Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2010/1538 Esas sayılı dosyası ile ilamsız takibe başlanıldığını, takip işlemleri devam ederken eski malik Yasin Arala tarafından Çerkezköy 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/270 Esas sayılı dosyası ile menfi tespit ve ipoteğin fekki talebiyle dava açıldığını, yapılan yargılama sonunda ipoteğin kaldırılması yönündeki talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalının ipotek yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verildiğini, Çerkezköy 1....

Somut olayda, 132 Ada, 37 parsel sayılı taşınmazda...T.A.Ş. lehine 1. dereceden 195.000 TL bedelle, 02/10/2009 tarih ve 4933 yevmiye nolu ipotek kurulduğu,...Tapu Müdürlüğünün 26/09/2019 tarihli yazısı ekinde gönderilen, şikayete konu taşınmaz üzerindeki ipoteğe ilişkin resmi senette yer alan " ...ciheti ne olursa olsun doğmuş ve doğacak tüm borçlarından 195.000,00 TL'sine kadar olan miktarın teminatını teşkil etmek üzere......bankaya teminat olarak 1. derecede ve fekki bankadan bildirilinceye kadar ipotek etmeyi kabul ediyorum" şeklinde kayıtlar olduğu görülmekte ise de; borçlunun, ipoteğin haciz tarihinden önce fekkedilidiği iddiasında bulunduğu, nitekim borçlu vekilinin icra mahkemesine gönderilmek üzere verdiği ve icra dosyasında mevcut 01.02.2015 tarihli yazı ekinde ipoteğin fekkedilmesine yönelik 04.03.2011 tarihli banka yazısının fotokopisinin bulunduğu görülmektedir....

    Bu tür bir yararının bulunması hâlinde de borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir. Bunun dışında icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür. Borçlu belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi dayanaksız kalır ve borcu ödemekten kurtulur. İcra ve İflâs Kanunu’nun 72. maddesinin beşinci fıkrası gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir....

      yeni kredi sonrası asıl borçlu şirketin borçlarından dolayı davacılar hakkında İstanbul ...İcra Müdürlüğü'nün ......

        Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, kendisine bu madde şartlarında ihbar çıkarılan ipotek alacaklısı, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması için genel mahkemelerde dava açabilir ve böyle bir dava açtığını belirterek, icra müdürlüğündeki ipoteğin fekki talebine itiraz edebilir. İpotek alacaklısı, böyle bir dava açmadan, ipoteğin fekki talebi üzerine, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması gerektiği sebebi ile borçlunun yatırdığı parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina edebilir. Bu sebep, İİK'nun 153. maddesinde yazılı "kanunen makbul" sebep niteliğindedir. Somut olayda, ipotek alacaklıları vekilinin ipoteğin günümüz koşullarına göre uyarlanması gerektiği iddiasıyla, depo edilen ipotek bedeline itiraz ettiği görülmüştür. Bu durumda, ihtilafın çözümlenmesi yargılama yapılmasını zorunla hale getirdiğinden, ipoteğin fekki anılan madde kapsamında talep edilemez....

          Şubesi de davalı gösterilmiş olup, şubelerin merkezden ayrı bir tüzel kişiliği olmadığından taraf ehliyeti bulunmadığı, ipotek verilen taşınmazın sahibinin davacılardan ... olduğundan diğer davacının aktif husumet ehliyeti olmadığı, dava konusu taşınmaz üzerindeki ipotek kaldırılıp, dava istirdat davasına dönüştürüldüğünden ipoteğin fekki davasının konusunun kalmadığı, davacı ...’un 50.000,00 TL limitli verilen ipotek yanında ipotek resmi senedinin 5. maddesi nedeniyle ayrıca ipotek limiti miktarınca müştereken ve müteselsilen kefil sıfatıyla da sorumlu olduğu, yine genel kredi sözleşmesine müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imza attığı ve henüz kredi borcu tamamen kapatılmadığından davacı ...’un istirdat talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davacı ... tarafından açılan davanın aktif husumet ehliyeti olmaması nedeniyle reddine......

            Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda davacı ile davalı T7 Koza A.Ş.arasında dava konusu taşınmaza ilişkin konut satım sözleşmesi akdedildiği, dava ve sözleşmeye konu taşınmazın konut niteliği ile davalı T7 Koza....A.Ş.adına tapuda kayıtlı bulunduğu, davacının sözleşmeye istinaden tapu iptali ve tüm takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve diğer hacizlerin fekki istemine ilişkin talepte bulunduğu, davacının talebinin taşınmazın aynına ilişkin olduğu sabittir. İpotek borçlusu ve ipotek alacaklılarının işbu dava dosyasında davalı olduğu anlaşılmaktadır....

            Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın davacı ve müdahil vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 15.04.2014 tarihli 2014/1109 Esas 2014/5097 Karar sayılı ilamıyla somut olayda, kat irtifakı kurulmuş olan 250 parsel sayılı taşınmazdaki dava konusu 19 ve 20 nolu bağımsız bölümlerin tapuda davalı ... adına kayıtlı iken yargılama sırasında hükmen davacı adına tescil edildiği, taşınmazların tapu kaydından müdahil yararına ipotek tesis edildiğinin ve ayrıca dava dışı üçüncü kişiler tarafından da haciz konulduğunun anlaşıldığı, davacının duruşmada taşınmazların ipotek ve hacizlerden arındırılmış şekilde adına tescilini talep etmiş olup mahkemece de istemin kabulüne karar verildiği, ipotek alacaklısının davada müdahil olarak yer almış olmasına rağmen yararına haciz konulan alacaklılara husumet yöneltilmeden davanın sonuçlandırıldığı, dolayısıyla davada yer almayan kişiler hakkında hüküm kurulduğu, bu nedenle yararına haciz konulan alacaklılara karşı da dava açılarak ve...

              Noterliği 13.09.2019 tarih ve 3696 yevmiye nolu ihtarnamesi ile davaya konu taşınmaz üzerindeki ipotek nedeni ile bir değişiklik meydana gelmediği ve ipoteğin devam ettiği hususunda müvekkili Murat, önceki malik Halime ve borçlu Cihan'a ihtarname gönderdiği, ...'ın bankadan daha kullanmış olduğu krediler sebebi ile temerrüde düştükten sonra ipoteğin kaldırılmadığını anlayan ve bunu fırsat bilen davalı banka yetkililerinin bu kez ipoteği kaldırmaya ve ipotek fek yazısını bankaya göndermeye yanaşmadıklarını, banka yetkililerinin ipoteğin paraya çevrilmesi için Samsun İcra Müdürlüğü'nün 2019/109401 E. Sayılı dosyasından icra takibi yaptıkları, bu ipotek sebebi ile...'ın muhatap bankaya borcu olmadığı, ipoteğin fekki hususunda ... Bankası yetkililerince yazı yazılıp Altındağ Tapu Müdürlüğü'ne gönderildiği için taşınmazı önce ... ve sonra müvekkili Murat Mustafa Soruk'un satın aldığını, taşınmazı iyi niyetli olarak satın aldıklarını, bu sebeplerle Samsun İcra Müdürlüğü'nün 2019/109401 E....

                Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, dava dışı ....Şti.lehine açılmış kredilere ilişkin olarak söz konusu ipotek belgesinin düzenlendiği, icra takibine konu yapılan çeklerin genel kredi sözleşmesi ile ilişkili olmadığı, bu çeklerden dolayı ipoteğe ve genel kredi sözleşmesine bağlı olarak takibin yapılmasının mümkün bulunmadığı, ipotek değeri 216.000 TL.olup, bu miktar üzerinden ayrıca harç yatırılmadığı, 42.500 TL.üzerinden harç yatırılarak dava açıldığı, yatırılan harç ve dava dilekçesinin içeriğinden anlaşıldığı kadarıyla genel kredi sözleşmesinin de dava konusu hale getirilmemesi dikkate alınarak, ipoteğin fekkine ilişkin istemin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacıların takibe konu çeklerden dolayı borçlu olmadıklarının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına...

                  UYAP Entegrasyonu