticari kredi nedeniyle 11.415,46.-TL, ... no.lu kredili mevduat nedeniyle 1.861,45.-TL, ... no.lu şirket kredi kartından dolayı 965,95.-TL olmak üzere toplam 14.242,86.-TL anapara bakiye borcu bulunduğunu, ilgili Genel Kredi Sözleşmesi taraflar arasında 20.03.2014 tarihinde imzalanmış olup; dava dışı ... ve ... ile davalı ... da ilgili Genel Kredi Sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, kefalet limitleri itibarı ile borcun tamamından sorumlu olduklarını, Kredi borçlusunun sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmemesi üzerine, ......

                  Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 30.04.2013 tarih ve 2012/955-2013/246 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, sigorta acentesi olan müvekkilinin davalının yaptırdığı sigorta poliçelerini kredi kartından çekim yaparak ödediğini, davalının aylar halinde yapması gereken ödemeyi yapmaması nedeniyle hakkında başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu