Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstirdat; geri alma, İstirdat davası ise; borçlu olmadığı halde icra tehdidi altında ödenen paranın geri alınması için açılan dava türüdür. Davacı taraf "davalı tarafa borçlu olmadığı halde icra tehdidi altında ödeme yaptığını" iddia ettiğinden, Yargıtay 19. HD'nin 2014/20553 E ve 2015/11664 K. sayılı kararı ve dava dilekçesindeki anlatım şekline göre dava istirdat davasıdır....

Kendisine karşı ilamsız icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz etmemiş veya itiraz etmiş olup da, itirazının icra mahkemesince kaldırılmış olması sonucu kesinleşen icra takibi ile; menfi tespit davası da açmaması nedeniyle, gerçekte borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kalırsa, ödemiş olduğu paranın kendisine geri verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (2004 sayılı İİK m.72/5). Öte yandan, borçlunun menfi tespit davası açmış olması halinde, bu dava sırasında ihtiyati tedbir kararı verilmemesi nedeniyle borç alacaklıya ödenmiş olursa, artık menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (2004 sayılı İİK m.72/5). İstirdat davası, İcra ve İflas Kanununda düzenlenmiş olmasına rağmen, uyuşmazlığı maddi hukuk bakımından sona erdirme amacına yönelik bir davadır. İstirdat davası, normal bir eda davası olup, bununla icra takibi sırasında sebepsiz olarak ödendiği iddia edilen paranın geri verilmesi istenir....

    Borca batıklık halinde İİK md. 179 uyarınca doğrudan doğruya iflâs gündeme gelecektir. Somut olayda mahkememizce davacı şirketin sicil dosyası getirtilmiş, İİK md. 179 uyarınca dava dilekçesi ekinde sunulan yönetim kurulu kararı, bilanço, ticari defter bilgileri, gelir tablosu vs. deliller incelenmiştir. Davacı şirketin borca batık durumda olup olmadığının tespiti için ticari defter ve mâli kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....

      İflas Müdürlüğü'nce iflasın açıldığına dair ilanların yapıldığı, tasfiye şeklinin İİK md. 218'e göre basit usulde yürütülmesine karar verildiği, gerekli ilan ve bildirimlerin yapıldığı; bilirkişi raporunda yer alan tespitlerden müflis şirket masasında tasfiyeyi gerektirecek bir işlem kalmadığı ve iflasın kapatılması koşullarının oluştuğu anlaşılmakla İİK md. 254 uyarınca iflasın kapatılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur. HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-...'nün ... sicil sırasında kayıtlı ... Anonim Şirketi'nin İİK 254. maddesi uyarınca iflâsının KAPATILMASINA, Dosyanın .... İflas Müdürlüğü'ne gönderilmesine, iflas kapamanın iflas müdürlüğünce ilanına, Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda hükmün tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde ... Mahkemesi'ne istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 06/09/2023 Başkan ... e-imza Üye ... e-imza Üye ... e-imza Katip ... e-imza...

        İİK nun 72/son fıkrası gereğince; davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur. Somut olayda, eldeki dava 12/12/2016 tarihinde açılmış olup, istirdata konu para 12/09/2015 tarihinde icra veznesine yatmıştır. Davacının eldeki davayı en geç 12/09/2016 tarihine kadar açması gerekir iken hak düşürücü süreden sonra açılması nedeniyle istirdat isteminin hak düşürücü süreden reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulü doğru olmamıştır. 3- 6100 Sayılı HMK 297/2 maddesi gereğince bir davada istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Kabule göre ise; mahkemece istirdat istemi yönünden infaz kabiliyeti bulunmayan hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde; İİK. Md. 72 gereğince icra dosya borcuna istinaden yapılan ödemelere ilişkin ancak dosya borçlusu tarafından istirdat davası açılabileceğini, icra dosyasında "borçlu" sıfatı bulunmayan davacının iş bu davada aktif husumetinin de olmadığını, aksi halde de, işbu istirdat davası açısından paranın tahsil edilmesine dayanak olan borcun gerçek bir borç olmaması vb haklı sebeplerin varlığının ispatının gerektiğini, Davacı tarafından istihkak davası açılmadığını,böyle bir dava açılsaydı dahi "haczedilen malların borçluyla ilgisi bulunmadığına" dair ileri sürülen iddiaların eldeki davanın esasına etkili olmadığını, İstanbul 15....

            Şti. yönünden Konkordatonun tasdik edilmemesi, ..........Yönünden; davacı/borçlunun alacaklı sayısı ve alacak lutarı yönünden İİK m.302 hükmüne göre yeter şartın sağlanamadığı, ilanı müteakip alacakları için başvuruda bulunarak kayıt yaptırdığı halde alacaklar toplantısında ve iltihak sürecinde oy kullanmayan alacaklılann oyu ret sayılsa dahi İİK md. 302’nun öngördüğü çoğunluk koşulunun gerçekleşmediği, borçlunun projesinin alacaklılar tarafından onaylanmadığı, davacı/borçlunun Konkordato teklifinin İİK m. 302 uyarınca kabul edilmediği, yapılan açıklamalar doğrultusunda; alacaklılar tarafından yapılan oylamada Konkordato Projesinin alacaklılar tarafından kabulü için gerekli nisap şartı sağlanamamış olup, bu kapsamda; İİK m. 305/c'de ön görülen koşulun sağlanamadığı gerekçesi ile ........ yönünden Konkordatonun tasdik edilmemesi belirtilmiştir. Davacılar vekili tarafından 27/04/2021 tarihli davadan feragat dilekçesi ibraz edilmiştir....

              projesi ve konkordato komiseri denetiminde kullanılmasına, başta bankalar olmak üzere idare ve tüm alacaklıların takas-mahsup haklarının kullanmasının önlenmesi ve mahkemeniz tarafından uygun görülecek diğer tedbirlerin alınmasına, İİk md. 307 gereğince tasdik kararında üretim ve ticari faaliyette kullanılan rehinli malların muhafaza altına alınması ve satışının karardan itibaren 1 yılı geçmemek üzere ertelenmesine, davacıya ait çeklerde karşılıksızdır iş lemi yapılmamasına, İİK md. 289 uyarınca kesin mühlet verilmesine, davacı müvekkillerin konkordato taleplerinin kabulü ve yasada belirtilen sair kararların alınmasına sonuç olarak yapılacak yargılama neticesinde konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür....

                GEREKÇE: Dava; menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir. İcra İflas Kanunu md. 72’ye göre borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. Borçlu, menfi tespit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Menfi tespit davalarında davacı borçlu, davalı alacaklı ile arasında hiçbir hukuki ilişki bulunmadığını, borcun hiç doğmadığını iddia ediyorsa ispat yükü davalı alacaklı üzerindedir....

                  GEREKÇE: Dava; menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir. İcra İflas Kanunu md. 72’ye göre borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. Borçlu, menfi tespit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Menfi tespit davalarında davacı borçlu, davalı alacaklı ile arasında hiçbir hukuki ilişki bulunmadığını, borcun hiç doğmadığını iddia ediyorsa ispat yükü davalı alacaklı üzerindedir....

                    UYAP Entegrasyonu