Somut olayda, dava konusu uyuşmazlığın konut satımından kaynaklı tapu iptal ve tescili ile ipotek ve hacizlerin kaldırılmasına ilişkin olduğu, her ne kadar dava öncesinde davalı hakkında iflas kararı verilmiş ise de; davada, davalı/müflis şirketin iflas masasına giren mal ve haklara ilişkin alacak iddiasının söz konusu olmadığı, diğer bir deyişle davanın kayıt kabul davası niteliğinde bir alacağa ilişkin bulunmadığı ve davacının tapu iptali ve tescil istemi ile ipotek ve hacizlerin kaldırılması talebi yönünden İİK'nın 235. maddesinin uygulama alanının bulunmadığı, davacı ile davalı müflis şirket arasında 6502 sayılı Kanun kapsamında tüketici işlemi bulunduğu, davacının satıcı ve yüklenici olan davalı muflis şirket karşısında tüketici konumunda olduğu, dolayısıyla tüm davalılar yönünden özel görevli mahkeme olan tüktici mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla; husumet iflas masasına yaygınlaştırılmak suretiyle uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir....
Davalı banka, davacının bankalarına borcu olmadığını ve dava konusu taşınmazlar üzerinde ipotek şerhi olmadığını belirtilmiştir. Davalı SGK vekili ise,görevli mahkemenin icra mahkemesi olduğunu ve 2 sene içinde satış istenmediğinden hacizlerin düştüğünü, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, vergi idaresi yönünden davadan sonra hacizlerin kaldırılmış olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, davacının diğer banka ve SGK'na borcu olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne verilmiş; hüküm, davalı SGK vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı borçlu, davalı ... Güvenlik Kurumunun prim alacağı, Vergi İdaresinin ise vergi alacağı nedeniyle 6183 Sayılı Yasaya göre, davalı bankanın ise kredi borcu nedeniyle İİK'na göre yapılan takipler sırasında mülkiyeti kendisine ait olan dava konusu taşınmazların tapu kaydı üzerine konulan hacizlerin ve ipoteğin davalılara olan borcunu ödemesi nedeniyle kaldırılmasını istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, asıl dosya yönünden noterlikte düzenlenen Ön Ödemeli Konut Satış Vaadi Sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, birleşen dosya yönünden de dava konusu taşınmaz üzerindeki takyidatların (ipotek ve hacizlerin) kaldırılması istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ''kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır'' şeklinde tarif edilmiştir....
Tüketici Mahkemesinin 2020/459 Esas sayılı dava dosyasında dava konusu taşınmaz üzerinde davalılar T21 T.A.Ş, T20, T6 lehine kayıtlı kayıtlı hacizlerin fekkine karar verilmiş olup, davaya dahil edilen diğer ipotek ve haciz alacaklıları yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesis edilmiştir. Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ipotek ve hacizlerden davalı Emay İnşaatın sorumluluğu açık olup, dava açıldıktan sonra kaldırılan ve davaya dahil edilen ipotek/ haciz alacaklıları yönünden lehlerine veya aleyhlerine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesine yer olmadığına dair " şeklinde karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı Denizbank A.Ş....
İlk derece mahkeme kararına karşı davacı kadın vekili tarafından ihtiyati haciz şerhlerinin kaldırılması talepleri konusunda görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, davalı Gelir İdaresi vekili tarafından ise, hacizlerin kaldırıldığını, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken görevsizlik kararı verilerek müvekkili kurum lehine dava açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama gideri ve ücreti vekalet takdir edilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, dosya üzerinde yapılan incelemede; her ne kadar yerel mahkemece meskeniyet iddiası kapsamında hacizlerin kaldırılması hususunda yargılama yapma görevinin icra hukuk mahkemesine ait olduğundan dava konusu taşınmaz üzerindeki hacizlerin kaldırılması talebi yönünden mahkemenin görevsizliği nedeniyle usulden reddine karar verilmiş ise de; davacının ihtiyati hacizlerin kaldırılması talebinin dava konusu taşınmazın...
