WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 22/03/2016 tarih ve 2016/80-2016/80 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: İhtiyati hacze itiraz eden vekili, dava dışı firma ile banka arasında akdedilen kredi sözleşmesinin teminatı olmak üzere 15/11/2011 gün ve 9854 sayılı ipotek sözleşmesi ile taşınmazını ipotek ettirdiğini, sadece ipotek verilen taşınmazın bedeli kadar (150.000 TL) sorumlu olduğunu, ipotek senedinde yer alan kefalet hükmüne dayanılarak sorumluluğuna gidilemeyeceğini ileri sürerek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiş; duruşmada alınan beyanında ise ipotek verilen taşınmazın bedeli kadar paranın ödendiğine ilişkin dekont ibraz etmiştir....

    Şti.nin davalı bankadan kullanmış olduğu krediye kefil olduğunu ve taşınmazı üzerinde ipotek tesis ettiğini, ipotek akdinde ipotek tesis edilen meblağın yazılmadığını, aynı zamanda ipotek akit tablosunda müvekkilinin müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak da ipotek meblağı kadar sorumlu olduğunun belirtildiğini, taşınmaz üzerindeki tesis edilen ipotek akdinin resmi şekilde yapılmadığını, ipotek akit tablosunun sonradan doldurulduğunu, 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26. mddesine göre ipotek akdi resmi şekilde yapılmadığından tümünün hükümsüz kalacağını, resmi şeklin ise 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun 84. maddesine tabi olduğunu, tutanağın geçersiz olduğunu ileri sürerek müvekkilinin taşınmazı üzerindeki ipoteğin ve kefaletin iptaline, ipoteğin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

      ın resmi evrakta sahtecilik, görevi kötüye kullanma ve dolandırıcılık yaparak ipotek ve intifa hakkını geçersiz kılmaya çalıştıklarını, ipoteğin lehine tesis edilenin isteği olmadan terkininin mümkün olmadığını, davalıların yapmış olduğu işlemler nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek, davalı ...'a ait taşınmaz üzerinde müvekkili lehine tesis edilen ipotek ve intifa hakkının geçerli olduğunun tespitine, ipotek ve intifa hakkının geçersiz sayılması halinde 60.000,00 TL alacağın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, takibin iptali kararına karşı icra hukuk mahkemesine başvurulması gerektiğini, davaya konu ipotek ve intifa hakkına ilişkin harçlar yatırılmadığından tapu müdürlüğü işleminde bir yanlışlık bulunmadığını, ipoteğin geçersiz olduğu anlaşılması halinde tapu müdürlüğünün tazminat sorumluluğu da doğmayacağını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir....

        den 14.520 TL bedel ile satın alarak 4.520 TL peşin ödediğini bakiye bedel için taşınmazda ipotek tesis edildiğini, ipoteğe bedelin ödendiğini ancak ipoteğin fekkedilmediğini ileri sürerek, ipoteğin fekkini istemişlerdir. Davalılar, taşınmazda kanuni ipotek tesis edildiğini, ipotek bedeli ödenmediği için fekkedilmediğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Birleştirilen davada davacılar ... ve arkadaşları, murisleri ...'in maliki olduğu 11 sayılı parseli davalılar ... ve arkadaşlarının murisi ...'a 27.04.1970 tarihinde 14.520 TL bedel ile satarak 4.520 TL peşin aldığını bakiye bedel için taşınmazda ipotek tesis edildiğini, ipoteğin rayiç değere uyarlanması gerektiğini ileri sürerek, ipotek bedelinin şimdilik 100.000 TL'ye yükseltilmesini istemişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....

          Hukuk Dairesinin 12.11.2020 tarih, 2018/115 E., 2020/3587 K. sayılı kararında; icra dosyasında 2 ayrı ipotek akdi ile ilgili takip yapıldığı, bu ipoteklerden 03.07.2008 tarihli olanda ipotek borçlusunun fiil ehliyetinin bulunmadığı belirlenmiştir. Bu durumda mahkemece, davalı tarafından icra takibine konu edilen alacağın hangi ipotek akdinden kaynaklandığının tereddüte yer verilmeyecek şekilde belirlenmesi, bu belirleme yapıldıktan sonra 03/07/2008 tarihinde murisin fiil ehliyetinin bulunmadığı gözetilerek 03/07/2008 tarihli ipotek akdinden kaynaklı borç yönünden davanın kabulüne; 20/04/2006 tarihli ipotek akdinden kaynaklı borç yönünden ise davanın reddine karar verilmesi gerekirken belirtilen hususlar dikkate alınmaksızın HMK'nın 297. maddesine aykırı şekilde infazı kabil olmayan bir karar verilmesi doğru olmadığına işaret edilmiştir. Mahkemece bozma ilâmına uyulmasına karar verildiği halde bozma ilamının gerekleri yerine getirilmemiştir....

            Şti. yararına davacılara ait taşınmazlar üzerinde ipotek tesis ettirdiğini, ipotek borcunun davalı ...’a temlik edilip icra takibi yapıldığını, yetkisiz vekil eliyle yapılan sözleşmenin taraflarını bağlamayacağını ileri sürerek, ipoteğin kaldırılması ile borçlu olmadığının tespitini, %40 icra inkar ve taşınmazlardan faydalanamamaları nedeniyle şimdilik 5.000 TL maddi tazminatın alınmasını istemiştir. Davalılardan ..., davayı kabul etmiş; davalı ... ipotek alacağını davalı ...’a temlik ettiğinden tarafına husumet yöneltilemeyeceğini, iyiniyetli olduğunu; davalı ..., vekaletname yetkileri dışına çıkılmasının ipotek alacağını temlik aldığından tarafını ilgilendirmediğini, iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır....

              Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.05.2013 tarihli kesinleşen ilamı ile davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile önceki malikleri davacılar adına tesciline karar verildiği, bunun için taşınmaz üzerindeki 06.06.2011 tarihinden sonraki şerhlerin de davacılar yönünden geçersiz sayılacağı, ancak bu durumun ipotek alacaklısı banka ile ipotek borçlusu diğer davalı arasındaki ilişkiyi sonlandırmadığı gerekçesiyle taşınmaz üzerindeki ipotek şerhinin kaldırılmasına ve ipotek alacaklısı banka ile borçlusu ... arasında borç- alacak ilişkisi olduğunun tespitine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili ve davalı banka vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir....

                a 3. kişilerin kullanacağı kredileri teminat altına almak amacıyla ipotek koydurtma yetkisi verdiğini, davalı ...un bu yetkiyi kötüye kullanarak kendi borcu için ipotek koydurduğunu, bu hususun ipotek akit tablosunda da açıkça yazdığını, verilen vekaletin kendi borcu için konulacak ipoteği kapsamadığını, vekalette yalnızca 3.kişilerin kullanabileceği kredilerin teminatını teşkil etmek üzere verildiği açıkça yazdığından diğer davalının da kötüniyetli olduğu ve davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ettiklerinin göstergesi olduğunu ileri sürerek ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılan ... 3. İcra Müdürlüğünün 2013/9486 E. sayılı icra takibinde borçlu olmadıklarının tespitine, ... ili, ... ilçesi, ... mahallesinde tapuya kain 6167 ada 2 parselde bulunan 2 numaralı bağımsız bölüm üzerine ...'ın ipotek koyabilme yetkisi olmadığının tespiti ile ... lehine konan ipotek yetkisiz ve sebepsiz olduğundan tapuda konulan ipoteğin fekkine karar verilmesini istemiştir....

                  İhtiyati haciz isteyen banka vekili, müvekkili ile dava dışı arasında imzalanan teminatı olmak üzere davalı ...’in taşınmazında 300.000,00 TL’ye kadar ipotek tesis edildiğini, hesap kat edilmesine rağmen borcun ödenmediğini, ...’in ipotek resmi senedinin 2. maddesi ile ipotek limiti miktarınca borçtan müteselsil kefil olarak sorumlu olmayı kabul ve taahhüt ettiğini bildirmesine rağmen mahkemece, borçlu ... yönünden talebin reddine karar verilmiştir. ./.. -2- Oysa ..., davalı banka ile dava dışı şirket arasında imzalanan kredi sözleşmesinin teminatı olarak maliki bulunduğu taşınmaz üzerinde banka lehine 300.000,00TL limitli ipotek tesis etmiştir. İpotek resmi senedinin 2. maddesinde bu resmi senetle lehine ipotek verdiği firmanın borçları için, senetteki ipotek bedeli kadar müşterek borçlu müteselsil kefil olduğunu da kabul etmiştir....

                    nın taşınmazında 1.200.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, hesap kat edilmesine rağmen borcun ödenmediğini, ...'nın ipotek resmi senedinin 2. maddesi ile ipotek limiti miktarınca borçtan müteselsil kefil olarak sorumlu olmayı kabul ve taahhüt ettiğini iddia etmiş, mahkemece, borçlu Güler yönünden istemin yazılı gerekçelerle reddine karar verilmiştir. Oysa ...'nın,alacaklı banka ile dava dışı şirket arasında imzalanan kredi sözleşmesinin teminatı olarak maliki bulunduğu taşınmaz üzerinde banka lehine 120.000,00 TL limitli ipotek tesis etmiş olup, ipotek resmi senedinin 2.maddesinde bu resmi senetle lehine ipotek verdiği firmanın borçları için, senetteki ipotek bedeli kadar müşterek borçlu müteselsil kefil olduğunu da kabul etmiştir. BK’nın 484. maddesine göre, kefalet sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması ve kefilin sorumlu olacağı miktarın gösterilmesi gerekli ve yeterlidir....

                      UYAP Entegrasyonu