Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2019/30056 esas sayılı dosyası ile Ömer Malkoç aleyhine icra takibi başlatıldığını, müvekkili T1 ait taşınır mallara Karasu İcra Müdürlüğü'nün 2019/868 talimat dosyası ile haciz konulduğunu ve müvekkili T1 dosya kapsamında istihkak iddiasında bulunduğunu, İstanbul 18. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/384 esas 2020/707 karar sayılı dosyası ile haczin devamına karar verildiğini, İstanbul 18. İcra Hukuk Mahkemesi'nde istihkak davası açıldığını, dosyanın derdest olduğunu, mahcuz mallara ilişkin alacaklı vekilinin talebi üzerine satış kararı alındığını ve talimat dosyasında Karasu İcra Müdürlüğü tarafından kararın ifa edildiğini, satış ilanının vekile gönderilmesi gerekirken bizzat T1 gönderildiğini, tebligatın usulsüz olduğunu belirterek Karasu İcra Müdürlüğü'nün satış ilanını istihkak iddiası sahibi T1 gönderilmesi yönünde karar almasına rağmen vekile gönderilmeyip asile gönderilmesi nedeni ile yapılan ihalenin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/342 esas sayılı dosyası ile istihkak davası açtığı ve bu davanın derdest olduğu, huzurdaki davanın mahkemenin takibin devamı kararını yine mahkemeye getirmek şeklinde olup, icra müdürlüğünce verilen ve şikayete konu olabilecek bir karar bulunmadığı, istihkak davası da açılmış olduğundan huzurdaki davada hukuki menfaat de bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine dair karar verilmiştir....

G E R E K Ç E Uyuşmazlık, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun'un 66. vd. maddelerine dayanılarak açılmış istihkak istemine ilişkindir. Davacı 34 XX 820, 34 XX 136, 34 XX 299 ve 34 XX 877 plakalı araçları mülkiyeti muhafaza kaydıyla davalı şirkete sattığı, ancak satış bedelini alamadığı için mülkiyetinin halen müvekkilinde ait olduğu iddiasıyla önce davalı vergi dairesine başvurmuş, bu talebi yerinde görülmemesi üzerine eldeki istihkak davasını açmış, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vergi dairesi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. 6100 Sayılı HMK.'...

Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın davacı SGK tarafından 6183 sayılı Kanuna göre açılan tasarrufun iptali davası olduğu ve 5510 sayılı Kanunun 88/19 fıkrası uyarınca iş mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İş Mahkemesi ise, 6183 sayılı Kanunun 24.maddesinde bu tür davalara genel mahkemelerde bakılacağının düzenlendiği belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5510 sayılı Yasanın 88/19. maddesinde “Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir “ hükmü getirilmiştir. Somut olayda, dava davalı ...Ş.nin prim borçlarının ödenmemiş olması sebebiyle 6183 sayılı Kanun uyarınca başlatılan takipte alacağın tahsil edilememesi sebebiyle borçlunun yapmış olduğu satış işlemine ilişkin açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

    Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın mahkemece hatalı değerlendirildiğini, davanın istihkak davası olduğunu, dilekçenin dava sebebi başlığında "Müvekkil hakkında alacaklı vekili tarafından 07/01/2021 günü talimatla yapılan haksız haciz sebebiyle istihkak iddiamız olmuştur. Bu talebimiz doğrultusunda Bursa 2.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/143- 277 sayılı dosyasında 31/03/2021 tarihli kararıyla 3.kişi olarak tarafımıza dava açmak için 7 günlük süre vermiştir....

    Önemle vurgulamak gerekir ki, kanunda da menfi tespit davası açılmasını yasaklayan bir hüküm de bulunmamaktadır (...; Sosyal Güvenlik Kurumunun 6183 Sayılı Yasaya Göre Ödeme Emri Ve İptali Davaları, Sicil İş Hukuku Dergisi, S:31, Yıl:2014, s. 101-102). 6183 sayılı Kanun'da menfi tespit davasına, "Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini" düzenleyen 6183 sayılı Kanun'un 30.3.2006 tarihli ve 5479 sayılı Kanun ile değişik 79. maddesinde "...Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi hâlinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorunda..." olduğuna ilişkin düzenleme ile üçüncü şahıslar yönünden yer verilmiş ise de, bu olanak, kamu alacağı borçluları yönünden öngörülmemiştir....

