A.Ş. arasındaki sözleşme gereği müvekkiline ve diğer maliklere ait bağımsız bölümlere işlenen ipotekler ile teminat altına alınan kredi borcunun henüz bitmediği ve bu sebeple de müvekkiline ait olan bağımsız bölümler üzerindeki ipoteklerin fek edilmediğinin beyan edildiğini, müvekkilini temsilen davalılar EA T3 ve Odeabank A.Ş.’ye 24.05.2017 tarihinde, Kartal 4....
İstinaf Sebepleri Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkillerinin bankaya borcu bulunmadığı gibi ...’nin bankaya olan borçlarından sorumlu tutulamayacağını, ...’nin daireler üzerindeki ipotek borcunun bittiğini, bahse konu yerde 5 adet bağımsız bölüm bulunduğunu,iki kişinin kısmî ödeme yapıp bu bağımsız bölümler üzerindeki ipoteklerin fekkedildiğini, benzer dairelerdeki ipoteklerin kaldırıldığı halde müvekkillerinin daireleri üzerindeki ipoteklerin kaldırılmadığını, bankanın Aslantepe İnş. Ltd. Şti.’ne kullandırdığı ipoteğin bu daireler ile alakasının bulunmadığını, müvekkillerinin üzerlerine düşeni yapıp borcun kalmadığını, daireler üzerindeki ipotek borcunun bittiğini, ...’nin şahıs borcunun kapatıldığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının dava dışı ...'ye karşı yine dava dışı Aslantepe İnş. Tic. Ltd. Şti.'...
Vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf haciz ve ipoteklerin fekki hususunda her ne kadar taraflarına dava açmışsa da taşınmaz üzerindeki haciz ve ipotekleri kaldırması için dava edilmesi gereken taraf müvekkili Şirketin olmadığını, müvekkili Şirket müşterilerinin sözleşmesel şartları yerine getirmesi halinde mülkiyet devrine de hazır olduğunu, ancak davacı tarafından satın alınan bağımsız bölüm üzerinde T5. lehine 1.750.000.000,00 TL, T3 lehine 53.621.000,00 Euro değerinde ipotek tesis edilmiş olup ipoteklerin yasal mevzuat ve taraflar arasında akdedilen sözleşmeye aykırı şekilde terkin edilmemesi sebebiyle davacı tarafa takyidatsız tapu devri yapılamadığını, davacının ipoteklerin fekki hususundaki talebi açısından müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağından ve bu dava konusu açısından davada hasım gösterilemeyeceğinden husumet açısından iş bu davaya itiraz ettiklerini, müvekkili şirketin davacı tarafın haklarını gözeterek ve menfaatini koruyarak gerekli tüm işlemleri gerçekleştirdiğini...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı davacı adına konut satım sözleşmesi gereğince tapuda tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan ipoteklerin, takyidatların fekki istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, davalı T7 Koza İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ile imzalanan konut satım sözleşmesi ile konut satım sözleşmesinin devir ve temlik sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ve hukuki ayıp niteliğindeki ipoteklerin, takyidatların fekki istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut dava konusu taşınmaza ait tapu senedinin incelenmesinde; dava konusu konut niteliğindeki taşınmazın davacı adına tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır....
