Maddesi gereğince bu avansın süresinde yatırılmamasının hukuki sonucunun delile dayanan tarafın o delilden vazgeçmiş sayılacağı olduğunu, bu durumda mahkemece ispat yükünün borçluda olduğu dikkate alınarak, mevcut delillere göre haczedilmezlik şikayeti hakkında bir karar verilmesinin gerektiğini, yine mahkemece, Biga 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde yeniden görülmekte olan davanın sonucunun bekletici mesele de yapılmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, meskeniyet şikayeti ve haczedilmezlik şikayeti niteliğindedir. HMK'nun 324/1. maddesine göre, taraflardan her biri, ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1953 KARAR NO : 2023/968 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/05/2022 NUMARASI : 2022/29 ESAS, 2022/387 KARAR DAVA KONUSU : KAMBİYO ŞİKAYETİ-YETKİ, İMZA VE BORCA İTİRAZ KARAR : İzmir 13....
Dava, haczedilmezlik şikayeti ile, 3. kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı 3. kişi vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, 2- Davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; haczedilmezlik şikayeti kabul edilen davacı .... Otomotiv ...Ltd Şti, davaya konu takip dosyası olan .... 36. İcra Müdürlüğü’nün 2012/9300 Esas sayılı takip dosyasında taraf olmadığı gibi, ipotek alacaklısı sıfatına da sahip değildir. Bu nedenle anılan şirketin haczedilmezlik şikayeti bakımından aktif dava ehliyeti bulunmamaktadır....
Dr. ...’nun oybirliği ile kusurlu bulunduğu; Adli Tıp Kurumu Genel kurulundan alınan 10.09.2015 tarihli raporda özetle “sol bacakta ağrı şikayeti ile gelen hastada yapılan tetkiklerde saptanan iliak kritik darlık teşhisi ve yapılan aorta-femoral ve femoro-popliteal greft ameliyatı doğru olduğu, hastada sol kasıkta daha sonraki dönemde meydana gelen anastomoz anevrizmasının bir komplikasyon olduğu, kanama şeklinde verdiği ilk bulguda sadece yüzeyel dikiş konulup hastanın yatırılmaması ve tedavi edici önlemleri almamış olması nedeniyle Prof. Dr. ...’nun kusurlu olduğu, kişinin klinik durumu itibariyle uygun tedavi uygulanması durumunda dahi kurtulmasının kesin olmadığı cihetle Prof....
in davacıya ait hastanede tedavi olmamasına rağmen tedavi olmuş gibi gösterilmesi ve hiç kullanmadığı ilaçlarla ilgili sigortalı adına reçete düzenlenmesi olduğunu, sigortalının Kuruma şikayeti üzerine bu cezai işlemin tesis edildiğini, ayrıca yine sigortalının şikayeti üzerine davacı şirket çalışanları hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan dava açıldığını ve çalışanlardan biri hakkında mahkumiyet karar verildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile davalı Kurumun 27/02/2012 tarih ve 3.873.816 sayılı cezai işlem konulu yazı ile sözleşmenin 5.1.1 maddesine istinaden uygulanan 40.000,00 TL'lik cezai işlemin yerinde olmadığının tespiti ile iptaline karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalı kurum tarafından hakkında haksız olarak cezai işlem tesis edildiğini ileri sürerek iptali istemi ile eldeki davayı açmıştır....
İhtisas Kurulu'nun 03.07.2013 tarihli raporunda "kişiye 23.01.2008 tarihinde varikosel tanısı konduğu ve reçete verildiği, daha sonra aynı sağlık kuruluşuna tekrar başvurduğu, iki taraflı varikosel+oligoastenoteratozoospermi tanısı konduğu ve 09.06.2008 tarihinde ameliyat edildiği, 04.09.2008 tarihinde sağ testis şikayeti ile başvurduğunda sağ testiste atrofi saptandığı, kişiye konulan tanı ve uygulanan tedavi yönteminin tıp kurallarına uygun olduğu, kişide gelişen durumun her türlü özene rağmen oluşabilecek herhangi bir kusur izafe edilemeyen komplikasyon olduğu, ilgili hekime atfı kabil bir kusur izafe edilmediğinin" anlaşılması karşısında; Raporlar arasında çelişki bulunduğu değerlendirildiğinden, dosyanın ......
Haczedilmezlik şikayeti borçlu tarafından ileri sürülmesi gerekir. Borçlunun hacze yönelik herhangi bir şikayeti olması halinde 6552 sayılı Yasa'nın ne şekilde uygulanacağı tartışma konusu olabilir. Borçlunun hacze ilişkin bir şikayeti olmaması nedeni ile İcra Müdürlüğü'nün alacaklı vekilinin talebini 6552 sayılı Yasa ile yapılan değişikliği resen gözeterek yazılı şekilde ret kararı vermesi doğru değildir. O halde alacaklı vekilinin şikayetinin kabulü gerekirken, yazılı gerekçeyle reddi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK.nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 26.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Şikayeti haklı gösterecek bazı emare ve olguların zayıf ve dolaylı da olsa varlığı yeterlidir. Bunlara dayanarak başkalarının da aynı olay karşısında davalı gibi davranabileceği hallerde şikayet hakkının kullanılmasının uygun olduğu kabul edilmelidir. Aksi halde şikayetin hak arama özgürlüğü sınırları aşılarak kullanıldığı, kişilik değerlerine saldırı oluşturduğu sonucuna varılmalıdır. Somut olayda davalı köylülerin, davacı muhtarın görevindeki usulsüz ve haksız eylemleri nedeniyle Kaymakamlığa ve Cumhuriyet Başsavcılığına şikayeti sonucunda takipsizlik kararı verilmişse de, soruşturma sırasında davalıların gösterdiği tanıkların dinlenmedikleri, bu davada dinlenen tanıkların beyanlarından şikayeti haklı gösteren emareler bulunduğu ve şikayete konu olguların toplumda paylaşılmasının kişilik hakkına saldırı oluşturmadığı anlaşılmakla davanın reddedilmesi gerekirken, mahkemece manevi tazminata hükmolunması bozma nedenidir....
KARAR Davacının şikayeti üzerine başlatılan savcılığın 2013/127949 sayılı soruşturma sonucu beklenerek soruşturma evrakının inceleme yapılmak üzere birlikte gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 5.3.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : İftira Hüküm : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanıkların şikayeti üzerine ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan 2009/1011 soruşturma sayılı dosyanın akıbeti araştırılıp sonucuna göre hukuki durumun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 08.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....