      Menfi tespit davası açılması halinde mahkemece bu 6183 sayılı Kanun'un 10. maddesinde sayılan türden teminat karşılığında takip işlemlerinin durdurulmasına karar verilebilir (m.79/4).6183 sayılı Kanun ile menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini” düzenleyen 6183 sayılı Kanunun 5479 sayılı Kanun ile değişik 79. maddesinde üçüncü şahıslar yönünden yer verilmiş ise de, asıl borçlu yönünden yukarıda açıklanan mevzuat uyarınca ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olarak açılacak davaların 7 günlük hak düşürücü süre içinde açılması gerekir ise de; 3. şahıslar yönünden dava açmanın aynı süre ile sınırlandırılması aksine bir kuralın gerek 6183 sayılı gerekse 506 sayılı Yasa'da yer almaması nedeniyle doğru değildir.Öte yandan, 3. şahıslar yönünden dava açma süresinin 7 gün ile sınırlandırılması asıl borçlu olmayan, örneğin Kurumun asıl borçlusu olan şirketin yöneticisi olmadığı halde hakkında ödeme emri gönderilen 3. şahısların her nasılsa dava açma...

        İcra Müdürlüğünün 2019/2118 esas sayılı dosyası üzerinden alacaklı tarafından borçlu belediye aleyhine takip başlatıldığı, 3.kişi Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O'nun istihkak iddialarına ilişkin olarak 30/06/2020 ve 08/07/2020 tarihli işlemler ile İİK'nun 99.maddesinde yer alan düzenleme uyarınca istihkak davası açması için alacaklıya 7 gün süre verilmesine karar verildiği görülmektedir. Alacaklı veya 3.kişi tarafından istihkak davası açılması halinde, açılan istihkak davasının süresinde olup olmadığının istihkak dava dosyasına bakan İcra Hukuk Mahkemesince değerlendirilmesi gerekeceği, 30/06/2020 ve 08/07/2020 tarihli işlemlere ilişkin istihkak iddiaları farklı banka hesaplarına ilişkin olduğundan, alacaklıya istihkak davası açması konusunda 2.kez hak tanınmasının söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davacı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi, borçludan 03.05.2007 tarihinde noter satış sözleşmesi ile satın aldığı ... plakalı araç üzerine konulan hacizlerin, İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak kaldırılmasını istemiştir. Davalı borçlu, aracı davacıya sattığını ancak tescil işleminin davacının görevi olduğunu belirtmiştir. Mahkemece, usule uygun olarak açılmış istihkak davası olmadığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Prosedür işletilmişse, İcra Mahkemesi'nce verilecek kararın tefhimi veya tebliğinden itibaren 7 gün içinde istihkak davası açılabilir. Somut olayda; davacı 3. Kişi şirketin 06/02/2019 tarihinde icra müdürlüğüne yaptığı istihkak iddiasının süresinde olduğu ve istihkak iddiasının değerlendirilmesi için dosyanın tevdi edildiği İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/224- 232 E.K. Sayılı 21/02/2019 tarihli ilamı ile takibin devamına davacı 3. Kişi ile 7 gün içinde istihkak davası açmakla muhtariyetine karar verildiği, davacı 3. Kişi şirket tarafından 25/02/2019 tarihinde açılan davanın yasal süresi içerisinde olduğu sabittir. Bunun yanında Yargıtayın istikrar kazanan uygulamasına göre; borçlunun, istihkak iddiasına karşı tutumu belirli ise ve duruşmalara dahil edilmesi, işin esasına etki etmeyecekse, davada taraf olarak gösterilmesi gerekli değildir....

          UYAP Entegrasyonu