Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi KARAR Dosya içeriğine göre dava, İİK'nin 97 maddesi uyarınca açılan istihkak iddiası nedeniyle takibin taliki veya devamı davasına ilişkin olup, Yargıtay'a geliş tarihine göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararıyla hazırlanan ve 26.01.2013 gün 28540 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 01.02.2013 tarihi itibariyle yürürlüğe giren Yargıtay iş bölümü kararı gereğince temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 02.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi KARAR Dosya içeriğine göre dava, İİK'nin 97 maddesi uyarınca açılan istihkak iddiası nedeniyle takibin taliki veya devamı davasına ilişkin olup, Yargıtay'a geliş tarihine göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararıyla hazırlanan ve 26.01.2013 gün 28540 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 01.02.2013 tarihi itibariyle yürürlüğe giren Yargıtay iş bölümü kararı gereğince temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 02.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Hukuk Dairesi’nin yerleşik uygulamasına göre üçüncü kişinin takibin tarafı olmadığı için şikayet yoluna başvurma hakkının bulunmadığını, noksan harçların tamamlanarak davaya istihkak olarak devam edilmesi gerektiğini, hacizde borçluya ait belgelerin ve çeklerin ele geçmesi karşısında haczin İİK’nun 97. maddesine göre yapılmasında usul ve yasaya aykırı bir durumun bulunmadığını belirterek şikayetin reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda: dava konusu istihkak iddiası ile ilgili verilmiş takibin devamı kararının bulunduğu ve üçüncü kişiye dava açmak üzere süre verildiği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş; hüküm, şikayet eden alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık konusu, hacizde İİK'nun 96, 97. maddelerinin uygulanmasına yönelik süresiz şikayet başvurusu niteliğindedir. Dava konusu istihkak iddiası ile ilgili sonradan verilmiş kesin nitelikte takibin devamı kararı bulunmaktadır....

        Hemen belirtilmelidir ki, İİK'nin 96 vd. maddesine göre, borçlu tarafından üçüncü kişi lehine veya üçüncü kişi tarafından bizzat kendi lehine ya da İİK'nin 85/2. maddesi uyarınca borçlu ile malı birlikte elinde bulunduran üçüncü kişi, diğer bir kişi üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunabilirler. Bu kişiler tarafından yasal sürede yapılan istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilir. Haczin İİK'nin 97. maddesine göre yapılması halinde, istihkak iddiası üzerine İcra Müdürlüğünce İİK'nin 97/1. maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir. Prosedür işletilmemişse, dava açma süresi henüz başlamış olamayacağından, üçüncü kişi davasını hacizli mal satılarak bedeli alacaklıya ödeninceye kadar açabilir. Prosedür işletilmişse İcra Mahkemesince verilecek kararın tefhimi veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde istihkak davası açılabilir. Haczin İİK'nin 99 maddesine göre yapılması halinde ise, İcra Müdürlüğünce alacaklıya üçüncü kişiye karşı dava açması için yedi günlük süre verilir....

          Haciz üçüncü kişi nezdinde iken yapıldığı iddiası ile üçüncü kişi bu kararı şikayet yolu ile düzeltilmesi ve İİİK 99 göre alacaklıya istihkak davası açmak için süre verilmesini talep edebilir. Somut olayda ise haczin ve istihkak iddiası 05.08.2021 tarihinde yapılmış olup icra müdürlüğünce İİK'nın 96 ve 97 veya 99 maddelerine göre şikayet konusu olacak bir kararın verilmediği aşamada üçüncü kişi icra müdürünün kararının beklemede ertesi gün 06.08.2021'de istihkak davası açmıştır. Davanın açıldığı İskilip İcra Hukuk Mahkemesi de istemi şikayet değil istihkak davası olarak niteleyecek bu davaların nisbi harca tabii olması nedeniyle eksik harcın ikmal ettirerek işin esasını inceleyecek istihkak davasının reddine karar vermiştir. İstihkak davası ile birlikte haczedilmezlik ve taşkın haczin şikayetleri ise tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmiştir....

