WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz.Somut olayda, dava konusu 15.01.2014 tarihinde yapılan haciz sırasında 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunan...’un üçüncü kişinin çalışanı olduğu, anılan şahsın, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir. Davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nun 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, 3.şahıs tarafından usulüne uygun yapılmış bir istihkak iddiası bulunmamaktadır. O halde davacı alacaklının İİK 99. maddesi hükümlerine göre istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından 6100 sayılı HMK nun 114/ h ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken davanın esastan kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır....

    Davaya konu 21.2.2014 tarihli hacizde hazır bulunan ..... isimli çalışan haczin dava dışı ...i.’nin faaliyet adresinde yapıldığını,hacze konu bilet bedellerinin acentelik sözleşmesi gereği davacı 3.kişi şirkete ait olduğunu beyan etmiş, davalı alacaklı istihkak iddiasına itiraz etmiştir.İstihkak iddiası ile yasada öngörülen hak düşürücü dava süresi kesilmekle birlikte istihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca,gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, haciz esnasında istihkak iddiasında bulunan şahsın,üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir. Ancak, üçüncü kişi hacizden sonra 7 gün içinde doğrudan dava açarak kendi lehine istihkak iddiasında bulunmuştur ki bunu engelleyen yasal bir düzenleme yoktur....

      Haciz sırasında 3. kişinin hazır bulunup bulunmadığı haciz zaptına yazılmadığı gibi, zabıtta istihkak iddiası ile ilgili bir kayıt da bulunmamaktadır. Bu nedenle haczin 3.kişinin yokluğunda yapıldığının kabulü gerekir. Davacı, istihkak iddiası ile ilgili temyize konu eldeki davadan önce, haczedilen malın satışının tedbir yoluyla durdurulması istemli Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/175 Değişik iş sayılı davasını 20.10.2005 tarihinde açmıştır. Dolayısıyla anılan malın kendi elinde iken haczedildiğini en geç bu tarihte öğrenmiş olduğunun kabulü gerekir. Bu tarihten başlayarak 7 gün içerisinde üçüncü kişinin ya istihkak iddiasında bulunması ya da aynı süre içerisinde ait olduğu mahkemede istihkak davası açması zorunludur. Belirtilen sürede istihkak iddiasında bulunmayan üçüncü kişi aynı takipte bir daha böyle bir iddiada bulunamaz....

        (İİK 97/6)İcra müdürlüğüne istihkak iddiasını bildirmeyen 3.kişi haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde doğrudan doğruya icra mahkemesinde istihkak davası açabilir.(97/9) Davacı 3.kişinin 09.06.2009 tarihli haczi, en geç mahkemenin 2009/38-47 E-K dosyasındaki şikayet tarihi olan 15.06.2009 tarihinde öğrendiğinin mahkemece kabulü doğrudur. Ancak, somut olayda, 09.06.2009 tarihli haciz tutanağından dava konusu aracın, araç şöförü ... huzurunda fiilen haczedildiği,araç şöförünün istihkak iddiasının 3. kişinin istihkak iddiası olduğu gerekçesiyle istihkak iddisına karşı dava açması için 3 gün süre verildiği anlaşılmaktadır. Ancak araç şöförü istihkak iddiasında bulunan 3.kişi olarak kabul edilmiş ise de davacı ve borçlu şirketle bağlantısı yönünden dosya kapsamında herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanamamıştır. Bu nedenle öncelikle, haciz sırasında hazır bulunan araç şoförü ...'ın davacı 3.kişi şirket yetkilisi veya temsilcisi olup olmadığının tesbiti gereklidir....

          Dava, alacaklının İİK’nun 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. İstihkak davasının dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 17.9.2013 tarihinde yapılan haciz sırasında 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunan ...’ın borçlunun eşi olduğu, anılan şahsın üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir....

            Mahkemece, davacının istihkak iddiası icra müdürlüğünce 30.07.2009 tarihinde red edilmiş olmasına rağmen memur muamelesinin iptali isteminin 7 gün içerisinde yapılaması gerekirken davacının bu süreden sonra dava açtığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 3.kişinin ,İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu aracın trafik kaydı üzerine haciz 24.04.2008 tarihinde işlenmiş, araç fiilen haczedilmemiştir. Davacı 3.kişi 30.07.2009 tarihinde haczi yeni öğrendiğini belirterek icra müdürlüğüne verdiği dilekçe ile istihkak iddiasında bulunmuştur. Dosyada bu iddiasının aksine kanıt olmadığı gibi dava açma süresinin geçtiği alacaklı tarafından kanıtlanmış da değildir. Bu durumda İİK’nun 97/a maddesi hükmü gereği istihkak iddiasının süresinde yapıldığının kabulü gerekir. İstihkak iddiası ile yasada öngörülen hak düşürücü dava süresi kesilmiştir....

              Davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nun 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır. .//.. Hal böyle olunca, dava konusu mahcuzlara ilişkin 3.şahıs tarafından usulüne uygun yapılmış bir istihkak iddiası bulunmamaktadır....

                Dava, alacaklının İİK’nun 99. maddesi uyarınca açtığı “istihkak iddiasının reddi” davası niteliğindedir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 4.4.2013 tarihinde yapılan haciz sırasında 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunan ...’ün üçüncü kişinin çalışanı olduğu, anılan şahsın, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir....

                  E:2012/9245 sayılı hacizleri bulunduğu, banka ve ilgili hacizleri takiben bu tutar üzerinden haczin işlendiği” şeklinde cevap verilmiştir.Bu durumda, Bankaya gönderilen haciz müzekkeresine karşı mevduat hesabı üzerinde rehin hakkı bulunduğunun ileri sürülmesi , İİK'nın 96/1 uyarınca istihkak iddiası niteliğinde olup, icra müdürlüğünce istihkak prosedürünü düzenleyen İİK’nın 96-97 maddelerinde yazılı kurallara göre işlem yapılması gerekirken prosedür işletilmemiş, alacaklının istihkak iddiası ile ilgili karar verilmek üzere mahkemeye gönderme talebi İcra Müdürlüğünce istihkak iddiası bulunulmadığından bahisle reddedilmiştir. Eldeki dava da, doğrudan açılmıştır. İstihkak iddiasına ilişkin prosedür işletilmeksizin alacaklı tarafından,doğrudan İcra Hukuk Mahkemesinde dava açmak mümkün olup bunu engelleyen yasal bir düzenleme yoktur....

                    Dava alacaklının İİK’nun 99.maddesine dayalı olarak açtığı istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın 3.kişi elinde haczedilmesi üzerine 3.kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunmasıdır. Tüzel kişilerde istihkak iddiası tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 17.12.2008 tarihinde yapılan haciz sırasında 3.kişi yararına istihkak iddiasında bulunan Fikret Kaya’cı 3.kişinin yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili tüzel kişi şirketin temsilcisi olmadığı sabittir. Davalı 3.kişinin yetkili temsilcisi tarafından hacizden itibaren İİK’nun 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiasında bulunmamaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu