Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sırf taraflar arasında alacak miktarı bakımından uyuşmazlık bulunması, talep sonucunun belirlenmesinin davacıdan beklenemeyecek olması anlamına gelmez. Esas olan objektif olarak talep sonucunun belirlenmesinin davacıdan beklenemeyecek olmasıdır. Sadece alacak miktarında taraflar arasında uyuşmazlık bulunması ya da miktarın tartışmalı olmasının belirsiz alacak davası açılması için yeterli sayılması hâlinde, neredeyse tüm davaların belirsiz alacak davası olarak kabulü gerekir ki, bu da yasanın amacına aykırıdır. Somut uyuşmazlıkta; faturadan kaynaklanan ilamsız icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile tahsil edilen miktara yönelik istirdat talep edilmiştir. Dava miktarının belirli ve davacı tarafından bilinebilir olduğunun kabulü gerekir. HMK'nın 114/1-h maddesinde, davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması, dava şartları arasında sayılmıştır. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır....

    nin bu ipotek sebebiyle davalı Bankaya bir borçlarının bulunmadığına dair menfi tespit davası açtıkları, yargılama sırasında ipotekli taşınmazın cebri icra yolu ile satıldığı ve davanın kendiliğinden istirdat davasına dönüştüğü anlaşılmıştır. 3.Kural olarak; menfi tespit davalarında borçlu tarafından 2004 sayılı Kanunun 72 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca ihtiyati tedbir kararı alınmadığı durumlarda aynı Kanunun 72 inci maddesinin 6 ıncı fıkrası gereğince borç da ödenmişse davaya istirdat davası olarak devam edilir. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi üzerine, mahkemece davanın davacı lehine hükme bağlanması halinde, davacının kısmen veya tamamen ödemiş olduğu paranın davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekir....

      Yukarıda belirtilen kanun maddeleri ışığında somut olaya gelindiğinde; Her ne kadar davacı tarafça kambiyo senedinden kaynaklanan dava istirdat davası olarak mahkememizde ikame edilmiş ise de, yargılama sırasında davacı tarafça davanın haksız fiilden kaynaklanan alacak davası olarak ıslah edildiği, taraflar arasında İstanbul Anadolu 43....

      Yukarıda belirtilen kanun maddeleri ışığında somut olaya gelindiğinde; Her ne kadar davacı tarafça kambiyo senedinden kaynaklanan dava istirdat davası olarak mahkememizde ikame edilmiş ise de, yargılama sırasında davacı tarafça davanın haksız fiilden kaynaklanan alacak davası olarak ıslah edildiği, taraflar arasında İstanbul Anadolu 43....

        Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın menfi tespit istemi yönünden reddine, istirdat istemi yönünden kısmen kabulüne, kötüniyet tazminatı isteğinin reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 14.01.2021 tarih ve 2019/5006 Esas, 2021/154 Karar sayılı ilamında “ Eldeki davada, mahkemece, taraflar icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatı taleplerinde bulunmadıklarından bu hususta hüküm oluşturulmamış ve davanın menfi tespit istemi yönünden reddine, istirdat istemi yönünden kısmen kabulüne şeklinde gerekçe yazıldığı halde, hüküm kısmında “1-Davanın menfi tespit istemi yönünden reddine, 2-Davanın istirdat istemi yönünden kısmen kabulü ile, a)Davacı tarafça fazladan ödenen 424,46 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, b)Fazlaya ilişkin 821,46 TL'lik istemin reddine, 3-Davacının kötü niyet tazminatı isteminin reddine,” şeklinde hüküm kurulmuştur....

          (Menfî Tespit Davası ve İstirdat Davası - ... , Ankara 2003, s.233-234) İİK m.72/7 hükmüne göre, İcra ve İflas Hukuku anlamında istirdat davasını, kesinleşmiş icra takibi dolayısı ile cebri icra tehdidi altında borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs açabilir. Menfi tespit ve istirdat davası sonucu verilecek mahkeme kararı, kesinleşmeden infaz olunamaz. İİK.nun 72/6. maddesi gereğince menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmüş olması, bu ilamın infazı için kesinleşmesi koşulunu ortadan kaldırmaz. Dolayısıyla davacının, takip borçlusu olarak ödediği paranın iadesi istemiyle gideceği hukukî yol, davalı takip alacaklısı hakkında yeni bir ilâmsız icra takibi başlatmak olmayıp, öncelikle genel hükümlere göre istirdat davası açması ve davayı kazanmasıdır....

            İstirdat davasının borç olmayan paranın tamamen ödendiği tarihten itibaren 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerekir. Dolayısıyla, borçlunun bu parayı doğrudan doğruya alacaklıya veya icra dairesine ödediği veya borçlunun haczedilen mallarının satılıp, bedelinin icra dairesine ödendiği tarihte, 1 yıllık istirdat davası açma süresi başlar. Paranın icra dairesince alacaklıya ödendiği an, 1 yıllık istirdat davası açma süresinin başlaması bakımından önemli değildir. Borcun ödenmesi takside bağlanmışsa, 1 yıllık dava açma süresi son taksidin ödendiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Kanunda öngörülen 1 yıllık süre, hak düşürücü süre olduğundan taraflarca ileri sürülmese bile, mahkemece re’sen göz önüne alınır....

            İpoteğin dayanağı olan temel borcun 13/03/2007 tarihli tutanak olduğuna ve bu tutanağa ilişkin temin edilen malzemelerin bedelinin de Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin dosyasında davacı alacağından mahsup edildiğine göre bu mahsup işleminde ortaya çıkan ve istirdat isteminin sonucunu doğuran 102.677,10 TL'lik miktar yönünden davacının davalılar ... İnşaat ... Ltd Şti ve ... Elektrik ... Ltd Şti'den alacağı kalmıştır. Eldeki dava ister sebepsiz zenginleşme ister istirdat hükümlerine göre değerlendirilsin, istirdatı gereken alacak yahut fazladan zenginleşilen alacak Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/... esas sayılı dosyasında ... Elektrik tarafından düzenlenen ve davacı tarafından kabul edilen 101.117,10 TL fatura bedelinin ve yine Önder Nalburiye tarafından ödenen 1.560,00 TL tutarın davacı alacağında mahsup edilmesiyle ortaya çıkmıştır. Bu durumda istirdat istemi yönünden de sebepsiz zenginleşme hükümleri yönünden de talebin süresinde olduğu kabul edilmelidir....

              Tekstil Ticaret Limited Şirketi aleyhine 27/09/2022 tarihinde alacak (kambiyo senetlerinden kaynaklanan sebepsiz iktisab nedeniyle) davasının ikame edildiği anlaşılmıştır. ....Asliye Ticaret Mahkemesi... esas sayılı dava dosyasında netice olarak dava konusu çek için süresi içerisinde istirdat davası açıldığından ve dava konusu çekin zayi olmadığından davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla kara verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                İş Mahkemesi'nin 2023/174 Esas, 2023/287 Karar sayılı kararı ile, davanın istirdat talebinden ibaret olduğu, dava, doğrudan bir alacak davası değilse bile işçinin alacağını ilgilendirdiğinden arabuluculuğa tabi olduğu, davacı tarafça arabuluculuğa başvurulmadığının beyan edildiğinden dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verildiği gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, istirdat davasının arabuluculuk dava şartına tabi olmadığını, davalının şirket nezdinde çalışması olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep ettiklerini bildirmiştir. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: Dairemizce dosya üzerinde ileri sürülen istinaf nedenleri ve HMK'nın 355. Maddesi gereği re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan inceleme neticesinde; Dava, istirdat talebine ilişkindir....

                UYAP Entegrasyonu