            Haczi öğrenme tarihi belli olmayan davacı İcra Müdürlüğüne verdiği 9.4.2010 tarihli dilekçede haczedilen mallar hakkında istihkak iddiasında bulunmuş, istihkak iddiası 12.5.2010 tarihinde alacakalıya tebliğ edilmiş ve davalı alacaklı süresi içinde 14.5.2010 tarihinde istihkak iddiasına itiraz etmiştir. İstihkak iddiası ile yasada öngörülen hak düşürücü dava süresi kesilmiştir. İstihkak iddiası üzerine İcra Müdürlüğünce İİK.nun 97/1 maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir. Prosedür işletilmemişse dava açma süresi henüz başlamış olmayacağından 3. kişi davasını, hacizli mal satılarak bedeli alacaklıya ödenene kadar açabilir. Prosedür işletilmişse icra mahkemesince verilecek kararın tefhimi veya tebliğinden itibaren 7 gün içinde istihkak davasını açabilir. (İİK.nun 97/6) somut olayda prosedür işletilmiş ve icra mahkemesince takibin devamına ilişkin olarak verilen 18.5.2010 tarihli karar davacıya 28.6.2010 tarihinde tebliğ edilmiştir....

              nun 97/6.fıkrasında, "üçüncü şahıs İcra Mahkemesi kararının kendisine tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinde istihkak davası açmaya mecburdur. Bu müddet zarfında dava açılmadığı takdirde üçüncü şahıs alacaklıya karşı iddiasından vazgeçmiş sayılır." hükmü bulunduğundan, takip hukuku açısından incelenmesine gerek duyulan ve dosya içerisinde bulunan ancak üzerinde tarih yazılı olmayan Yatağan İcra Hukuk Mahkemesi'nin 18.07.2012 tarih 2012/80 Esas 2012/75 Karar sayılı, istihkak iddiası yerinde görülmediğinden üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddine takibin devamına, İİK'nun 97/6.maddesi gereğince işbu kararın üçüncü kişiye tebliğinden itibaren 7 günlük süresi içinde dava açmakta muhtariyetine ilişkin dosya üzerinden kesin olarak verilen kararın davacı üçüncü kişi ...'ya tebliğ tarihinin ne zaman olduğu tebligatı yapan ...'...

                Somut olayda, üçüncü kişinin istihkak iddiasında bulunması ve alacaklının istihkak iddiasına itiraz etmesi nedeniyle İcra Müdürlüğü tarafından İİK'nin 96. ve 97. maddeleri uyarınca takibin taliki veya devamı hakkında karar verilmesi için dosyanın İcra Mahkemesine gönderildiği,uyuşmazlığın İİK 97-99. maddelerinin uygulanmasına ilişkin şikayete ilişkin olmadığı anlaşıldığından İİK 97. maddesi uyarınca takibin devamına veya talikine dair karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 21....

                  Maddesi; İstihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlu tarafından itiraz edilirse, icra memuru dosyayı hemen icra mahkemesine verir. İcra mahkemesi, dosya üzerinde veya lüzum görürse ilgilileri davet ederek mürafaa ile yapacağı inceleme neticesinde varacağı kanaate göre takibin devamına veya talikine karar verir. İİK. nın 97/5. maddesi ise; “Takibin devamına dair verilen icra mahkemesi kararı kesindir. “ hükmünü içermektedir. İİK. nun 97/1. maddesi, icra müdürüne (3.kişinin istihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlunun itirazı halinde) dosyayı re’sen ve derhal icra mahkemesine göndermek, İcra Mahkemesine ise icra dosyası içeriğine göre “ takibin devamına veya talikine karar vermek “ görevi yüklenmiştir. Yasal düzenleme çok açık olup, İcra Mahkemesince, İcra Müdürlüğü’nün İİK.'nın 97/1. maddesine ilişkin talebi üzerine vereceği karar, “takibin devamı veya talikidir”, başka bir karar verilemez....

                    Talep, alacaklı tarafından yapılan İİK’nun 97-99. maddelerinin uygulanmasına ilişkin şikayete ilişkindir. İİK'nun 96/3. maddesi uyarınca, malın haczini öğrenen borçlu veya üçüncü şahsın öğrenme tarihinden itibaren yedi gün içinde istihkak iddiasında bulunması gerekir, aksi halde bu kişiler aynı takipte bu iddiayı ileri sürme hakkını kaybederler. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Geçerli istihkak iddiasının varlığının, hüküm kesinleşinceye kadar yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu