Maddesinde, haczedilen malı elinde bulunduran üçüncü kişinin istihkak iddiasında bulunması üzerine, icra müdürünün üçüncü kişinin istihkak iddiasının kaldırılması için alacaklıya yedi günlük süre vereceği yazılı ise de, bu hüküm istihkak iddiasında bulunan üçüncü kişinin istihkak davası açmasına engel değildir. Gerçekten malı üzerine haciz konulan üçüncü kişinin alacaklıya karşı dava açmasını yasaklayan yasal bir hüküm yoktur. Aksine böyle bir davanın açılması dava ekonomisine de uygundur. Üçüncü kişi, istihkak davasını, alacaklıya süre verilmeden de açabilir. Yargıtay 8. HD. 17. HD ve 21 HD nin yerleşmiş uygulaması bu yöndedir. Ancak, icra müdürü veya memurunca verilen yedi günlük yasal süre içinde üçüncü kişi dava açmış olmasına karşın, alacaklı dava açmamış olabilir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/697 E-2018/512 /K sayılı kararı ile geçerli bir istihkak iddiasının bulunmadığı, ayrıca istihkak iddiasının da şüpheli görüldüğü gerekçesi ile takibin devamına, istihkak iddia eden 3....
İcra Müdürlüğünün 2019/2118 esas sayılı dosyası üzerinden alacaklı tarafından borçlu belediye aleyhine takip başlatıldığı, 3.kişi Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O'nun istihkak iddialarına ilişkin olarak 30/06/2020 ve 08/07/2020 tarihli işlemler ile İİK'nun 99.maddesinde yer alan düzenleme uyarınca istihkak davası açması için alacaklıya 7 gün süre verilmesine karar verildiği görülmektedir. Alacaklı veya 3.kişi tarafından istihkak davası açılması halinde, açılan istihkak davasının süresinde olup olmadığının istihkak dava dosyasına bakan İcra Hukuk Mahkemesince değerlendirilmesi gerekeceği, 30/06/2020 ve 08/07/2020 tarihli işlemlere ilişkin istihkak iddiaları farklı banka hesaplarına ilişkin olduğundan, alacaklıya istihkak davası açması konusunda 2.kez hak tanınmasının söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, istihkak iddiasında bulunan üçüncü kişi davacı T1 istihkak iddiasına ilişkin davet kağıdının 08/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, ancak eldeki davanın yedi günlük süre dolduktan sonra 17/07/2020 tarihinde ikame edildiği gerekçesiyle, istihkak iddiasının süre aşımı nedeniyle reddine, şartları oluşmadığından davalı lehine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Üçüncü kişinin açtığı istihkak davasında takip alacaklısı yasal hasım olmakla birlikte, takip borçlusunun istihkak iddiasına karşı tutumu belirli ise ve duruşmalara dâhil edilmesi işin esasına etki etmeyecekse davada taraf olarak gösterilmesi gerekli değildir. Yargıtay’ın ve Dairemiz'in istikrar kazanan uygulaması da bu yöndedir. Somut olaya gelince, takip borçlusu istihkak davasında taraf olarak gösterilmemiştir. Eldeki takip dosyası evrakı içinde üçüncü kişinin istihkak iddiası ile ilgili yasal prosedürün uygulanıp uygulanmadığı anlaşılamamaktadır. Dolayısıyla borçlunun istihkak iddiasına karşı tutumu belirlenememekte ve denetlenememektedir. Bu koşullarda yapılması gereken iş, İcra Müdürlüğü’nden İİK’nun 96/2. maddesindeki prosedürün uygulanıp uygulanmadığını ve borçlunun istihkak iddiasına itiraz edip etmediğini araştırmak olmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı ve davalı 3.kişi ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, ... İcra Müdürlüğünün ... takip sayılı dosyasından 13.6.2011 tarihinde haczedilen mahcuzlarla ilgili davalı 3.kişi ...'ün kardeşi ... tarafından davalı 3.kişi ... lehine istihkak iddiasında bulunduğunu, istihkak iddiasının geçersiz olduğunu, davacı 3.kişi ile borçlu şirket arasında organik bağ bulunduğunu belirterek 3.kişinin istihkak iddiasının kaldırılmasını talep etmiştir....
Bunun yanında, TOKİ vekili, 17.1.2014 tarihli takip dosyasına sunduğu dilekçe ile; davaya konu mahcuzların 5.8.2013 tarihli hakediş raporunda yer aldığı, 5.8.2013 tarihi itibariyle TOKİ'nin mülkiyetine geçtiği, malların montajının da yapıldığını belirtilerek istihkak iddiasında bulunduğunu belirtmiştir. Bu durumda, davacı üçüncü kişinin kendi adına istihkak iddiası yoktur. Üçüncü kişi mahcuzların TOKİ’ye ait olduğunu beyan etmiş ise de, istihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz....
Davacı üçüncü kişi şirket adına istihkak iddiasında bulunulduğu halde, ... adına süre verilmesi de hatalı olmasına rağmen, davacı üçüncü kişi şirket takibin devamı kararının tebliği ile süresinde eldeki davayı açmıştır. Kaldı ki, şirkete dava açmak üzere süre verilmediğinden doğrudan dava açıldığı kabul edilse dahi İcra Müdürlüğü tarafından yasal prosedürün uygulanmasını beklemeden, istihkak davası açılmasını engelleyen yasal bir düzenleme de bulunmamaktadır. Bu durumda, istihkak davasının yasal süresi içerisinde açıldığının kabulü ile işin esasına girilerek, bir karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde süre aşımından davanın reddi hatalı olmuştur....
Somut olayda 14.10.2015 tarihindeki hacizde istihkak iddiasında bulunun üçüncü kişinin istihkak iddiası hakkında İcra Mahkemesince “... istihkak iddiasının reddine dair kararın üçüncü şahıs.... A.Ş'ye İcra Müdürlüğünce tebliğinden itibaren 7 gün içinde haczin yapıldığı yerdeki ya da esas takibin yapıldığı yerdeki İcra Hukuk Mahkemesi nezdinde istihkak davası açmakta muhtariyeti kaydıyla takibin devamına İİK'nin 97. maddesi gereğince kesin olmak üzere ...” karar verilmiştir. Bu karar üçüncü kişi şirkete tebliğ edilmemiştir. Üçüncü kişi şirket bakımından dava açma süresi henüz başlamamış iken, haciz esnasında muhafazaya engel olmak için ihtirazi kayıt ile ödenen paranın alacaklıya ödenmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenler ile temyiz itirazlarının kabulü ile 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nin 373/1. maddesi uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21....
Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı istihkak davasının kabulü istemi niteliğindedir. Kural olarak, istihkak davasında borçlunun davalı gösterilmesi için 3. kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmış olması gerekir. Borçlunun İİK’nun 96/1. maddesi uyarınca davayı açan 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunması veya haciz sırasında hazır bulunmasına karşın 3. kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmaması ya da İİK’nun 96/2. maddesi gereği yokluğunda yapılan 3. kişinin istihkak iddiası kendisine bildirilmesine rağmen verilen 3 günlük süre içinde itiraz etmemesi durumunda istihkak davasında davalı gösterilmesine gerek yoktur. Çünkü bu durumda borçlu istihkak iddiasını kabul etmiş sayılır. Haciz sırasında hazır bulunmayan ve dava konusu menkullerin haczine ilişkin tutanağın İİK’nun 103.maddesi uyarınca tebliğ işlemi de kendisine yapılmayan borçlunun, istihkak iddiasına karşı çıkıp çıkmadığı anlaşılamaz....