verildiğini, ve kararın kesinleştiğini, taşınmazın müvekkilleri adına tapuya tescil edildiğini, Müvekkillerinin mülkiyet hakkının sonradan kazanılmış bir mülkiyet hakkı olmadığını, mülkiyet hakkının kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayandığı için sözleşmenin yapıldığı tarihten itibaren geçerli olduğunu, davalının mülkiyeti ise kat karşılığı sözleşmesinin yapıldığı tarihten itibaren geçersiz olduğunu, bu sebeple davalının geçersiz mülkiyet hakkına dayanan tüm ipotek ve hacizler haksız ve yersiz olduğundan kaldırılması gerektiğini, davalının borçları sebebiyle taşınmazın müvekkillerin adına tescil edilinceye kadar ekte listesi bulunan çok sayıda ipotek, haciz taşınmaz üzerine konulduğunu, tüm bu nedenlerle Zonguldak ili, Kilimli ilçesi, Merkez Mahallesi 56 ada, 33 parsel sayılı taşınmazda bulunan 3.kat, 13 nolu bağımsız bölüm üzerindeki ipotek ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekillik ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
Maddelerine göre düştüğünü, düşmüş olan hacizlerin tapu kaydından da fekkinin gerektiğini, bununla birlikte T3 ve T7 tarafından başlatılan takiplere konu senetlerin muvazaalı olarak düzenlendiğini, davalı T5'nın ise taşınmaza ipotek tesis etmeden önce taşınmaz başına geldiğinde, müvekkilinin taşınmazın kendisine ait olduğunu, taşınmazı Mehmet Ali Anşin'e ait olmadığını, aralarındaki anlaşma sebebiyle bu kişiye devrettiğini, taşınmaz hakkında açılan davanın devam ettiğini, ipotek yaptırmamasını söylediğini, davalı Mahmut'un, taşınmazın müvekkile ait olduğu bile bile kötüniyetle ipotek tesis etiğini ileri sürerek, 2166 ada, 15 parselde kayıtlı taşınmazın müvekkilinin hissesi üzerindeki davalılar tarafından konulan ipotek ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.11.2010 gününde verilen dilekçe ile ipotek ve hacizlerin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davalı ...A.Ş. hakkındaki davanın husumet yönünden reddine, davalılar yönünden davanın kabulüne dair verilen 08.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalılardan Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. vekili tarafından istenilmekle, dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davalı Yapı Kredi Bankası A.Ş. vekili Av. ... tarafından duruşmalı olarak temyiz edilen dava dosyasına 12,00 TL'lık pul konulduğu, ancak toplam 9x6,00=54,00 TL'lık tebligat pulunun gerekli olduğu anlaşılmıştır. Toplam 54,00 TL'lık tebligat pulunun mürafaalı temyiz eden davalı vekilinden istenerek dosyaya eklenmesinden sonra yeniden gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 04.08.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi. ......
İcra Hukuk Mahkemesine açmış oldukları dava sonunda ihale sonunda konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verildiğini, ancak mahkeme karar tarihi itibari ile bu kez vergi dairesi hacizlerinin tapu kaydına işlenildiğinin anlaşıldığını ve ihaleden sonra Konya 4. İcra Müdürlüğünün 2006/706 Esas sayılı dosyasından Selçuk Vergi Dairesi ve Konya 9. İcra Müdürlüğü'nün 2007/2997 Esas sayılı dosyalarından hacizler konulduğunu, Türk Telekom AŞ ve Vergi Dairesinden konulan hacizlerin kaldırılması için açmış oldukları dava dosyasından da hacizlerin kaldırılmasına karar verildiğini, kararın vergi dairesince temyizi üzerine Yargıtay 12....
Davacının ipotek ve tüm takyidatların fekki talebi dikkate alınarak haciz ve diğer takyidat lehtarlarının davaya katılımının ve taraf teşkilinin sağlanması amacıyla davacı tarafa haciz ve tüm takyidat lehtarı aleyhine birleştirme talepli dava açmak üzere süre ve kesin süre verilmesi açıldığı taktirde bu davayla birleştirilmesi bu şekilde davada taraf durumunu almayan tüm haciz ve takyidat lehtarlarının davada taraf olmalarını ve davaya katılımlarını sağlamak ve taraf teşkili sağlandıktan sonra tüm delillerin değerlendirilmesi ve oluşacak sonuç çerçevesinde davacının tüm haciz ve takyidatların fekki talebi hakkında bir hüküm kurulması gerekir....