nin dağıtıcı olan şirketten almış olduğu ve alacağı petrol ürünlerinin bedelleri, krediler, ariyeten almış olduğu teçhizat ve mevcut sözleşmelerdeki hükümler, cezai şart ve bu alacaklarının faizleri dahil ileride borçlanacağı meblağın teminatını teşkil etmek üzere, davalı şirket yararına ... adına kayıtlı taşınmazlar üzerine ipotek tesis edildiğini, bayilik sözleşmesi 24/10/2007 tarihinde sona erdiği halde davalı dağıtıcı şirket kendileri lehine tesis olunan ipoteği fek ettirmediğini, muris ... tarafından davalıya ipoteklerinin fekki için noter kanalıyla 2 kez ihtarname gönderildiğini, ancak davalının ipoteği fek etmediğini, davalının iptotekleri taleplerine rağmen rızaen terkin ettirmemesi nedeniyle davaya konu ipoteklerin fekkiyle yargılama giderlerinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili, dava konusu taşınmazlar üzerinde 9 ayrı ipotek tesis edildiğini, davanın açıldığı tarih itibariyle kredi sözleşmesi kapsamında verilen teminat mektupları nedeniyle müvekkili bankaca ödeme yapıldığını ancak daha sonra bu miktarın kredi borçlusundan tahsil edilerek ipoteklerin fekki işleminin başlatıldığını, davanın konusuz kaldığını bildirerek karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm kurulmasını istemiştir. Mahkemece, davanın müracata kaldığı tarihten itibaren (3) ay içinde yenilenmediği gerekçesiyle HUMK.nun 409/5.maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 22.9.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili davacı ile yapılan borçlanma sözleşmesi gereğince ipoteğin fekkinin, kredi borçlusunun borcunu ödemesi yanında bankanın hazineye olan tüm kredi borçlarını ödemesi ve hazinenin de ipoteklerin kaldırılmasının mümkün olacağını, kesin hesapların çıkarılmadığını ve bankanın hazineye olan borcunun bitmediğini, bireysel kredinin ödenmesinin ipoteğin fekki için yeterli olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davacının göçmen olması sebebiyle 2510 sayılı Yasa gereğince kendisine tahsis edilen meskenin kredi borcunu ödediği, diğer bağımsız bölüm maliklerinin borçlarını ödemelerinin beklenmesinin hakkaniyet ilkesi ile bağdaşmayacağı, davacınıın borcunu ödeyerek üzerine düşeni yaptığı gerekçesiyle davanın kabulüne, taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Davacı vekili, dava değerini 10.000,00 TL olarak gösterip, bu dava değeri üzerinden ipoteklerin fekki ile rehinlerin kaldırılması isteminde bulunmuş, mahkemece 24.07.2012 gününde davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce verilen onama kararına karşı davalı vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. HUMK’un değişik 440/III-1.maddesindeki karar düzeltme ile ilgili parasal sınırın altında olan davalara ait hükümlerin onanmasına veya bozulmasına ilişkin Yargıtay kararları hakkında karar düzeltme yoluna başvurulamaz. Bu nedenlerle davalı vekilince hükme bağlanan 10.000,00 TL’ye yönelik ilâm ile ilgili karar düzeltme isteminin reddi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle karar düzeltme isteminin REDDİNE, peşin harcın istek halinde iadesine, 06.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece davaya konu ipoteğin limit ipoteği olarak kurulmuş olduğu kabul edilmiş ve ipoteklerin fekkine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 17.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekilince; S.S Ovacık Doktorlar Arsa ve Konut Yapı Kooperatifinin üyelerinin davalı bankadan kullandıkları toplu konut kredisinin tümüyle ödenmiş olması nedeniyle, davacının borçlu bulunmadığının tespitine, anılan kredinin teminatı olan İzmir ili, Güzelbahçe ilçesi, Yelki Mah. de kain 505 Ada, 1,6,7 Parseller ve 289 Ada, 1 Parsel" üzerine davalı banka lehine tesis edilen ipoteklerin fekki talep edilmiş, davalı yanca ipotekli taşınmazlarda ferdileşmeye gidilmemesi ve dava dışı S.S Ovacık Doktorlar Arsa ve Konut Yapı Kooperatifinin Nejat Biçer'in müvekkiline asaleten ve kefaleten kredi borçlarının bulunduğu gerekçesiyle ipoteklerin kaldırılmadığının savunulduğu anlaşılmıştır. Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden, ipotekli taşınmazlara ilişkin olarak, tedavüllü tapu kayıtlarının ve ipotek belgelerinin celp edilmediği, dava konusu taşınmazlarda ferdileşmeye gidilip gidilmediği hususunun araştırılmadığı görülmektedir....