Ankara 2.İcra Hukuk Mahkemesi ise; davanın Ticaret Mahkemesine açıldığı ve istirdat davası olduğu,anılan Mahkemece davanın istihkak davası olarak nitelendirilip görevsizlik kararı verildiği, İcra Mahkemesinin istihkak davalarına bakmaya görevli olduğu, icra dosyasındaki haciz lerin kaldırıldığı dolayısıyla istihkak yönünden davanın konusuz kaldığı görüldüğünden bu yönde karar verilmesi gerektiği, ancak istihkak davasının devamı halinde ve borcun ödenmesi durumunda istirdat davasına dönüşecek davaya İcra Mahkemesince bakılmasının mümkün olduğu,oysa istirdat ve istihkak yönünden Mahkemelerine açılmış dava bulunmayıp Ticaret Mahkemesinin yorumuna dayanılarak istihkak davası yönünden dosyanın mahkemelerine gönderildiği,istirdat yönünden açılmış bir dava bulunmadığı, bu nedenle alacak davasına dönüşmüş bulunan haciz sırasında ödenen paranın genel Mahkemelerde açılacak dava ile takip edilmesi mümkün görüldüğünden istihkak davası yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine...
Ankara 2.İcra Hukuk Mahkemesi ise; davanın Ticaret Mahkemesine açıldığı ve istirdat davası olduğu,anılan Mahkemece davanın istihkak davası olarak nitelendirilip görevsizlik kararı verildiği, İcra Mahkemesinin istihkak davalarına bakmaya görevli olduğu, icra dosyasındaki hacizlerin kaldırıldığı dolayısıyla istihkak yönünden davanın konusuz kaldığı görüldüğünden bu yönde karar verilmesi gerektiği, ancak istihkak davasının devamı halinde ve borcun ödenmesi durumunda istirdat davasına dönüşecek davaya İcra Mahkemesince bakılmasının mümkün olduğu,oysa istirdat ve istihkak yönünden Mahkemelerine açılmış dava bulunmayıp Ticaret Mahkemesinin yorumuna dayanılarak istihkak davası yönünden dosyanın mahkemelerine gönderildiği,istirdat yönünden açılmış bir dava bulunmadığı, bu nedenle alacak davasına dönüşmüş bulunan haciz sırasında ödenen paranın genel Mahkemelerde açılacak dava ile takip edilmesi mümkün görüldüğünden istihkak davası yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine...
Maddesi ile 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında” ibaresi “para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında,” şeklinde değiştirilmiştir. Ancak, yapılan değişiklik, 7445 sayılı Kanun’un 43/1-a maddesi uyarınca 1 Eylül 2023 tarihinde yürürlüğe girecektir. Bu nedenle, 01.09.2023 tarihine kadar ticaret mahkemeleri nezdinde açılacak itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında zorunlu arabuluculuğa başvurulmasına gerek bulunmayacaktır....
Bundan sonra, ödediği paranın geri alınması için bir dava açması söz konusu olur ki, bu da istirdat davasıdır--------- Menfi tespit davası, normal bir hukuk davası gibi açılır. Borçlu, itirazın kaldırılması sırasında tetkik merciinde--------- ileri sürüp ispat edemediği itiraz ve def'ilerini, menfi tespit davasında yeniden ileri sürebilir; çünkü itirazın kaldırılması kararı, menfi tespit davasında kesin hüküm teşkil etmez. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi ve davaya istirdat davası olarak devam edilmesi de İİK'nın 72/VI. maddesinde düzenlenmiş olup, bu madde hükmüne göre borçlu, dava konusu borcu ödemek zorunda kalmış olursa menfi tespit davası yasa gereği kendiliğinden istirdat davasına dönüşür ve davaya istirdat davası olarak devam edilir....
Bundan sonra, ödediği paranın geri alınması için bir dava açması söz konusu olur ki, bu da istirdat davasıdır--------- Menfi tespit davası, normal bir hukuk davası gibi açılır. Borçlu, itirazın kaldırılması sırasında tetkik merciinde--------- ileri sürüp ispat edemediği itiraz ve def'ilerini, menfi tespit davasında yeniden ileri sürebilir; çünkü itirazın kaldırılması kararı, menfi tespit davasında kesin hüküm teşkil etmez. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi ve davaya istirdat davası olarak devam edilmesi de İİK'nın 72/VI. maddesinde düzenlenmiş olup, bu madde hükmüne göre borçlu, dava konusu borcu ödemek zorunda kalmış olursa menfi tespit davası yasa gereği kendiliğinden istirdat davasına dönüşür ve davaya istirdat davası olarak devam edilir....
