Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ipotek bedelini borcun ödenmediğini ve ipotek bedeli üzerinden takip yapıldığını kabul etmesine rağmen takibin durdurulması için tedbir talebinde bulunduğunu, davacı ödemediği borcun 1.000 TL harç ile tedbiren durdurulmasını istediğini, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini, davacı her ne kadar ipotek bedelini aşan kısım için borçlu olmadığının tespitini istemiş ise de ipotek bedeli üstünde bir takip yapılamadığından talep ve davasının reddinin gerektiğini, davaya konu maddi ve hukuki vakalardan açıkça görüleceği üzere davacı haksız ve kötü niyetli olarak dava açtığını, icra takip dosyası, resmi senet ve dosya kapsamından açıkça görüleceği üzere müvekkili şirketçe haksız takip yapılması veya ipotek bedelini aşna bir alacak talebinin söz konusu olmadığını, davacının ipotek borcunu ödemediğini belirterek davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin...
nin borçlulara karşılık olarak 400.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiği, ipotek belgesinde davacı ... ...'...
İcra Müdürlüğünün 2016/6182 ve 2016/6183 esas sayılı dosyalarında ipoteğin terkinini talep ettiklerini, müvekkillerine gönderilen muhtıraya yasal süresi içinde itiraz ettiklerini, iş bu takip dosyası ile de davalıların ipotek bedelini ödemediklerini kabul ettiklerini neticede ipotek bedelinin günümüz koşulları dahilinde uyarlanmasına, ayrıca ipotek bedelinin tesis edildiği tarihten itibaren yasal faiz işletilmesine, tapu kaydının ipotek bedeli hanesinin miktarının revize edilmesine, bu hususta tapu müdürlüğüne müzekkere gönderilmesine ve müvekkilerinin İİK 153 madde kapsamında gönderilen muhtıraların iptaline, ipoteğin ancak ve ancak Mahkeme vasıtasıyla yapılacak kıymet takdiri sonrasında belirlenecek bedel üzerinden faizi ile birlikte depo edilmesi durumunda fek edilebileceğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ipotekli taşınmazı devir aldığını, devir aldıktan sonra taşınmaz üzerindeki ipotek bedelinin 14.04.2009 tarihi ile 17.04.2012 tarihine kadar üç yıl müddet ile ipotek borçlusu tarafından ödendiğini, üç yıl sonunda borçlunun ipotek bedellerini ödememesi üzerine yeni maliki olan müvekkilinin bakiye borcu ödeyerek ipoteği kaldırdığını, ipoteğin kaldırılmasından sonra müvekkilinin ödediği ipotek bedelinin davalı borçlulardan talep edildiğini, davalının üç yıl müddetle ipotek bedellerini ödemesinin taraflar arasındaki anlaşmayı net olarak gösterdiğini, borçlunun ipotek borcunu kabul ederek üç yıl boyunca ödeme yaptığını, daha sonra ödeyemeyince müvekkilinin davalılar yerine ödeme yaptığını, müvekkili şirketin taşınmazı ipotek yükümlülüğünden kurtardığını, ödemeden sonra gerçek borçluya rücu etmesinin yasal hakkı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki ipotek borçlusu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İpotek borçlusu ...'in şikayet yoluyla icra mahkemesine yaptığı başvuruda, asıl borçlu ... takipte taraf gösterilmeden ipotek borçlusu aleyhine takip yapılamayacağını belirterek takibin iptalini istediği ve mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 149/b. maddesinde; "icra müdürü borçluya ve varsa gayrimenkul sahibi üçüncü şahsa birer ödeme emri gönderir" hükmü öngörülmüştür. Bu hüküm gereği, icra takibinin asıl borçlu (lehine ipotek verilen) aleyhine açılması asıldır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki ipotek alacaklısı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İİK'nun 153. maddesi gereğince ipoteğin fekki konusunda karar verilmek üzere dosyanın icra mahkemesine gönderildiği, mahkemece, ipotek bedelinin ödendiği, muhtıra tebliğine rağmen ipotek alacaklısının bedeli alıp ipoteği kaldırmadığı gerekçesi ile İİK'nun 153. maddesi gereğince ipoteğin terkinine karar verildiği, kararın ipotek alacaklısı Belediye Başkanlığının temyiz talebi üzerine Dairemizin 22/04/2014 tarih ve 2014/9269 E., 2014/11810 K....
İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden 27.04.2007 günlü resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin bazı koşullarla kurulduğu, taraf1arca bu koşullar yerine getirildiği takdirde ipotek aktinin geçerli olacağının kararlaştırıldığı görülmektedir. Gerçekten, ipotek akit tablosunda ipoteğin davalı şirketten alınacak 5000 ton kömür bedeli ve ... Kömür Firmasına ait çeklerin davacıya iadesi koşulu ile kurulduğu yazılıdır. Borçlar Kanununun 149. maddesi uyarınca bir aktin varlığı ileride tahakkuk edecek bir hadiseye bağlı olarak kurulabilir....
-K A R A R- Şikayetçi vekili, dava dışı borçluya ait taşınmazın satılarak paraya çevrildiğini, taşınmaz üzerinde birinci dereceden ipotek hakları olduğu ve bu nedenle sıra cetvelinde birinci sırada yer almaları gerekirken yedinci sırada yer almalarının yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetçinin ipotek alacağı ödendikten sonra sıra cetvelinin tanzim edildiğini, şikayetçinin kredi sözleşmesine dayanan ilamsız takibe konu alacağının da ipotek dahilinde birinci sıraya yerleştirilmesi talebinin hukuka aykırı olduğunu savunarak, şikayetin reddini savunmuştur....
Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. Somut olayda, davacıya ait 115 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydından “(B), ipotek: 06.11.1991 tarihli, birinci dereceden, 9YKrş. bedelli faizsiz ve (C), ipotek: 06.11.1991 tarihli, birinci dereceden, 76,50 YKrş. bedelli faizsiz davalılar yararına” kanuni ipotek şerhi bulunduğu anlaşılmaktadır. İmar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş olan kanuni ipoteğin bedeli karşılığında kaldırılması talep edildiğine göre ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç bedeli belirlenerek hüküm kurulması gerekir....
söze başladı; Şirketimizin maliki bulunduğu adına kayıtlı... gayrimenkuller üzerine, Sosyal Sigortalar Kurumuna olan prim borçlarından dolayı, ipotek konulmasına bu husustaki işlemlerin tamamlanmasına rıza ve muvafakatının bulunduğunu” şeklindeki belge ile muvafakatta bulunduğu ve bu belgeyi davacı şirket yönetim kurulu başkanı olarak imzaladığı görülmüştür.Uyuşmazlık bu belge üzerine, ipotek tesisi işlemleri yapmak yerine, taşınmaz üzerine "kamu haczi" şerhi koydurtan Kurum işleminin geçerli olup olmadığına ilişkindir.Davalı Kurum alacaklarının takibinde 6183 sayılı özel takip hukukuna ilişkin yasa uygulanmakta olup bu yasada işlemlerin nasıl düzenleneceği açıklanmıştır. Kurum işlemlerinin yazılı şekle bağlı olması asıl olup, Hukuk sistemimizde de ipotek tesisinin nasıl olacağı düzenlenmiştir. Bu kapsamda borcun üstlenilmesi sonucunu doğuran "ipotek" vermenin de şekle bağlı olması doğaldır....