A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davada hukuki yarar bulunmadığını, müvekkili şirket ile davacı arasında taşınmazın satışına ilişkin konut satım sözleşmesi akdedildiğini, taşınmaz üzerindeki haciz ve ipoteklerin kaldırılması için dava edilmesi gereken tarafın müvekkili şirket olmadığını, ipoteklerin fekki hususunda müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını, müvekkili şirketin taşınmazın tapusunu devrettiğini, tapuların ipoteksiz devri hususunda müvekkili şirketin elinde herhangi bir imkan bulunmadığını, açıklanan nedenlerle ilk itirazları ve usule ilişkin karşı beyanları yönünde karar verilmesini ve ayrıca huzurdaki davanın reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN ARA KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 10/09/2020 tarihli ara kararı ile talebin kabulü ile dava konusu , İstanbul ili, Esenyurt ilçesi, Çınar Mahallesi, 382 nolu ada, 43 parselde yer alan A Blok 10....
Davacı, davacı ile davalı inşaat şirketi ile aralarında düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereğince münferit bağımsız bölümlerinin satışının vaadi hususunda anlaşma imzaladıkları nedenine dayanan ve tapu kaydı üzerinde her iki davalı arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalı banka lehine konulan ipoteklerin davalılar arasında var olduğu iddia edilen sözleşmelerin geçersiz olduğu ve bu ipoteklerin kaldırılması talebiyle iş bu davayı açmıştır. Somut olaydaki uyuşmazlık esasen, ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Dosya içeriğinde yer alan dava konusu ipoteğin, davalı inşaat şirketinin doğmuş ve doğacak kredi borçlarının teminatını teşkil etmek üzere tesis edilmiştir. Davacı, davalı inşaat şirketinden satın aldığı taşınmaz üzerinde davalı banka lehine ipotek bulunduğunu, ve bu ipoteğin davacı yönünden geçersiz olduğunu iddia ederek ipoteğin kaldırılmasını istemişlerdir. İstanbul BAM 14....
Tüketici Mahkemesi’nin 2020/296 esas sayılı dosyasının 10.09.2020 tarihli ara kararı ile tesis edilen 17.07.2020 tarihli ihtiyati tedbirin kabulüne yönelik kararın kaldırılması ve istinaf nedenleri doğrultusunda ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Esenyurt Tapu Müdürlüğünün dava konusu taşınmazların tapu kaydına ihtiyati tedbir konulduğuna ilişki cevabi yazısı, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden ve diğer hacizler ile takyidatlardan dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin, hacizlerin takyidatların tüm fer'ileri ile birlikte fekki istemine ilişkindir....
plakalı araç üzerindeki rehnin kaldırılması yerinde olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 02.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tarafından ipoteğin kaldırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, aile konutu olan taşınmaz üzerinde davalı eşi tarafından diğer davalı şirket lehine kendi rızası alınmadan ipotek tesis edildiğini, Türk Medeni Kanununun 194. maddesi gereğince ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. Davalı şirket iyiniyetli olduğunu savunmuştur. Mahkemece, davacı kadının rızası alınmadan davalı koca adına tapuda kayıtlı olan ve aile konutu niteliğindeki taşınmaz üzerinde davalı şirket lehine ipotek tesis edildiği belirtilerek, davanın kabulü ile ipoteklerin kaldırılmasına karar verilmiştir. İpotek tesisine ilişkin işlemden önce tapu kütüğünde "aile konutu" olduğuna dair bir şerh bulunmadığına göre, davalı şirketin ipoteğe ilişkin kazanımı iyiniyetli olması halinde korunur (TMK. md. 1023). Kanunun iyiniyete hukuki bir sonuç bağladığı durumlarda, asıl olan iyiniyetin varlığıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Mahkemenin davanın reddine ilişkin kararı, Dairemizin 07.05.2013 tarih 2013/75 Esas ve 2013/6473 karar sayılı ilamı ile davacılar tarafından açılan ve kesinleşen davalar ile borçlu lehine konulan ipoteklerin ortadan kaldırıldığından tapudaki davalı tarafından konulan haczinde kaldırılması gerektiğinden bahisle bozulmuş, bozma sonrasında mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı TMSF vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davalı TMSF 19.10.2005 tarihinde yürürlüğe giren...
Davalı 3.kişi vekili, aciz durumunun ve belgesinin bulunmadığını, davanın süresinde açılmadığını, satışların gerçek olduğunu, satış bedelinin bir kısmının elden, bir kısmının da taşınmazlar üzerindeki haciz ve ipoteklerin müvekkilince kaldırılması suretiyle ödendiğini, dava konusu taşınmazların satışa rağmen müvekkiline teslim edilmemesi nedeniyle borçlularla müvekkili arasında birçok dava bulunduğunu, takibin danışıklı olarak yapıldığını, savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı borçlular davaya cevap vermemişlerdir....
Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut haciz ve ipoteklerin tespit edilen bedele yansıtılmamış olması doğru görülmemiş ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden gerekçeli kararın 1 nolu hüküm fıkrasının sonuna "tapu kaydında ... Bankası lehine mevcut haciz ve ipoteklerin tespit edilen bedele yansıtılmasına" ibaresi yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 26.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; Dava konusu taşınmazın davalıya ait payı üzerinde mevcut haciz ve ipoteklerin tespit edilen bedele yansıtılması gerektiğinin dikkate alınmaması doğru görülmemiş ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden gerekçeli kararın (1) nolu hüküm fıkrasının ikinci pragrafının sonuna "davalı payı üzerinde mevcut bulunan tapudaki haciz ve ipoteklerin tespit edilen bedele yansıtılmasına;" sözleri ilave edilmek suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 13.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut bulunan ipoteklerin tespit edilen bedele yansıtılmaması doğru görülmemiş ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 4.satırının sonuna "tapu kaydında mevcut ipoteklerin tespit edilen bedele yansıtılmasına" ibaresi eklenmek suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 18.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....