Bundan sonra, ödediği paranın geri alınması için bir dava açması söz konusu olur ki, bu da istirdat davasıdır--------- Menfi tespit davası, normal bir hukuk davası gibi açılır. Borçlu, itirazın kaldırılması sırasında tetkik merciinde--------- ileri sürüp ispat edemediği itiraz ve def'ilerini, menfi tespit davasında yeniden ileri sürebilir; çünkü itirazın kaldırılması kararı, menfi tespit davasında kesin hüküm teşkil etmez. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi ve davaya istirdat davası olarak devam edilmesi de İİK'nın 72/VI. maddesinde düzenlenmiş olup, bu madde hükmüne göre borçlu, dava konusu borcu ödemek zorunda kalmış olursa menfi tespit davası yasa gereği kendiliğinden istirdat davasına dönüşür ve davaya istirdat davası olarak devam edilir....
Ticarî davalarda arabulucuya başvuru zorunluluğu getiren TTK m. 5/A(1) hükmü 28/03/2023 tarihli ve 7445 sayılı Kanunun 31'inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında” ibaresi “para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında,” şeklinde değiştirilmiştir. 01/09/2023 tarihinde yürürlüğe giren 7445 sayılı Kanunun m.31 hükmü ile değişik 6102 sayılı TTK m. 5/A hükmünün son hâli "Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır." şeklinde olup, eldeki davanın 02/04/2024 tarihinde açılmış olması nedeniyle olayda uygulanması gereken hüküm budur....
DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) DAVA TARİHİ : 15/04/2024 KARAR TARİHİ : 15/10/2024 KARAR YAZIM TARİHİ : 15/10/2024 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili tarafından açığa atılan imzanın davalı tarafından kötüye kullanılması, müvekkilinin icra tehdidi altında davalıya ödediği sebepsiz zenginleşmeye konu 256.000 TL alacak kalemlerinin icra tahsil tarihinden itibaren işleyecek en yüksek yasal faizi ile birlikte tahsili ve mahkememizce belirlenecek olan menfi zarara ilişkin kısmı için de şimdilik 4.000 TL (fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla) zararların tazmini talep ettiğini, davanın kabulüne, davalıya ödenen 256.000 TL’nin 28/08/2019 yılında ödemiş olduğu işleyecek yasal faizi ve geçen süre zarfında mahkemece öngörülecek zararların tazmininin kabulü ile...
İİK'nın 40. maddesindeki hüküm, davacının ayrı bir alacak (istirdat) davası açmasına engel değildir. Davacı isterse İİK'nın 40. maddesindeki düzenlemeden yararlanabileceği gibi isterse genel mahkemede de istirdat davasıda açabilir. Kabule göre de davalının dava açılmasına sebebiyet verdiği göz önüne alındığında davacının yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması yasaya aykırı olup, bu nedenle çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum. 11/02/2016...
İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında takibe konu alacağın dava sırasında ödenmiş olması durumunda ise ödenen bedel yönünden kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceği de madde kapsamında düzenlenmiştir. Bu durumda takibe konu alacak davadan önce açıldığı takdirde borçlunun menfi tespit davası açmakta da hukuki yararı kalmayacağından istirdat davası açması gerekir. Nitekim istirdat davası özünde bir eda davası olduğundan hem borçlunun borcunun olup olmadığı incelendiği gibi borcun olmadığı ispatlandığında alacaklıdan haksız tahsil edilen alacağın da iadesine karar verildiğinden bir menfi tespit hükmü de içerir. Somut davada borçlu olan davacı tarafından ... tarihinde dava tarihinden önce mezkur borç icra dairesi vasıtası ile ödenmiş olduğundan dava kendiliğinden istirdat davasına dönüşemez. Davacının doğrudan istirdat davası açması gerekli iken menfi tespit davası açmasında hukuki yararı bulunmadığından menfi tespit talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....