WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Her ne kadar ilk derece mahkemesince usulsüz tebligat şikayeti ve haczedilmezlik şikayeti yönünden esastan karar verilmiş ise de, şikayete konu taşınmazlar üzerinde ipoteklerin bulunduğu, bu ipoteklerin ne tür kredinin teminatı olarak tesis edildiği, haciz tarihi itibariyle ipotekten kaynaklanan borcun devam edip etmediği, ipoteğin fekki şartlarının oluşup oluşmadığı, bu duruma göre zikredilen ipoteklerin haczedilmezlik şikayetine engel teşkil edip etmediğinin araştırılmadığı, engel teşkil eden var ise bu durumda davacının geçinebilmesi için gerekli arazinin bu duruma göre belirlenmesi gerektiği, ancak ilk derece mahkemesince ipotek ile ilgili herhangi bir araştırma yapılmadan ve taşınmazlar üzerindeki ipoteklerden hangisinin zorunlu ipotek olup olmadığı belirlenmeden esastan inceleme ve değerlendirme yapılarak karar verilmesi doğru bulunmamıştır....

nin davalı banka ile imzaladığı genel kredi sözleşmesini kefil olarak imzaladıklarını ve davalı banka lehine ipotek verdiklerini, davalı banka tarafından kendilerine 08/01/2010 tarihli ihtarname çekilerek kredi borcunun ödenmesi talep edilmiş ise de davalı bankaya borçlu olmadıklarını, bankanın tahsil ettiği çekleri cari hesaptan düşmediğini, yapılan ödemelerin hesaptan düşülmediğini, davalı bankanın mükerrer tahsilat yapmaya çalıştığını ileri sürerek davalıya borçlu olmadıklarının tespiti ile ipoteklerin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl ve birleşen ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/117 E. sayılı davada davalı vekili, müvekkili ile davacı ... Uluslararası Nak. İnş. San. Tic....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı davacı adına satış vaadi sözleşmesine göre tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan ipoteklerin fekki, borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, davacı ile davalı T6 Koza İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ipoteklerin fekki yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının incelenmesinde; dava konusu taşınmazın davacı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır....

    - K A R A R - Davacı vekili, davalı banka lehine, müvekkili tarafından 03.03.1989 tarih ve 561 yevmiye nolu ve 1.500.000.000 TL değerinde birinci dereceden ve yine 03.03.1989 tarih ve 562 yevmiye nolu resmi senetle 1.000.000.000 TL değerinde ikinci dereceden olmak üzere taşınmazı üzerinde, kullanılacak kredilerle ilgili olarak teminat ipotekleri tesis edildiğini, müvekkilinin ipoteğin tesisini gerektiren kredi kullanımıyla ilgili herhangi bir borcunun olmadığının İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 1998/1654 Esas sayılı dosyası ile yapılan yargılama neticesinde ve Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 1997/ 7798 Esas sayılı ilamı ile tespit edildiğini, kredi kullanımının temini için tesis edilen ipoteklerden dolayı müvekkilinin herhangi bir kredi borcunun olmaması nedeniyle tapudan kaldırılması gerektiğini, talebe rağmen davalı bankanın kötüniyetle söz konusu ipotekleri kaldırmadığını iddia ederek ipoteklerin tapudan kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Dava acentelik ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla davalı yanca girişilen icra takibi nedeniyle davacıların davalıya borçlu olmadıklarının tespiti ve davalı yararına tesis edilen ipoteklerin fekki istemine ilişkin olup, mahkemece davalı ...Ş.'nin ibraz ettiği ticari defterler üzerinde yapılan inceleme sonucunda davacılardan bir alacağının bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece uyulan Dairemizin 02.12.2015 tarih ve 2015/4361 Esas, 2015/12870 Karar sayılı bozma ilamında, asıl davada davacılar ... ve Barış Sigorta Ltd. Şti.'nin sadece aleyhlerine yapılan ipotekli takipler nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitini talep ettikleri, mahkemece davacı ... 'nun acenteliği nedeniyle davalı ... şirketine borçlu olup olmadığının incelenmediği, bu nedenlerle davalı ... şirketinin defterleri ve davacıların delilleri incelenmek suretiyle gerek ...'nun gerekse de Barış Sigorta Ltd....

        olmak üzere toplam 127.871,76 TL'lik senetlerden dolayı davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine, davacının, Antalya 7....

        Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, yargılama sırasında (21.12.2011 tarihinde) dava konusu ipoteklerin kaldırıldığı, bir başka ifade ile ipoteğin fekki davasının konusuz kaldığı dava tarihinde davacının kefalet borcu devam ettiğinden ipotekler asaleten veya kefaleten doğmuş doğacak alacakları kapsadığından ipoteğin fekki davasını açmakta davacının hukuksal menfaatinin bulunmadığı, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden davacının sorumlu olduğu, hal böyle olunca tazminat taleplerinin de yerinde olmadığı gerekçeleri ile ipoteğin fekki davası konusuz kaldığından ipoteğin fekki davasının esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafın fazlaya ilişkin tazminat taleplerinin tümden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davacı yanın ...'...

          Esas sayılı takip dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe girişildiğini, taşınmazlar üzerinde üst sınır ipoteği kurulduğunu, sadece ipotek kurulmuş olması alacağın muaccel olduğu anlamına gelmeyeceğini, davalı tarafın alacağın varlığını ve muaccel hale geldiğini ıspat etmesi gerektiğini, davalı tarafın takibe ve ipoteklerin kurulmasına esas gösterdiği kredi sözleşmesinin müvekkili ile bir alakasının olmadığını, şirket yekilisinin ... olduğunu ve Genel Kredi Sözleşmesindeki imzaların şirket yetkilisine ait olmadığını, Müvekkili tarafından davalı banka lehineipotekler tesis edildiğini, kurulan ipoteklerin üst sınır ipoteği olduğunu, borcun henüz doğmamış olması nedeniyle, davalı bankaya borçlu olmadıklarının tespitine ve ipoteklerin fekki ile % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ihtiyati tedbir talepli ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkindir. Davalı Akbank T.A.Ş. vekili İDM'nin 25/05/2021 tarihli davalı Akbank vekilinin tedbire itirazının reddine ilişkin ara kararını süresinde istinaf etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyadi tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir....

            Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması, kira alacağı istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı kaldı ki tedbir kararının teminat karşılığı verildiği değerlendirilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu