ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/653 ESAS DAVA KONUSU : İş (Kurum İşleminin İptali İstemli) KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen ara kararına yönelik davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, yaşlılık aylığını iptal eden kurum işleminin iptali ile 16.4.2004 tarihinden itibaren ödenmeyen yaşlılık aylıklarının yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava ,yaşlılık aylığını iptal eden Kurum işleminin iptali ile 16.4.2004 tarihinden itibaren ödenmeyen yaşlılık aylıklarının yasal faizi ile tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmişse de dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçelerle varılan sonuç doğru değildir....
ın davacı iş yerinde çalıştığı süre ile sınırlı olarak maaşından haczedilen miktarın işveren tarafından ilgili dosyaya ödendiği, davacının, menfi tespit ve ödeme emrinin iptali isteminde bulunarak açtığı davada bilahare zimmetinde sayılan borcun fer'ileri ile birlikte yargılama sürecinde Kuruma ödediğini iddia ederek davasını tamamen ıslah edip talep sonucunu değiştirerek istirdat davasına dönüştürdüğü, kurumdan gelen cevabi yazıda da 28.04.2016 tarihinde 76.350.00 TL’nin davacı tarafından ödendiğinin bildirildiği, her ne kadar 6183 sayılı Kanunda 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 72. maddesindeki "Borçlu, menfi tespit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir." hükmü kapsamında bir düzenleme yok ise de menfi tespit ve ödeme emri iptali kararı sonucunun, istirdat istemini de kapsadığı, davaya istirdat davası olarak devam edilerek davacı tarafından ödenen 76.350.00 TL’nin istirdadına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/10/2019 NUMARASI : 2017/239 ESAS-2019/269 KARAR DAVA KONUSU : KURUM İŞLEMİNİN İPTALİ-İSTİRDAT KARAR : Antalya 8....
Asıl davayla davacı sigortalı; 24.12.2009-29.12.2009 arası 5 gün 4/1-a çalışmasını geçersiz sayan kurum işleminin iptalini, sigorta başlangıcının ... çalışma başlangıcı olan 17.12.1975 olarak alınmasını, aylığı geçersiz sayan kurum işleminin iptali ile aylığın yeniden bağlanmasını, yurtiçinde 01.07.2006-08.09.2009 arası 1.147 gün olarak geçen 4/1-b sigortalılığın geçerliğini, yersiz aylığa dair kurum işleminin geçersizliği ile borçlu olmadığının tespitini ve istirdat amacıyla yaşlılık aylığından kesilen ve ek olarak tahsil edilen 2.613,79 TL’nin yasal faiziyle iadesini isterken; Birleşen davayla davacı Kurum, yersiz aylıkların tahsili amacıyla yapılan takipte itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/01/2022 NUMARASI : 2014/352 ESAS - 2022/5 KARAR DAVA KONUSU : ÇEKİŞMENİN GİDERİLMESİ, KURUM İŞLEMİNİN İPTALİ VE İSTİRDAT KARAR : Antalya 4....
Somut olayda, davanın yasal dayanağı olarak her ne kadar 6183 sayılı Yasa'ya koşut olarak 2004 sayılı Kanun'un 72. maddesindeki "Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir." hükmü şeklinde düzenleme getirilmemiş ise de Anayasa'nın 141. maddesindeki, "Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir" hükmü gözetildiğinde, menfi tespit ve ödeme emrinin iptali isteminin istirdat istemine dönüştüğü ortadır. Bu doğrultuda dava konusu borcun yargılama esnasında ödenmiş olması nedeniyle istirdat istemine dönüşen davada, davacının istirdat istemi hakkında yapılacak araştırma ve inceleme sonucuna göre karar verilmesi gerekirken Mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde görülmemiştir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Taraflar arasında Mahkemesinde görülen Kurum işleminin iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İdare Mahkemesinin 2015/474 Esas sayılı dosyası ile açılan davanın reddine karar verildiğini beyan ederek müvekkilinin emekli maaşından doğrudan soruşturma raporuna dayanılarak yapılan kurum işleminin durdurulmasına ve davacının emekli maaşından kesilmesi yönündeki kurum işleminin iptaline davacının emekli maaşından yapılan kesintilerin kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Eldeki davada, bozma kararına uyulması ile oluşan usuli kazanılmış hakkın gözetilerek karar tesisi yerinde ise de, davacı şirket tarafından usulüne uygun şekilde ve talep haçlandırılmak suretiyle istirdat isteminin bulunmaması ve asıl isteminin dava konusu edilen fark prim borcu tahakkukuna dair kurum işleminin iptali olduğu dikkate alındığında, mahkeme için, öngörülen maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gereğinin gözetilmemiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, bu konuların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır....