Dava ipoteğin fekki davası olup, dava açıldıktan sonra davalı banka tarafından ipotek fek edildiği için konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalının yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmasına karar verilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 58. maddesine göre ipoteğin fekki için ödenmesi gereken harcın mükellefi ipoteğin fekkinden yarar sağlayacak olan taşınmaz sahibidir. Davacı taşınmaz sahibi davalı bankaya ipoteğin fekki gerektiğini belirterek yazılı olarak fek talebinde bulunmuş davalı banka makul sürede ipoteği fek etmediğinden işbu dava açılmıştır. Davalı banka, davacıya ipotek fek harcını yatırması halinde ipoteğin fek edileceğini bildirdiğini savunmuş ise de bu savunmasını ispatlayamamıştır. Bu durumda davalı banka davanın açılmasına sebebiyet vermiş ve dava devam ederken fek harcı davacı tarafından yatırılmak suretiyle ipotek davalı banka tarafından fek edilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı- borçlu istinaf dilekçesinde özetle;icra müdürlüğünün 12/11/2020 tarihli haciz fekki talebinin reddine yönelik kararının açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, İİK 106- 110 maddelerine göre hacizler düşmesine rağmen icra müdürlüğü tarafından hacizlerin kaldırılmadığını, şikayet sürecinde belediyenin fazla zarar görmemesi ve mülkiyet hakkını kullanabilmesi için itirazı kayıt ile tahsil harcı ödenip hacizlerin kaldırıldığını, şikayet konusu icra müdürlüğü işleminin hukuka aykırılığı tespit edilseydi hacizlerin harçsız kalkacağını beyanla, mahkemece verilen kararın kaldırılarak şikayetin kabulü ile hacizlerin fekkine karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İİK'nun 363.maddenin 1.fırkasında istinaf edilemeyen kararlar sayılmış,bu kararların dışındaki hükümlerin de ancak 13.740,00 TL'yi geçmesi şartı ile istinaf edileceği hüküm altına alınmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi-İntifa şerhi-İpotek Fekki Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı elatmanın önlenmesi, intifa şerhi ve ipotek fekki davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davacı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde taraflardan gelen olmadı. İncelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verildi. Dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 11.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacı tarafından ipoteğin kaldırılması istemi üzerine davalı tarafından gönderilen ihtarname ile toplam 40.842,58 TL borcun bulunduğu ve banka nezdindeki hesaba depo edilmesi talep edilmiş olup, bu ihtarnameden sonra ve dava tarihinden önce yapılan ödemelerle davalı bankaya kredilerden kaynaklanan borcun kapatıldığı ancak davalının hesap işletim ücreti ve ipotek fek ücreti alacağı bulunduğundan ipoteğin fekkini gerçekleştirmediği daha sonra davalı banka genel müdürlüğünün talebi ve onayı ile 22.06.2016 tarihinde davalı bankanın ipoteği fek ettiği, ipotek senedinin 8. maddesi ile genel kredi sözleşmesi gereği tesis edilen ipoteğin fekki için gerekli giderlerin ve hesap işletim ücretinin davacı tarafından karşılanacağının sabit olduğu ve davanın açıldığı tarih itibariyle davalı bankanın ipotek fek ücreti ve hesap işletim ücreti alacağı olması nedeniyle ipoteği fek etmemekte haklı olduğu gerekçesiyle, davanın konusuz kalması nedeniyle...
, ipotek tesisi işlemi tapu sicil müdürlüğü huzurunda kanunun aradığı tüm şekil şartlarına ve usule uygun olarak yapıldığını, ipoteğin konulduğu taşınmaz maliki olan kooperatif usulüne uygun olarak temsil edildiğini, Başakşehir Tapu Sicil Müdürlüğü'nün 16/07/2014 tarih .... ve 16/07/2014 tarih ... yevmiye no'lu ipotek belgeleri incelendiğinde taşınmaz maliki koppertaifin usulüne uygun olarak temsil edildiğini, kooperatif temsilcileri ....ve ....'...
Mahkemece, davacının taşınmazı üzerinde dava dışı şirketin borçları için davalı banka lehine ipotek tesis edildiği, ipotek akit tablosuna göre davacının sözleşmede kefaleti bulunmasa bile ipotek bedeli kadar müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla kredi borcundan sorumlu olduğu, dava dışı şirketin kredi borcunun son bulmadığı, davalı banka her ne kadar alacağını temlik etse de sadece alacaklı tarafın değiştiği, son bulmayan borç açısından davacının ipotek fekki talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 28/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şubesi de davalı gösterilmiş olup, şubelerin merkezden ayrı bir tüzel kişiliği olmadığından taraf ehliyeti bulunmadığı, ipotek verilen taşınmazın sahibinin davacılardan ... olduğundan diğer davacının aktif husumet ehliyeti olmadığı, dava konusu taşınmaz üzerindeki ipotek kaldırılıp, dava istirdat davasına dönüştürüldüğünden ipoteğin fekki davasının konusunun kalmadığı, davacı ...’un 50.000,00 TL limitli verilen ipotek yanında ipotek resmi senedinin 5. maddesi nedeniyle ayrıca ipotek limiti miktarınca müştereken ve müteselsilen kefil sıfatıyla da sorumlu olduğu, yine genel kredi sözleşmesine müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imza attığı ve henüz kredi borcu tamamen kapatılmadığından davacı ...’un istirdat talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davacı ... tarafından açılan davanın aktif husumet ehliyeti olmaması nedeniyle reddine......
İİK'nun 153/1. maddesinde; "İpotekle temin edilmiş ve vadesi gelmiş bir alacağın borçlusu icra dairesine müracaatla alacaklısının gaip ve yerleşim yerinin meçhul bulunduğunu veya borcu almaktan ve ipoteği çözmekten imtina ettiğini beyan ederse, icra dairesi, on beş gün içinde daireye gelerek parayı almasını ve ipoteği çözmesini alacaklıya usulüne göre tebliğ eder. Alacaklı bu müddet içinde gelmediği veya gelipte kanunen makbul bir sebep beyan etmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina eylediği takdirde borçlu borcunu icra dairesine tamamiyle yatırırsa icra mahkemesi verilen paranın alacaklı namına hıfzına ve ipotek kaydının terkinine karar verir... " şeklinde düzenleme yapılmıştır. Somut olayda; icra daresince düzenlenen muhtıranın, ipotek alacaklılarından ...'a 26/11/2015, ...'a ise 03/12/2015 tarihlerinde tebliği üzerine alacaklılar tarafından 08/12/2015 tarihinde icra dairesine verilen itiraz dilekçeleri ile ipotek bedeline itiraz edildiği görülmüştür....
Tüketici Mahkemesi’nin 2020/347 E. sayılı dosyasının 04/08/2020 tarihli ara kararı ile tesis edilen 12/01/2021 tarihli ihtiyati tedbirin kabulüne yönelik kararın kaldırılması ve istinaf nedenleri doğrultusunda ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Tapu kaydı, Konut satım sözleşmesi ve ekleri, konut satım sözleşmesinin devir ve temlik sözleşmesi, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkindir....
Gereği hacizlerin fekki talebinin reddine karar verildiği, borçlu Belediye Başkanlığı vekilinin dosyada , 03/10/2019 tarihli talep dilekçesi ile takibe konu İstanbul Anadolu 26. Asliye Hukuk Mahkemesi 2017/239 E. Sayılı kararının Kamulaştırmasız El Koymadan Kaynaklanan Tazminat davasına yönelik olmasından dolayı 7176 sayılı bazı kanunlar ile 635 sayılı KHK de değişiklik yapılmasına dair kanunun geçici 14. Maddesi gereği "...Kesinleşmeden icraya konu edilemeyecek alacaklardandır..." beyanı ile takibin durdurulmasını ve hacizlerin fekkini talep ettiği görülerek müdürlüğün 21/01/2020 tarihli kararı ile hacizlerin fekki talebinin reddine karar verilerek takibin durdurulduğu anlaşılarak , bu aşamada 21/01/2020 tarihli müdürlük kararı ile hacizlerin fekki talebinin reddine karar verilmiş olması, borçlu vekilinin 03/10/2019 tarihli talep dilekçesi ile takibe konu ilamın kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davası olduğu beyanı ile, yine takibe konu İstanbul Anadolu 26....