Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti.’nin davalı bankaya karşı asaleten ve kefaleten doğmuş doğacak borçlarının teminatı olduğu, davacının her iki taşınmazı üzerindeki ipoteklerle yükümlü olarak satın aldığı ve davalı bankaya hitaben keşide ettiği ihtarname ile borç miktarını sormak suretiyle ipoteğin fekkini talep ettiği, ipoteğin fekkedilmemesi üzerine de iş bu davayı açtığı, yargılama sırasında ipotekli taşınmazların cebri icra yoluyla satışı yapıldığından davanın konusuz kaldığı, davacı vekilinin, davanın konusuz kalması sebebiyle davanın başındaki haklılık durumlarının tespiti ile yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesini talep ettiği, ipotek belgeleri incelendiğinde ipoteğin, asıl borçlu durumundaki Ekstra Dayanaklı .... Ltd. Şti.’nin ipotek belgesini imzalandığı tarih itibariyle mevcut olan kefalet borçlarını kapsadığı, Ekstra Dayanıklı .... Ltd....

    nin davalı banka şubesinden kullandığı kredinin teminatı olarak 580.000,00TL bedelle ipotek tesis edildiğini, asıl borçlu şirketin ipotek lehtarı davalı bankaya olan borcunun ödenmesinden sonra müvekkili tarafından ipoteğin fekki yönünde davalı bankaya talepte bulunduğunu, ancak banka tarafından verilen cevabi yazı ile kefil dava dışı ...tarafından yapılmış ödemelerin bulunduğu, bu kefilin ipoteğin kendisine devri talebi olmadığına ilişkin ibraname vermesi ve ipoteğin fekki yönünde talepte bulunması durumunda olumlu cevap verileceğinin bildirildiğini, bunun yasal dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilinin borçlu değil ipotek veren malik konumunda olduğunu, dava dışı kefil şirketin müvekkilinden bugüne kadar herhangi bir talebinin de olmadığını, öte yandan müvekkilinin kredi sözleşmesinin imzalanmasından sonra ipotek verdiğinden kefilin halefiyetinin söz konusu olamayacağını belirterek müvekkilin adına kayıtlı ... ili ... ilçesi ... mahallesi ... Ada ......

      Kat, 92 nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazı davalı Garanti Koza Şirketi ile akdettiği sözleşme ile satın aldığını, sözleşme gereği satış bedelinin tamamını ödediğini, tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini ancak Garanti Koza Şirketinin taşınmazı hukuki ayıplı olarak davacı adına tescil ettirdiğini, sözleşme konusu bağımsız bölüm üzerinde davalı banka lehine müvekkilinin bilgisi ve onayı olmaksızın ipotek tesis edildiğini belirterek davacı adına tapuda kayıtlı taşınmazın tapu kaydında yer alan davalı finans kuruluşları tarafından konulan ipotek ve hacizlerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile dava konusu bağımsız bölüm üzerinde yer alan davalı Garanti Koza'nın sebebiyet verdiği tüm takyidatlar ile ipoteklerin ve varsa başkaca diğer hacizlerin terkin edilerek (fekkine) tüm ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu müdürlüğüne bildirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar davanın reddini talep etmişlerdir....

      ye karşı dava yöneltilmemiş ise de davacı tarafça ipoteklerin fekki talebinin gerekçesi tapu kaydındaki sınırlandırmalar nedeni ile hukuki ayıplı olduğunu iddia ederek bu ayıbın giderilmesini yani ipoteklerin kaldırılmasını istemiştir. Bu ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava bu kişilere de yöneltilmiştir. Davacı tüketici olup hukuki ayıba dayanmış ve adına kayıtlı taşınmazdaki hukuki ayıbın giderilmesini yani ipoteklerin fekkini talep etmiştir. İpotek borçlusu satıcı/yüklenicinin de davada taraf olma koşulunun İDM'ce değerlendirilmesi gerekir. Davaya bakmakta görevli mahkeme tüketici mahkemesidir. İDM'nin görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğuna ilişkin gerekçesi ve kabulü usul ve yasaya uygun olup doğru görülmekle davalı T4vekilinin istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri yerinde görülmediğinden reddi gerekir....

      Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili banka tarafından yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğunu, davacının, kat irtifakı kurulduktan ve bankalarının ipoteği bağımsız bölümler üzerine aktarıldıktan sonra dava konusu taşınmazı satın aldığını, davacının ipotekli taşınmazı bilerek satın aldığını ve bunun sonuçlarına katlanması gerekeceğini, davacının, ipoteklerin %80'inin fek edildiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, müvekkili banka tarafından ipotek fekki yapılmadığını, davacının, ipotek limiti altında kalan tüm borçlardan sorumlu olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın, dava şartlarının yerine getirilmediğinden, husumet yokluğu nedeniyle ve mahkemenin yetkisizliği nedeniyle ayrı ayrı reddini talep etmiştir. Dava, davacının dava dışı ... Yapı İnşaat ve Ticaret Anonim Şirketi'nden satın aldığı gayrimenkul üzerinde, davalı banka tarafından konulan ipotek nedeniyle takip başlatıldığından bahisle, davalı bankaya karşı borçtan sorumluluğun tespiti istemine ilişkin bulunmaktadır....

        hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece şikayetin kısmen kabulüne karar verildiği, tarafların temyizi üzerine Dairemizce; “mahcuz taşınmazlardan 2349 ve 2017 sayılı parsellerle ilgili ipotek aklit tablolarının getirtilmesi söz konusu ipoteklerin haczedilmezlik şikayetine engel teşkil etmeyecek zorunlu ipotek nevinden olup olmadıklarının, zorunlu ipotek olmasalar bile haciz tarihi itibariyle ipoteklere konu borçların ödenip ödenmediğinin belirlenmesi yönünde mahkeme kararının bozulduğu, bozma sonrası yapılan yargılamada şikayetin kabulü ile davacı hisselerine konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği, karara karşı tarafların temyiz isteminde bulunduğu görülmüştür....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/744 KARAR NO : 2022/1149 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 08/09/2021 KARAR TARİHİ : 23/11/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 24/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili ..... adına kayıtlı, ..... ili, ..... İlçesi, ..... Mah, .... .... mevkinde bulunan .... Ada ..... Nolu parsel üzerinde, davalı şirketin önceki unvanı.... A.Ş, ve bundan önceki unvanı olan ..... A.Ş. lehine, 22.06.1999 Tarih, 75.000 TL, 14.07.1999 Tarih, 130.000 TL ve 28.11.2000 Tarih,165.000 TL olmak üzere toplamda 370.000,00 TL 3 farklı tarihte ipotek tesis edildiğini, taraflar arasındaki ticari ilişkinin sona ermesine rağmen davalı şirket tarafından bu güne kadar tapudaki ipoteklerin kaldırılmadığını, Bakırköy ........

            ve diğer davalı bankalar tarafından konulan ipoteklerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile söz konusu ipoteklerin tapudan tüm ferileri ile terkin edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            İpotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olduğu, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tüm takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden ve diğer hacizler ile takyidatlardan dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin, hacizlerin takyidatların tüm fer'ileri ile birlikte fekki istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, konut satım sözleşmesinden kaynaklanan ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipotek ve hacizlerin kaldırılması, taşınmazın takyidatlardan arındırılmış olarak davacı adına tescili istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyadi tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ''kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır'' şeklinde tarif edilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu