DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, 6183 Sayılı AATUHK'nun 66 ve devamı maddeleri gereğince 3. kişi tarafından açılmış istihkak istemine ilişkindir. 6183 Sayılı Kanunun 68. Maddesi "İstihkak davalarına bakmaya, haczi yapan tahsil dairesinin bulunduğu mahal mahkemesi yetkilidir"; HMK'nun 6. Maddesi ise "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir"; 1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı Yasanın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir.” hükümlerini içermektedir. Somut olayda davalı T4 vekili tarafından süresi içinde yetki itirazında bulunulduğu, ancak mahkemece bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmaktadır....
Sözkonusu dava, 6183 Sayılı Yasa’nın 66. maddesinde düzenlenen istihkak davası niteliğindedir. 6183 Sayılı Yasa’nın 68/I. maddesinde “Bu Yasadan kaynaklanan istihkak davalarına haczi yapan tahsil dairesinin olduğu yerdeki mahkeme yetkilidir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Bu maddedeki mahkeme sözcüğünün dava değerine göre Asliye Hukuk veya Sulh Hukuk olarak yorumlanması gerekir. Dairemiz ve İcra İflas Yasası’ndan kaynaklanan istihkak davalarına bakmakla görevli Yargıtay Yüksek 21 ve 17. Hukuk Daireleri’nce dava değerinin dava konusu alacak ya da hacizli maldan değeri düşük olana göre mahkeme görevinin tayin ve buna göre harç ile avukatlık ücretinin takdir edileceği kabul edilmektedir. Eldeki davada hacizli aracın değeri 2.500,00 TL olup, dava tarihi itibariyle değer ve kıymeti 7.230,00 TL'ye kadar olan davalara bakmakta görevli olduğundan Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir....
Davalı (alacaklı) vekili, davanın öncelikle yargı yolu bakımından reddine karar verilmesini, esas yönünden de dava açıldıktan sonra araç üzerindeki haczi kaldırdıklarını, davanın konusuz kaldığını ve dava açılmasına sebebiyet vermediklerini savunmuştur. Mahkemece; HUMK.nun 409/5.maddesi uyarınca, dosyanın işlemden kaldırıldığı 29.9.2010 tarihinden itibaren yasal üç aylık süre içinde yenilenmemiş olması nedeniyle, 03.1.2011 tarihi itibariyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, alacaklı kurumun 6183 Sayılı Yasa uyarınca yaptığı haciz nedeniyle, aynı yasanın 66 ve devamı maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir. 1-) Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 36. ve HUMK.nun 73. maddeleri (H.M.K.nun 27.md.) uyarınca, taraflar dinlenmeden, iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden hüküm verilemez....
Davalı (alacaklı) vekili, davanın öncelikle yargı yolu bakımından reddine karar verilmesini, esas yönünden de dava açıldıktan sonra araç üzerindeki haczi kaldırdıklarını, davanın konusuz kaldığını ve dava açılmasına sebebiyet vermediklerini savunmuştur. Mahkemece; HUMK.nun 409/5.maddesi uyarınca, dosyanın işlemden kaldırıldığı 29.9.2010 tarihinden itibaren yasal üç aylık süre içinde yenilenmemiş olması nedeniyle, 03.1.2011 tarihi itibariyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, alacaklı kurumun 6183 Sayılı Yasa uyarınca yaptığı haciz nedeniyle, aynı yasanın 66 ve devamı maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir. 1-) Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 36. ve HUMK.nun 73. maddeleri (H.M.K.nun 27.md.) uyarınca, taraflar dinlenmeden, iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden hüküm verilemez....
Vergi Mahkemesi’ne açılan dava mahkemenin 2007/1201 Esas ve 2007/1312 sayılı kararı ile uyuşmazlığın çözümünde adlî yargının görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş ve bu sebeple davacı şirket tarafından 06.12.2007 tarihinde bu dava açılmıştır. Mahkemece 6183 sayılı Yasanın 66/II. maddesi gereğince davanın 7 günlük süre içinde adlî yargıda açılmadığı ve idarî yargıda açılan davanın belirtilen hak düşürücü nitelikteki sürenin kesilmesi sonucunu doğurmadığı; başka bir anlatımla, HUMK’nın 193. maddesi hükmünün uygulanmasına yasal olanak bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir....
Hukuk Dairesinin 16/06/2020 gün ve 2020/393 esas, 2020/485 sayılı kararıyla uyuşmazlığın 6183 sayılı yasadan kaynaklandığı, aynı yasanın 68. maddesi gereğince istihkak davasının asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği belirtilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş, Sarayköy İcra Hukuk Mahkemesinin 30/06/2020 gün ve 2020/25 esas, 2020/27 sayılı görevsizlik kararı üzerine dava Sarayköy Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/226 esasına tevzi edilmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda 18/12/2020 gün ve 2020/226 esas, 2020/478 sayılı karar ile 6183 sayılı Yasanın 66. maddesi gereğince istihkak iddiasında bulunan davacının öncelikle vergi dairesine itirazda bulunması gerektiği, oysa davacının öğrenme tarihinden itibaren 7 gün içerisinde istihkak iddiasında bulunmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir....
Dava 6183 Sayılı AATUHK'nun 66 maddesi gereğince açılmış istihkak istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir. Davacı vekili, davalı idare tarafından 1.6.2006 tarihli ticari işletme rehnine konu menkullerin haczedildiğini belirterek 6183 Sayılı AATUHK'nun 66 maddesi gereğince istihkak iddiasında bulunmuş, Aynı Yasanın 21/2 maddesi gereğince rehin haklarının saklı tutulmasına,rehin kapsamındaki malların davalı idare tarafından satışı halinde 74/2 maddenin dikkate alınarak satış bedelinden öncelikle rehin alacağının ödenmesine, satış bedelinin rehinli alacaklarının ve takip giderlerini geçmemesi halinde satışın tehir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davacının iddiasının değerlendirilmesi amacıyla davalı idare tarafından bildirilen dava konusu mahcuzların bulunduğu dava dışı borçlu ...'...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı hazine vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunu’nun 66. maddesine göre açılmış istihkak davası olup, mahkemece davaya Fatih Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılmak üzere yetkisizlik kararı verilmiştir. 6183 sayılı Kanunun 68. maddesinde, bu yasaya göre açılan istihkak davalarına haczi yapan (uygulayan) tahsil dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde bakılması gerektiği hüküm altına alınmıştır....
Maddesi gereğince önemli olduğunu, istihkak iddiasının haciz tutanağına yazılmış olsaydı davalı Kurumun istihkak davası açması gerektiğini, bu usule uyulmadığı için eldeki davanın müvekkili tarafından açılmasının zaruret hale geldiğini, haczedilen eşyaların müvekkiline ve birlikte yaşadığı çocuğunun için gerekli, vazgeçilmesi kabil olmayan mutfak ve pek lüzumlu eşyalar olduğunu, 6183 sayılı Kanunun 70....
Dava, 6183 Sayılı AATUHK'nun 66 ve devamı maddeleri gereğince 3.kişi tarafından açılmış istihkak istemine ilişkindir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı 3.kişi Belediye Başkanlığı vekili ile davalı Hazine vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı Yasanın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir.”hükmü gereğince kendisini vekille temsil ettiren davacı idare ve davalı Hazine yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken, nispi vekalet ücreti takdiri de doğru değil, bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün; 6100 Sayılı HMK'nin geçici 3/2 maddesi delaletiyle...