Somut olayda, taşınmaz üzerinde haciz tarihinden önce ... lehine tesis edilmiş 27.09.2011 tarihli ipoteğin mevcut olduğu, mahkemece bu ipoteğin zorunlu ipotek olup olmadığının tespiti için ilgili bankaya yazı yazıldığı, banka tarafından ipoteğin zorunlu ipotek olarak alındığının, 06/04/2015 tarihinde borcun ödenmesi nedeniyle ipoteğin kaldırıldığının bildirildiği, ipoteğin tesisine ilişkin kredi evraklarının ise cevap ekinde gönderilmediği, mahkemece bu cevap esas alınarak meskeniyet şikayetine engel görülmediği anlaşılmıştır. Borçlu mahkemeye ibraz ettiği, 26.11.2015 tarihli dilekçesinde acil sağlık ve eğitim ihtiyaçlarından dolayı ipoteğe karşılık bankadan ihtiyaç kredisi aldığını beyan etmiştir. Banka cevabından haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun henüz ödenmemiş olduğu, ipoteğin devam ettiği anlaşılmaktadır....
takip edilmesi ve yapılması gerekli usul ve prosedür gösterilmiştir....
Hukuk Dairesi’nin 2016/15986 Esas sayılı dosyasında kayıtlı olup halen derdest bulunduğu, her ne kadar mahkemece şikayete dayanak takipteki diğer borçlu hakkındaki hacizlerin kaldırılması sebebiyle suçun oluşmayacağı belirtilmişse de icra dosyasının incelenmesinde kaldırılmış bir haciz bulunmayıp sadece ihtiyati haciz uygulanmasından feragat edilmiş olduğu anlaşılmakla; mahkemece, öncelikle aynı suçtan şikayet bulunan Mahkemenin 2013/434 Esas sayılı davasına konu edilen fiillerin aynı olup olmadığının tespiti ile mümkün olması halinde davaların birleştirilmesine ve sanıkların kastının tayini bakımından tasarrufun iptali davası sonucunun bekletici mesele yapılmasına karar verilmesi gerekirken; davaların mükerrer açıldığı, borçlu şirket yetkilisinin de haciz ihbarnameleri neticesinde borçlu sıfatını aldığı, muvazaalı olduğu iddia edilen takipteki hacizlerin kaldırılması halinde alacağın tahsil edilemediğinin ispatlanamamış olacağı yönünde; usule aykırı, suçun unsurlarına etki etmeyen, varsayıma...
teslim ettiğini, ancak lehine olan itopek ve haczi kaldırmayarak müvekkilinin mağduriyetine sebebiyet verdiğini, bu nedenlerle taşınmaz üzerinde bulunan takyidatların, ipoteklerin müvekkil ile satım sözleşmesinin yapıldığı tarihten itibaren pürüzler ve takyidatların tapu kaydından silinmesini, teminatsız olarak tedbir kararı verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
Bunun üzerine borçlu vekili tarafından icra hukuk mahkemesinden anılan hacizlerin tahsil harcı alınmadan kaldırılması talep edilmek suretiyle icra müdürlüğü kararına yönelik şikayette bulunularak mal beyanında bulunmayan mallar üzerine haciz konulmasının da usulsüz olduğu ileri sürülmüştür. İlk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verilmesi üzerine borçlu vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Şikayetçi borçlu vekili istinaf dilekçesinde, alacaklı vekilinin takipten vazgeçtiğine dair beyanının bulunmadığını bu nedenle söz konusu hacizlerin kaldırılmasının tahsil harcının yatırılması şartına bağlanmasının hatalı olduğunu beyan etmiş ise de; Y.12.HD.nin 2020/5775 E. 2021/408 K. sayılı emsal içtihadında özetle”492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 23. maddesinde; ''Her ne sebep ve suretle olursa olsun, icra takibinden vazgeçildiğinin zabıtnamaye yazılması için vazgeçilen miktara ait tahsil harcının yarısı alınır....
O halde mahkemece, taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin mahiyeti, verilme nedenleri ve haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borçların ödenip ödenmedikleri, ipotek alacaklısı olan kurumlardan araştırılarak ve tapudan ipotek akit tablolarının onaylı örnekleri getirtilerek, ipoteklerin zorunlu ipoteklerden olup olmadıkları, zorunlu ipotek değil ise haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun tamamen ödenip ödenmediği tespit edildikten sonra ipoteğin meskeniyet şikayetine engel türden olup olmadığının tespit edilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. 2- İİK'nın 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince; borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki "aile" terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar....
AŞ. lehine 11.02.2011 tarihli ipotek kaydının bulunduğu, ipotek senedinde ''...... süreli konut destek kredisi sözleşmeleri, Konut destek kredisi sözleşmeleri, Tüketici kredisi sözleşmeleri ve Genel kredi taahhütnameleri/ Genel kredi sözleşmeleri ile bundan böyle tevdi edeceği ... süreli konut destek kredisi sözleşmeleri, Konut destek kredisi sözleşmeleri, Tüketici kredisi sözleşmeleri ve Genel kredi taahhütnameleri/ Genel kredi sözleşmeleri uyarınca veya üçüncü kişiler tarafından, ... ile ilgili olarak Bankaya veya bankanın diğer şubelerine ve ... şubesine karşı asaleten ve/ veya kefaleten doğmuş ve doğacak tüm kredi borçlarının ve bunların faiz, komisyon, ücret, vergi, resim, harç, fon ...'' şeklindeki beyan ve taahhüt dikkate alındığında söz konusu ipoteğin, sadece konut kredisine münhasır verilmediği, iradi olarak verilen ipoteklerden olduğu, borçlunun kullandığı/kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edildiği ve dolayısıyla zorunlu ipotek olmadığı anlaşılmaktadır....
Esas sayılı dosyasında senetlerin davacının boşandığı eşi tarafından kendisine getirildiğini beyan ettiğini, söz konusu ceza dosyasında imzaların müvekkiline ait olmadığının tespit edildiğini, bono ve takipten dolayı borçlu olmadığının tespitine, %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, 19.06.2020 tarihinde takip başlatıldığını, 21.09.2020 tarihinde davacıya ait taşınmazın satışının istenildiğini ancak satış avansının yatırılmadığını, Antalya 36....
in de şahit olarak imzasının bulunduğunu, davalıların sözleşmeye aykırı kötüniyetli davrandığını ileri sürerek icra takibine konulmuş bulunan 55.000,00 TL bedelli ve 45.000,00 TL bedelli iki adet bono nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine, %40 tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, müvekkilinin yetkili hamil olduğunu, ipotekler kaldırılmadığından dolayı taşınmazların satılarak paraya çevrilemediğini çok büyük maddi zararın olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar ön inceleme duruşmasında ipoteğin geç kaldırılmasından dolayı zarar oluştuğunu belirterek davanın reddini istemiştir....
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İlamlı takipte borçlu, takibin iptali kararından sonra yapılan hacizlerin kaldırılması gerekirken müdürlük tarafından işlemlere devam edildiğini, haciz uygulandığını belirterek 08/05/2019 tarihli hacizlerin kaldırılması taleplerinin reddine ilişkin müdürlük kararının düzeltilerek hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece; dava açıldıktan sonra müdürlüğün ittihaz ettiği 10/05/2019 tarihli karar ile hacizlerin fekkedildiği gerekçesiyle, konusuz kalan uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince...